Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin---- düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK'nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK'nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır. İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur....

    Dosya kapsamının incelenmesinden, davacı şirketin iflas erteleme talebinden sonra sermaye artırımı yaptığı, davacı şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle 169.000,00 TL borca batık olduğu, bankaların olan 447.000,00 TL olan borcun yaklaşık 400.000,00 TL sinin ödendiği kambiyo olan borçların yapılandırıldığı, davacı şirketin borca batık durumda olup karar tarihi itibariyle de borca batıklık durumunun devam ettiği, ancak şirketin ticari faaliyetlerinin sürdürüldüğü, şirketin kamuya olan borçlarının taksitlendirilip ödemelerinin devam ettiği, bankalara olan borç tutarlarının azaldığı, davacı şirketin borca batık durumundan kurtulma olasılığı gözetildiğinde davacı şirketin mali durumunu iyileştirme umudunun bulunduğu ve iflas erteleme talebi için gerekli koşulların mevcut olduğu anlaşıldığından müdahil vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

      DAVACI : VEKİLLERİ: DAVALI : TEMSİL KAYYIMI : TASFİYE MEMURU ADAYI : DAVA : LİMİTED ŞİRKETİN FESİH ve TASFİYESİ DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 29/06/2021 tarihli dilekçesiyle; davacının davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin 2010 yılından beri faal olmadığını, bildikleri kadarıyla davalı şirketin herhangi bir borcunun ve alacağının da olmadığını, şirketin amacını gerçekleştiremez hale geldiğini beyan ederek, davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi ile muhasebeci ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır....

        tarihinde yapılmış olup bu tarihten sonra şirketin herhangi bir faaliyeti de bulunmadığını, şirketin vergi borçlarının bulunmasından ötürü davalı şirketin ticari faaliyetinin şirket amacını gerçekleştirebilecek ya da kar elde edebilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığını, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı yurt dışına çıkmış olduğu gibi ticari defterleri de yanına götürmesi sebebiyle müvekkilinin davalı şirketin vergi borçları sebebiyle açılan davalardan ötürü mağdur olduğunu, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/... Esas sayılı dosyasında müvekkilinin yargılandığını, ayrıca davalı şirketin icra dosyaları celp edildiğinde şirketin adresinin boş olduğu ve borca batık olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin ... Noterliği'nin 30.03.2017 tarihinde ... yevmiye numaralı ve ... Noterliği'nin 22/02/2019 tarihinde ......

          Şahıs şirketlerinde olduğu gibi limited şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde olmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkansız hale getirebilir. Şirketin feshini gerektiren haklı sebebin, somut olması gerekmekte olup gelecekte meydana gelmesi mümkün uyuşmazlıklar veya zarar endişesi gibi nedenlerle şirketin feshi talep edilemez. Haklı sebebin ekonomik sebep olması şart olmayıp, malvarlıksal olmayan pay sahipliği haklarının ihlali de haklı sebep oluşturabilir....

            dan oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ...tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; * Davacı şirketin, ... tarihli ara bilançosu itibariyle rayiç değerlere göre borçlarını karşılamaya yetecek düzeyde aktiflerinin (mevcut ve alacaklannın) bulunmadığı ve dolayısıyla şirketin IIK m. 179/1 hükmü kapsamında borca batık durumda olduğlu. * Dosya kapsamındaki bilgi, belge, ticari defterler, kayıt ve belgeler ile davacı şirketin faaliyet alanı birlikte değerlendirildiğinde, IlK’nun 179/1 maddesi uyarınca dosyaya sunulan iyileştirme projesinin gerçekçi ve İnandırıcı olduğu, İflasının ertelenmesi halinde şirketin borçlarının ödeyerek mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğu, * Yukarıda açıklandığı üzere İİK m.179 ve TTK m.376 ve m.377 hükümleri uyarınca davacı limited şirketin iflasının ertelenmesine karar verilebilmesi için, gerekli şekli ve maddi şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

              İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; feshi istenen şirketin, en son tadil sözleşmesinin, şirketin süresi başlıklı 9. maddesinde, tadil sözleşmesinin tescil tarihinden itibaren 5 yıl olduğu, müddetin hitamından bir ay evvel ortaklardan biri veya birkaçı şirketin müddeti 2'şer yıllık süreler halinde uzamış sayılır şeklinde hüküm olduğu, şirketin feshini talep etmediği taktirde ibaresinin bulunmadığı, bu halde, şirketin 5 yıllık sürenin sonundan itibaren süresiz hale geldiğini, bu durumda ise, TTK 256/1 hükmünden, diğer ortakların yararlanabilme imkanı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacıların şirketin devamını isteyen ortaklarca çıkarılmış olmaları ve bu konuda, şirketten çıkarılan ortakların bu çıkarma kararına karşı dava açmamış olmaları göz önüne alındığında, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu, mahkemenin ...'...

                Şirket kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede; şirketin 2018 yılında 10.000 TL sermaye ile kurulduğu, sermayenin 3.750 TL’sinin ödenmediği ödenmeyen sermaye borcunun davacıya ait olduğu, şirketin faaliyetinin öğrenci yurdu işletmeciliği olduğu, şirketin faaliyet konusu itibariyle birçok sabit gideri bulunduğu (personel, kira, ısıtma vs.) incelenen 2019-2020 yılları defterlerinin açılış ve kapanışlarının zamanında ve usulüne uygun yapıldığı, şirket kayıtlarının tespit edilen mali veriler ile uyumlu olduğu, kuruluştan itibaren 2018-2019-2020 yıllarında şirketin kar elde edemediği, şirket öz varlığının negatif olup, zaten düşük olan kuruluş sermayesinin zararlar dolayısıyla yitirildiği ve üstüne epeyce borçlanıldığı, davanın açıldığı 2020 yılı sonu itibariyle şirketin faaliyet zararının -587.431 TL olduğu, şirketin faaliyetini borçlanarak sürdürdüğü, bu borçların ortaklara olan borçlarından oluştuğu, başka bir anlatımla şirketin ortakları tarafından finanse...

                  alınması ile şirketin borca batık olmadığı gibi, Varlıkları borçlarından (+) 1.049.876,18 TL daha fazla Gözüktüğü, şirketin mali tablolarında geçmiş yıllarda herhangi bir zararının olmadığı, 2021 yılında dahi 1.314.190,86 TL Net satış gerçekleştirdiği, dosyaya celp edilen icra dosyalarının incelenmesinde, şirketin bu denli küçük borçlarını ödeyememesinin sebebinin anlaşılamadığı, şirketin toplam 2.733.597,06 TL borcunun 643.876,95 TL’sinin şirket ortaklarına ait olduğu, Şirketin 2021 yılında faaliyetlerine devam ettiği, stoklarında dahi 2021 yılında 500.000,00 TL artış gösterdiği, şirketin sadece alacak rakamları ve stoklarının borçlarını ödemeye fazlasıyla yetiyor gözüktüğü, davacı şirketin İİK 178 m. ve m.179’a göre borca batık ve aciz halinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  kasa defterine işlenmesi bildirildiğinde ise diğer ortağın şirketten alacağı olduğunu iddia ettiğini, şirket çalışanlarının, zaman zaman öğle arasında şirketin kapısını kapatarak hizmeti durdurduğunu, müvekkilinin öğle arası izninin sıra ile kullanılması gerektiğini, hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketin kapalı olamayacağını ifade ettiğinde ise şirketin diğer ortağının buna izin verdiği ifade edilerek şirketin itibar kaybına neden olunduğunu, şirket çalışanlarının izinleri olmamasına rağmen şirketin diğer ortağı tarafından izne çıkarıldığını ve şirketin faaliyetini yerine getirmesinin mümkün kılınmadığını, şirket çalışanlarının iş kanunu 25/2 uyarınca işten çıkarılması gereken eylemler tespit edildiğini, ancak şirketin diğer ortağı tarafından bu işlem yapılmadığını, bu şekilde müşterilere kötü davranan, mesai saatine uymayan, gün içinde güzellik merkezine kapatan, mevzuata aykırı şekilde elden tahsilat yapan personeller bu eylemlerini alışkanlık haline getirdiğini, şirketin diğer...

                    UYAP Entegrasyonu