Davalı şirket adına davalı....., şirketin feshini kabul ettiklerini, ancak davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını savunmuştur. Davalı şirket yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davacı ile davalı....'in diğer davalı şirketin ortakları ve sorumlu müdürleri oldukları, her iki tarafın da şirketin zarara uğraması, 2012 ve 2013 yıllarına ait faaliyet kaydı görülememesi sebebiyle şirketin feshini talep ettikleri, şirketin zarar halinde bulunması, ortaklık yapısı dolayısıyla şirketin feshedilememesi sebebiyle fesih talebinin uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı şirketin feshine, fesih işlemlerinden sonra ticaret sicilinden terkinine, fesih işlemleri için bilirkişi olarak..... ile .....'nın görevlendirilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı..... vekili temyiz etmiştir....
nın şirket adına yaptığı bir taahhüt bulunmadığı gibi, şirketin de hiçbir zaman ortağı olmadığı bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirketten adi ortaklık sözleşmesi gereğince ortaklıktan ayrılma payını talep etmesi hukuken mümkün olmadığı, davalı şirketin bu nedenle iş bu davada taraf sıfatının ve adi ortaklıktan kaynaklanan bir sorumluluğunun olamayacağı benimsenmiş ve şirket aleyhine açılan dava mahkememizce sıfat yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Diğer davalı ...'nın, ... ile aralarında yaptığı 04/12/2018 tarihindeki adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olması ve imzanın da inkar edilmemesi karşısında iş bu davalı aleyhine açılan davada, davalı ...'nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak mahkememizce davacı ... ve davalı ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi sonucu sözleşme hükümlerine uygun olarak adi ortaklık sona ermesi halinde davalı ...'...
Maddesi kapsamında davacı vekiline davayı kimin adına açtığı hususu ve netice i talebini açıklaması hususu istenilmiş; davacı vekilinin davayı şirket yetkilisi ---------- adına açtıklarını, taleplerinin ise hem şirketin fesih ve tasfiyesi hemde ---------- kaydının silinmesine yöneliktir olduğunu beyan etmiş ve beyanı altına imzası alınmıştır.Dava, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı ---------- Şirketinin fesih ve tasfiyesi ile ----------- sicil kaydının silinmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.Limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davada husumet mutlaka feshi istenilen şirkete yönetilmelidir. Yargıtay kökleşmiş içtihatları ve yerleşmiş görüşü de bu yöndedir. Ancak işbu davada davacı davayı şirkete yöneltmek yerine, ----------- Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açmıştır....
VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ'nin 6100 Sayılı TTK'nun 530/1. maddesi gereğince FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Fesih ve tasfiyesine karar verilen davalı şirkete, mali müşavir ...'...
kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacıların davalı şirket ortaklığından çıkartılmalarına, davacı ... için 715.419,90 TL, davacı ... için 701.465,65 TL çıkma payının davalı şirketten tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/12/2013 gün ve 2013/144-2013/182 sayılı kararı bozan Daire’nin 02/06/2014 gün ve 2014/3669-2014/10238 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyanın heyetçe yapılan incelemesinde; davalı şirketin yöneticilerinin yetkilerinin kaldırılması veya sınırlandırılması, şirket işlerinin kayyım eliyle yürütülmesi, şirketin fesih ve tasfiyesi, bunun kabul edilmemesi halinde davacıların ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi istemli davada mahkemece şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, taraf vekillerinin temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını istedikleri, Dairemizce mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, davalı vekilinin bu kez karar...
Maddesi ve uygulama iç genelgesi gereği mükellefiyet kaydının 31.12.2014 tarihi itibariyle resen terk ettirildiği, şirketin idare ve temsil organının bulunmadığı dikkate alındığında şirketin devamının ve kuruluş amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
Davalılar vekili, davalı şirketin davada pasif dava ehliyeti bulunmadığını, şirketin feshi davasının şirket ortağına karşı yöneltilmesi gerektiğini, davacının şirketteki statüsünün şirket ortağı olduğunu, davacı tarafından tasfiyesi talep olunan davalı şirketin 5 yıldır gayrı faal olduğunu, TTK 549. md gereğince şirketin tasfiyesi şartları oluştuğunu savunarak, haklı nedenlerin varlığının tespiti halinde şirketin tasfiyesine ve feshine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin uzun zamandan beri gayri faal durumda olduğu herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, herhangi bir kar dağıtımının yapılmadığı ve şirket ortakları arasında da huzursuzluğunun bulunduğu, karşılıklı güven ilişkisinin zedelendiği gerekçesiyle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir....
Davalı vekili, limited şirketlerini fesih ve tasfiyesi talebiyle açılan davalarda tüm ortakların davacı ve davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, şirket müdürü...’ın davacı iddialarının aksine tüm görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini,davacının şirketin tüm faaliyetlerinden haberdar olduğunu, davacıya ödenmemiş bir kâr payı bulunmadığını,şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir bir sebebin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
ın şirket faaliyetlerini basiretli bir şekilde yürütmediği, bu nedenle davacının şirketin tasfiyesini istemekte haklı bulunduğu, şirket müdürünün şirkete verdiği zarardan dolayı talep edilen alacak miktarının tasfiye sırasında oluşacak duruma göre tasfiye memuru tarafından değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle şirketin fesih ve tasfiyesine sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik karar yönünden temyiz itirazının reddi gerekmiştir. ...- Dava dilekçesinde, şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket müdürü aleyhine sorumluluk davası birlikte açılmış olup, bu iki davanın birlikte görülmesi mümkün değildir....