ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/370 Esas KARAR NO:2024/330 Karar DAVA:Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ:24/05/2022 KARAR TARİHİ:25/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin----- %19 pay sahibi ortağı olduğunu, yönetim kurulunun baskısı, huzur hakkı ve temettü ödemelerinde düzensizlik ve eksiklik, fatura ve makbuzlarda şüphelerin mevcut olması, şirket öz sermayesinden ve karından alınan gayrimenkullerin değerinden çok yüksek gösterilmesi ve şirketin zarara uğratılması, şirketin gelir giderinin incelenmesine izin verilmemesi, bilgi ve belgelerin müvekkili ile paylaşılmaması yine şirketin bireysel çıkarlara yönelmesi suretiyle ortaklık amacından uzaklaşması, uzun süre pay sahiplerine kar payının dağıtılmaması, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıkların olması ve bunların yargıya intikal etmesi, üçüncü taraf şirketlere örtülü kazanç aktarımı...
Her ne kadar ihyası istenilen şirketin-------Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicilinin terkin tarihi olan 15/08/2014 tarihi nazara alındığında dava tarihi olan 15/08/2022 tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği görülmekte ise de davacı tarafından davaya dayanak gösterilen ------ Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin -------Karar sayılı kesinleşen fesih ve tasfiye kararı bulunduğundan bu kararın tescil ve ilanı gerektiğinden mahkememizce hak düşürücü süre nazara alınmayarak davacının hukuki yararı bulunduğu da göz önüne alınarak-----Ticaret Sicil Müdürlüğünün ----- sicil numarasında kayıtlı iken şirketin 15/08/2014 tarihinde sicilden resen terkin edilen ------Karar sayılı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin kararın------- Ticaret Siciline tescil ve ilanı ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547. maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar ihyasına ve tasfiye memuru olarak şirketin son yetkilisi------atanmasına, davanın niteliği ve davalı tarafın yasal hasım olması nedeniyle davalının...
San ve tic AŞ'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 155169-0 sicil numarasında kayıtlı olup, yönetim kurulu üyelerinin ... ..., ... ..., ... ... olduğu, şirketin yetkililerinin münferiden ... ... ve ... ..., genel müdür ... olduğu, davacıların, davalı şirket sermayesinin%48,6'sını temsil etmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacılar ile davalı şirketin diğer ortakları arasında oluşan ailevi uyuşmazlık ve şirketin uzun yıllardır gayrifaal olduğu belirtilerek, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih ve tasfiyenin uygun görülmemesi halinde davacıların davalı şirketten çıkmasına ve çıkma payı ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTKnun 531.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
San ve tic AŞ'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 155169-0 sicil numarasında kayıtlı olup, yönetim kurulu üyelerinin ... ..., ... ..., ... ... olduğu, şirketin yetkililerinin münferiden ... ... ve ... ..., genel müdür ... olduğu, davacıların, davalı şirket sermayesinin%48,6'sını temsil etmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacılar ile davalı şirketin diğer ortakları arasında oluşan ailevi uyuşmazlık ve şirketin uzun yıllardır gayrifaal olduğu belirtilerek, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih ve tasfiyenin uygun görülmemesi halinde davacıların davalı şirketten çıkmasına ve çıkma payı ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTKnun 531.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/222 E. sayılı davası yönünden; a) Davacı T4 tarafından davalılardan T6'ye karşı açılan, T7 fesih ve tasfiyesi davasının, pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, b) Davacı T4 tarafından davalılardan T7'ye karşı açılan, bu şirketin fesif ve tasfiyesi davasının, bu şirkete kesin süre içerisinde kayyım tayini için dava açılmadığından pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, c) Birleşen davanın karşı davacısı T6 tarafından karşı davalılardan T4 karşı açılan, T7 fesih ve tasfiyesi davasının, pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, d) Birleşen davanın karşı davacısı T6 tarafından karşı davalılardan T7'ye karşı açılan, bu şirketin fesif ve tasfiyesi davasının, bu şirkete kesin süre içerisinde kayyım tayini için dava açılmadığından pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine, 2- Mahkememizin asıl 2014/470 E. sayılı davası yönünden ; a) Davacılardan T6'nin davalı T2'a karşı açtığı, 30/...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/750 esasında davacının şirketin fesih ve tasfiyesi davasının derdest olduğunu, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, işin esası yönünden ise, gerçekten de davalı şirketin çalışma alanından daha geniş faaliyet alanı olan şirketin müvekkilleri tarafından kurulduğunu, bu şirketin davalı şirketin distribütörü olduğunu ve sadece davalı şirketin genel bayiliğini yaptığını, davalı şirketin bir mülkünün diğer şirkete şirketin devamı için satıldığını, davacının idareciliğine son verince şirketin daha karlı çalışmaya başladığını savunarak,davanın reddini talep etmiştir....
