Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma ve esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, 27.06.2014 tarihli dilekçesinde müvekkilinin davayı kabul ettiğini, şirket faaliyetlerine engel olan ve sürekli olarak şirketi zor durumda bırakan davacının ortaklıktan ayrılmasının şirketin ve diğer ortakların menfaatine olacağını beyan edip dilekçesinin istem sonucu bölümünde davacının çıkma talebinin kabulü ile ...’in şirketten ayrılmasına karar verilmesini istemiş; ayrıca 04.07.2017 tarihli celsede “Her ne kadar son bilirkişi raporu davacının şirketten haklı nedenle çıkma sebebi bulunmadığını belirlemiş ise de, dava sırasında konulan tedbirler nedeniyle müvekkil şirketin faaliyeti adeta durmuş durumda olup, iflasa süreklenmektedir. Biz de çıkma bedeli neyse vermeye hazırız.” şeklindeki beyanı duruşma tutanağına geçmiştir....

    İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davacının %30 hissedarı olduğu davacı şirketten haklı nedenlerle çıkma ve çıkma payının tespit edilerek ödenmesi istemine ilişkin olup, TTK 638 ve devamı maddelerine dayanmaktadır. Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davacı şirkete ait tüm ticari defter kayıt ve dayanakları belgeler üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılarak raporlar alınmıştır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaasına dayalı tasarrufun iptali, şirketin feshi, çıkma payının tahsili, kâr payının tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 18 inci maddesi, 6102 sayılı Kanun'un 636 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 641 inci maddesi. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ..., ..., ..., ... Motor Yen. ve Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

        DAVANIN KONUSU: Şirket ortaklığından çıkma- ayrılma payının tahsili Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma payının tahsili davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          Davalı vekili, davacının 21.05.2001 tarihi itibari ile kâr payı talep etmesinin mestnetsiz olduğunu, Borçlar Kanunu'nun 126. maddesine göre 5 yıllık zaman aşımının dolduğunu, şirketten çıkma ve çıkarılma yönündeki talebin yerinde olmadığını, şirketin feshine yönelik herhangi haklı bir sebebin varlığının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, kâr payının istenebilmesi için ortaklar kurulunca bu hususta karar alınması gerektiği, dava konusu uyuşmazlıkta alınmış bu şekilde bir karar bulunmadığı gerekçesi ile bu konudaki istemin reddine ve çıkma payı karşılığı hükmedilen tutara işbu kararın kesinleşme tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekktiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, davacının kâr payı talebi yönündeki isteminin reddine, hüküm altına alınan 89.752,41 TL çıkma payına kararın kesinleşme tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, şirketin feshi ve tasfiyesi, şirketin feshine karar verilmemesi durumunda azınlık payı olan davacının çıkma payının ve kâr payı ödemelerinin yapılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6102 sayılı Kanun'un 411 ve 636 ncı maddeleri. 3....

              -TL olacağı, davacıya ayrılma payı ödenmesi halinde davalı şirketin poliçe düzenleme faaliyetleri ile iştigal etmesi ve üçüncü kişilere karşı borcu bulunmaması nedeniyle nakdi ve ayni sermayesi ve mevcutlarının faaliyetlerini sürdürmesine yeterli olduğu, ekonomik durumunda oluşabilecek yetersizliklerin verilen avansların sigorta şirketinden iadeten tahsili ile doğrudan ilişkili olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Davacı vekili Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ...esas sayılı dosyasında diğer ortak ve şirket müdürü .... hakkında açılan tazminat davasının sonucunun beklenmesi talebinden vazgeçerek dosyanın mevcut hali ile karara çıkarılmasını talep etmiştir. Davacı vekili ... tarihinde mahkememize verdiği ek ıslah dilekçesi ile 390.526,38.-TL çıkma payının karar tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve şirketten haklı sebeplerle çıkmasına karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını da ... tarihinde yatırmıştır....

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, limited şirket ortaklığından çıkma, kâr payı ve ayrılma payının ödenmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, davacının sahteliğini iddia ettiği 2014/01 Karar numaralı Kayseri 1. Noterliğinin 09098 yevmiye nolu 24/04/2014 tarihli tasdikine konu ortaklar kurulu kararında davacı ortağın imzasının bulunmadığı, söz konusu kararın sahte olduğu, davacı ortak adına atılan imza ile oluşturulan imza sirkülerinin -davacı ortak zarara uğramamış olsa dahi- davacı için ortaklıktan çıkma bakımından haklı sebep teşkil ettiği gerekçesiyle davacının haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıktığının tespitine, çıkma payı ve kar payı talepleri yönünden açılan davanın ise reddine karar verildiği görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nin 638/2. maddesi “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” hükmünü haizdir....

                Hukuk Dairesi'nce, davalı şirketin karoser üzerine imalat işi ve panelvan araçların münübüse dönüştürmesi işi ile iştigal ettiği, şirketin faaliyet alanı ile ilgili davacı ile şirket arasında anlaşmazlık çıktığı, uyuşmazlıkların mahkemeye intikal ettiği, taraflar arasındaki karşılıklı güven ilişkisinin ortadan kalktığı ve şirket ortaklarının asıl amacının şirketten kâr payı almak olduğu göz önüne alındığında ortaklıktan çıkma şartlarının oluştuğu, çıkma payının karar tarihine en yakın tarih olan değeriyle tahsil edileceğine ilişkin kural gözetildiğinde hesaplamayı nasıl yaptığını açıklamasa da mahkemenin karar tarihindeki kur üzerinden hesap yaptığı, karar tarihi olan 14.12.2016 tarihli TCMB döviz efektif satış kuru itibariyle davacı payının değerinin 1.003,313,71TL olduğu, talepten fazlasına karar verilemeyeceğinden ıslah edilen miktara göre karar verilmesinde bir hata olmadığı, Türk parası sermayeli şirketin çıkma payının yabancı para üzerinden ödenmesi isteğinin yasal görülmediği,...

                  nedeni ile şirketin faaliyetleri hakkında bilgi alamadıklarını, şirket merkezinin Beykoz'dan Eyüpsultan'a taşınarak şirket unvanının değiştirildiğini, bu değişiklikler için ortaklar kurulunun toplanmadığını, müvekkilinin davet edilmediğini, gündem oluşturulmayıp karar alınmadığını belirterek huzurdaki davanın çıkma payının ödenmesi davası olması ve davanın süresinin uzamasının muhtemel olması karşısında müvekkilinin haklarının haleldar olması ihtimaline binaen HMK 389 ve TTK 638 maddeleri kapsamında şirketin aktif-pasif tüm mal varlığına tedbir konulmasını ve neticeten davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasını ve davanın kabulü ile müvekkilinin davalı şirketten haklı nedenle çıkmasına izin verilmesine ve çıkma payının ve ödenmeyen kar payının tespiti ile HMK 107 madde uyarınca şimdilik 100,00-₺'nin müvekkiline ödenmesine, bunların mümkün olmaması halinde davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu