Dava, TTK 34 maddesi gereği, -------verilmiş olan "şirketin ortaklarıyla ilgili devam eden davalarınız bulunmaktadır, tescil talebinizin işleme alınması mümkün değildir. DİKKAT: Arada ortaklıkla ilgili birçok karar iptal edilmiş olup şirketin ortaklık yapısının nasıl olacağı belli değildir. Nihai bir karar gelmediği için düzeltme yapılamamaktadır. Şirket bu ortaklarla hiçbir karar alamaz tescil yapılamaz" şeklindeki takyidat kaydının-------kayıtlarından kaldırılması, ayrıca davalı şirketin güncel sermayesinin 30.000.000 TLve ortaklık yapısının-------- olduğunun tespitini, bu tespit kararının ticaret sicil gazetesinde ilanını, aksi takdirde sayın mahkemece şirketin esas sermayesinin ve hissedarlık durumunun tespiti istemine ilişkindir....
Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen alacağın tahsili ve adi ortaklık sözleşmesi gereği ortak olunduğu idida edilen limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle sona erdirilmesine, müvekkili şirketin adi ortaklık nedeniyle gizli ortağı olduğu davalı şirketinin ve adi ortaklığını tasfiyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davada davacının ortak sıfatını taşımadığından şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, adi ortaklığın feshine ilişkin davanın ise görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin delil araştırma bakımından kendiliğinden hareket etmesi, taraf iradelerine atfedilen rol, dava konusu edilen haktan vazgeçilip vazgeçilememesi gibi yönlerden yasal konumları birbirinden tamamen farklıdır....
ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemez....
gerek adi ortaklık sözleşmesine gerekse de yasa hükümlerine aykırı davranışları nedeniyle adi ortaklık ve müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, inşaat, ekipman alımı ve kurulumu aşamalarındaki özensiz davranışlar nedeniyle projelerin kurulumu aşamalarının gereği gibi yapılamadığını, bu nedenle önemli değer kaybı ve kar kaybı yaşandığını ileri sürerek ve belirsiz alacak davası olarak müvekkili şirketin uğradığı zararın tespiti ile TCMB'nin değişen oranlarda en yüksek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
nın şirket adına yaptığı bir taahhüt bulunmadığı gibi, şirketin de hiçbir zaman ortağı olmadığı bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirketten adi ortaklık sözleşmesi gereğince ortaklıktan ayrılma payını talep etmesi hukuken mümkün olmadığı, davalı şirketin bu nedenle iş bu davada taraf sıfatının ve adi ortaklıktan kaynaklanan bir sorumluluğunun olamayacağı benimsenmiş ve şirket aleyhine açılan dava mahkememizce sıfat yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Diğer davalı ...'nın, ... ile aralarında yaptığı 04/12/2018 tarihindeki adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olması ve imzanın da inkar edilmemesi karşısında iş bu davalı aleyhine açılan davada, davalı ...'nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak mahkememizce davacı ... ve davalı ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi sonucu sözleşme hükümlerine uygun olarak adi ortaklık sona ermesi halinde davalı ...'...
a devir ettiği, ortaklar kurulunun 01.04.2002 tarihli kararı ile devre onay verilip, davacının şirket adına işlem yapma yetkisinin de ortadan kaldırılmasına karar verildiği ve kararın 23.05.2011 tarihli, 551 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanarak ilan edildiği, şirket yönünden ortaklık sıfatının hisse devri ve bu devir işleminin ortaklar kurulunca kabul edilmesi ile sona erdiği, üçüncü kişiler yönünden ise ortaklık ve yöneticilik sıfatının ancak ilan ile geçerlilik kazandığı, somut olayda hisse devrinin yapıldığı anda şirket yönünden ortaklık sıfatının sona erdiği, ortaklar kurulunun hisse devrini kabul kararı ile de davacının şirketteki temsil yetkisinin de ortadan kalktığı, buna ilişkin ortaklar kurulu kararının Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilmesi nedeniyle davanın konusunun kalmadığı, hukuki yararın dava şartı olup, davacının hisse devri ve ortaklığı temsil yetkisinin sona erdiğine ilişkin ortaklar kurulu kararının Ticaret Sicil Gazetesi'nde dava açılmadan önce...