------sayılı kararında şirket tüzel kişisi yerine ortaklara yönetilen haklı sebeple fesih davasının husumet yönünden reddi gerektiğine hükmetmiştir. ------ sayılı kararı da aynı yöndedir. ----- Hukuk dairesi -------Esas, -----Karar sayılı kararında da " ....Her ne kadar davacı vekilince yukarıda belirtilen nedenlerle davacının davalı ------- aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmiş ise de; Davacı vekilinin dayandığı Yargıtay kararı şirketin davalı gösterilmemesi hali içindir. Şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davada feshi istenen şirket yasal hasım olup, şirket ortakları yasal hasım olmadığından şirketin davalı olarak gösterilmesi halinde ise diğer ortaklara dava yöneltilmesinin yasal dayanağı olmadığı gibi gerek ve nedende yoktur....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflarca karşılıklı olarak açılmış bulunan dosyalarda, ortakların karşılıklı olarak suç duyurusunda bulunarak, davalar açtıkları, şirketin kurulduğu 2008 yılından davanın açıldığı tarihe kadar ve halen bir ticari faaliyetinin olmadığı, sermayesini kaybetmiş durumda olduğu, ortak çoğunluğunda ticari faaliyete devam iradesi olmadığı, davalı ortağın ortaklıktan çıkartılarak şirketin devamında da bir irade beyan edilmediği, haklı sebebin gerçekleştiği, faaliyeti olmayan şirketin devamında bir yarar olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, müdürlükten azil talebi nedeniyle davalı ...'e husumet yöneltildiği kabul edilerek, davalı ... bakımından ise davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı Temel Ertemel vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi ile diğer davalının müdürlükten azli talebini içermektedir....
Asıl davada, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, şirketin feshine karar verebilmek için haklı nedenlerin bulunması gerekli olup, bilirkişilerden alınan rapor ve ek raporlarda şirketin mevcut delil durumuna göre fesih ve infisahını gerektirecek muhip sebeplerin bulunmadığı anlaşıldığından fesih ve tasfiyeye yönelik davasının reddi gerekir. Birleşen .... ticaret Mahkemesi'nin 2010/252 esas sayılı dosyasında açılan dava ile şirket müdürü davalı ...'ün müdürlük görevinden azline ve şirkete kayyum atanmasına, yine Birleşen ....Ticaret Mahkemesi'nin 2012/335 esas sayılı dosyasında şirket müdürü davalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/315 Esas KARAR NO:2024/636 DAVA: Şirketin Haklı Nedenle Fesih ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ: 25/04/2022 KARAR TARİHİ: 04/07/2024 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Haklı Nedenle Fesih ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA:Davacı vekili, davalı şirketin her biri %50'şer hisse ile iki ortağı bulunduğunu, bunlardan birinin davacı olduğunu, diğer ortağın dava dışı----- olduğunu belirterek; --- eşi ---------- birlikte şirketin yönetim kurulunu oluşturduklarını; kuruluşundan bu yana kâr dağıtımı yapılmaması, genel kurul toplantılarının yapılmamış olması ve fiilen organsız kalması, bilgi ve belge paylaşımı yapılmaması ve talebe rağmen verilmesinden de imtina edilmesi, ortaklar arasında çözümü imkansız ve dava açılmasına sebep olan uyuşmazlıkların ortaya çıkması, %50 paya sahip diğer ortak ------- olup gizli ortak gibi davranan eşi ile işbirliği içerisinde lehine haksız maddi kazanç sağlandığının, Şirketin sermaye ihtiyacının karşılanması...