Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun için ortağın çıkma iradesinin bir hukuki temele dayanması gereklidir. Bu temel ya esas sözleşmesel ya da kanuni olabilir. Başka bir deyişle bu temel, ya şirket sözleşmesinin ortağa şirketten tek yanlı irade ile çıkma hakkı veren bir hükmü ya da kanunun ortaklara belirli koşullarda çıkma hakkı tanıyan düzenlemesidir. Şirket sözleşmesi ile ortaklara tanınan çıkma hakkı, hukuki açıdan onlara tanınmış bozucu yenilik doğuran bir haktır. Ortak bu hakkını kullanıp çıkma iradesini ortaklığa ulaştırdığında çıkma gerçekleşir, ayrıca bu beyanın şirket tarafından kabulüne gerek yoktur. ---ortaklara şirketten çıkma hakkı tanıyan bir diğer durum ise 6102 sayılı TTK’nin 638/2. Maddesinde belirtilen düzenlemedir. Buna göre ortak, haklı bir sebebin varlığı hâlinde, diğer ortakların rıza ve muvafakatlerine lüzum olmaksızın şirketten çıkmasına müsaade edilmesini mahkemeden talep edebilmekte ve mahkeme kararı ile şirketten çıkabilmektedir....

    Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesince, davacı ortağın payının gerçek değerinin belirlenmesine yönelik olarak şirketin, gerçek mal varlığının rayiç değerinin tespiti, sonrasında şirket mal varlığının rayiç değerleri ile şirkete ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonrası, şirketin kaydi ve rayiç bilanço verileri üzerinden şirket öz varlığının belirlenmesi ve belirlenen öz varlığa göre, davacının sermaye artırımı sonrası payına (%6,25 oranındaki) tekabül eden miktarın kâr payı ile birlikte 230.414,55 TL olarak belirlenmesi karşısında, mahkemece bu miktarın davacının ortaklık payının değeri olarak kabulünde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, ancak, limited şirket fesih ve tasfiyesi istemli dava, ortak olunan şirkete yönelik olarak açılabileceğinden, bu nitelikte bir davada davalı şirket ortağına husumet düşmeyeceği, bunun yanında, davacının kar payı ve ortaklık payına tekabül eden miktar gelir vergisine tabi bulunduğundan, çıkma payı miktarının...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2015/255 ESAS 2020/175 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirket Ortaklığından Çıkma Ve Çıkma Payının Tahsili KARAR : Taraflar arasındaki limited Şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      Karar,davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı şirketin Türk Kanunları'na göre kurulmuş Türk Lirası sermayeli bir şirket olmasına, çıkma payının döviz cinsinden hesaplanamayacak olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili istemli davada mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, çıkma ve kar payının davalıdan tahsiline dair yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada mümeyyiz davalı vekilinin temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği anlaşılmakla dosya re'sen ele alındı, düzenlenen rapor okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Mümeyyiz davalı vekilinin yerel mahkemece gönderilen 03.06.2017 tarihli dilekçesi, temyiz talebinden vazgeçme mahiyetinde ve HMK'nın 74. maddesi gözetildiğinde sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

          Tüm bu soruların yanıtı verilmeden şirketin hisse değerinin olumlu veya olumsuz tutarının hesaplanmasının teknik olarak olanaksız olduğu, Davacının haklı sebeple çıkma talebinin ispata muhtaç olduğu, bir an için davacının haklı sebeple çıkma talebi yerinde görülse dahi davacının ayrılma payının hesaplanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. " görüş ve kanaatini sunmuşlardır. Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur. Davacı vekilinin yeniden inceleme yapılması ve ek rapor alınmasına yönelik talebin dosya kapsamı ve sunulan beyanlar itibariyle yerinde görülmeyip reddine karar verildi. Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davanın haklı nedenle limited şirket ortaklığından çıkma isteğine ilişkindir. Dolayısıyla belirlenecek husus davacının ortaklıktan çıkma talebine ilişkin gerekçelerin haklı olup olmadığıdır....

            Davacı vekilinin son olarak ----- tarihli ıslah dilekçesi adı altında dilekçe sunduğu, davacının birden fazla ıslah dilekçesi verdiği, verilen dilekçelerin HMK 180.maddeye ve usulüne uygun tam ıslah sayılamayacağı, ancak fesih ve tasfiye davasında resen mahkemece ortaklıktan çıkma ve çıkma payının tahsiline karar verilebileceğinden davaya bu talepler yönünden devam edilebileceği kanaatiyle yargılamaya devam olunmuştur. Şirketin------------ celp edilmiş, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ara karar kurulmuş, ancak şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamamıştır. Şirketin ---- kayıtlı adresinde bulunamadığı, sicil dosyasından tespit edilen muhasebe bürosunun bu şirket ile ilişkisini kestiğini bildirdiği ve bu nedenle ticari defter ve kayıtların bulunamadığı anlaşılmıştır....

              HUMK'un 440/5. maddesi uyarınca hakemlerin verdiği hükümlerin ve bu Kanunun tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlar hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından, davacının şirket ortaklığından çıkmasına ilişkin 10.03.2014 tarihli hakem kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/1992 E, 2017/518 K sayılı ilamıyla 19.10.2017 onama tarihi itibari ile kesinleşmiştir. Her ne kadar davacı taraf hakem kararında çıkma payı ödenmesi şartıyla davalı şirketten çıkmaya karar verildiğini, çıkma payının ödenmemesi nedeniyle çıkma kararının kesinleşmediğini ileri sürmekte ise de, anılan hakem kararının 3 nolu bendinde çıkma, 4 nolu bendinde çıkma payının ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Anılan kararın 7 nolu bendinde ise çıkma payının ödenmesine ilişkin ön şart bulunmakta ise de, bu bendin davacının payının diğer ortağa tahsisiyle ilgili olduğu, bu nedenle şartlı bir çıkma kararından söz edilemeyeceği ortadadır....

              HUMK'un 440/5. maddesi uyarınca hakemlerin verdiği hükümlerin ve bu Kanunun tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlar hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından, davacının şirket ortaklığından çıkmasına ilişkin 10.03.2014 tarihli hakem kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/1992 E, 2017/518 K sayılı ilamıyla 19.10.2017 onama tarihi itibari ile kesinleşmiştir. Her ne kadar davacı taraf hakem kararında çıkma payı ödenmesi şartıyla davalı şirketten çıkmaya karar verildiğini, çıkma payının ödenmemesi nedeniyle çıkma kararının kesinleşmediğini ileri sürmekte ise de, anılan hakem kararının 3 nolu bendinde çıkma, 4 nolu bendinde çıkma payının ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Anılan kararın 7 nolu bendinde ise çıkma payının ödenmesine ilişkin ön şart bulunmakta ise de, bu bendin davacının payının diğer ortağa tahsisiyle ilgili olduğu, bu nedenle şartlı bir çıkma kararından söz edilemeyeceği ortadadır....

              Yukarıdaki Kanun maddesi uyarınca --------- sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şart olduğu, davacı tarafın hisse devrinin -------- karar nolu ortaklar genel kurulunun 3 ncü maddesiyle onaylanmamasına karar verildiği ve ana sözleşmede de ayrıksı bir durum bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafın devrin tespiti talebinin reddine karar verilmiştir. TTK'nun Çıkma ve çıkarılma Genel olarak başlıklı 638 nci maddesi "(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir." hükmünü düzenlemiştir....

                UYAP Entegrasyonu