-TL. cezai şartın zarar yazılması halinde davalının 31.12.2017 tarihi itibari ile bilançoda yer alan kayıtlı değerler üzerinden öz kaynakların 101.905,31 TL'ye düşeceği böylece şirketin sermaye ve yedek akçeler toplamının yarısından fazlasını yitireceği, kök raporda davacı lehine belirlenen kar kaybına karar verilmesi halinde davalı şirketin öz kaynaklarını tamamen yitirmiş olacağı, şirketin mahvına sebep olabileceğinin tespit edildiği, davacının talebinin 1.000,00 USD kar kaybı alacağı ve 1.000,00 USD cezai şart alacağı ile sınırlı olduğu ve davacının talebinin miktar itibariyle davalı şirketin mahvına neden olmayacağı anlaşılmakla davanın kabulü ile 1.000,00 USD kar kaybı alacağı ve 1.000,00 USD cezai şart alacağı olmak üzere toplam 2.000,00 USD'nin dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca USD faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yerinde görülmüştür....
KARAR Davacı, mülkiyeti davalıya ait olan taşınmazda ortak bar işletmek üzere anlaştıklarını bu kapsamda hem ortaklık ilişkisi hemde taşınmazda kiracı sıfatının bulunduğuna dair 21.08.2004 tarihli sözleşme imzaladıklarını, sözleşme kapsamı ile 01..01.2008 tarihi itibari ile sözleşme uzamasına karşın davalının tek taraflı olarak taşınmazı boşaltıp 3. kişilere kiraya vermesi nedeni ile haksız müdahalenin önlenmesi için kiracılık sıfatının tespitini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenim yalnızca ortaklık ilişkisi içerdiğini ortaklığın da sözleşme ile belirlenen sürede dolduğunu bu nedenle davanın reddini dilemiştir....
nun 7. maddesi ile) "Kayyım atanan şirketlerin soruşturma kapsamındaki şüpheli ortakları ile kayyım tarafından hakkında şahsi sorumluluk davası açılan şirket ortaklarına ait ortaklık hak ve payları, soruşturma ve davaların açıldığı tarihten soruşturma, kovuşturma veya davanın kesin hükümle sonuçlandığı tarihe kadar devir ve temlik edilemez. Ortaklık hak ve paylarına ait temsil ve idare yetkisi kayyım tarafından kullanılır. Devir ve temlik yasağı Cumhuriyet Savcılığı veya mahkeme tarafından resen Ticaret Sicili Müdürlükleri'ne bildirilir ve tescil edilir." düzenlemesini içermektedir. Davacının davalı şirketin dava tarihi itibariyle ortağı sıfatıyla CMK'nun 133 (3) maddesi hükmü uyarınca ortaklıktan doğan hakları için dava açma hakkı olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Davacı ortak ve eski yönetici sıfatına dayalı olarak 20/09/2016 tarihinden itibaren kazanç payı, huzur hakkı ve aylık maaş ödenmesi taleplerinde bulunmuştur....
nun 7. maddesi ile) "Kayyım atanan şirketlerin soruşturma kapsamındaki şüpheli ortakları ile kayyım tarafından hakkında şahsi sorumluluk davası açılan şirket ortaklarına ait ortaklık hak ve payları, soruşturma ve davaların açıldığı tarihten soruşturma, kovuşturma veya davanın kesin hükümle sonuçlandığı tarihe kadar devir ve temlik edilemez. Ortaklık hak ve paylarına ait temsil ve idare yetkisi kayyım tarafından kullanılır. Devir ve temlik yasağı Cumhuriyet Savcılığı veya mahkeme tarafından resen Ticaret Sicili Müdürlükleri'ne bildirilir ve tescil edilir." düzenlemesini içermektedir. Davacının davalı şirketin dava tarihi itibariyle ortağı sıfatıyla CMK'nun 133 (3) maddesi hükmü uyarınca ortaklıktan doğan hakları için dava açma hakkı olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Davacı ortak ve eski yönetici sıfatına dayalı olarak 20/09/2016 tarihinden itibaren kazanç payı, huzur hakkı ve aylık maaş ödenmesi taleplerinde bulunmuştur....