Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı şirkete çıkartılan tebligatın bila iade döndüğü, davalı şirketin dava dilekçesindeki adresinin İTSM adresi ile aynı olduğu, davalı şirkete TK 35 md gereğince yeniden tebligat çıkartıldığı, tebligatın 11/01/2020 tarihinde yapıldığı, davalı şirketin cevap vermediği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Limited Şirketin feshi ve tasfiyesi, şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmediği takdirde ortaklıktan çıkma ve çıkma payının hesaplanarak tahsiline karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin kuruluşunun 01/11/2017 tarihinde tescil edildiği, kurucularının ... ve ... olduğu, şirketin temsilinin Yönetim Kurulu üyesi ... ve ...'e ait olduğu, davalı şirketin merkez adresine göre mahkememizin yetkili olduğu ve davanın konusuna göre de görevli olduğu anlaşılmıştır. Davalı ...'nin ticaret sicil dosya örneği İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden, davalı şirket ortağı ...'...

    Fesih ve tasfiyesi talep edilen dava dışı --------- ait sicil kayıtları getirtilmiş, incelenmesinden--------- mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı, ana sözleşmesinin 17/09/2020 tarihinde tescil edilerek şirketin kurulduğu, şirket ortaklarının davacı ve davalı olup hisse oranlarının %50'şer oranda olduğu ve davalının şirketi münferiden temsile yetkili olarak atandığı anlaşılmıştır.Şirket ortağı tarafından açılacak şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davaların şirkete yöneltilmesi gerekmekte ise de somut olayda fesih ve tasfiyesi talep edilen şirketin iki ortaklı olup davacı ortağın diğer ortağa karşı dava açmış olduğu gözetilerek davanın bu şekilde görülebileceğinin kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.Davacının iddiaları doğrultusunda dava dışı şirketin ---- ve vergi borcu olup olmadığı hususu araştırılmış --- gelen cevap ile şirketin borcunun bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. ---- gelen cevabi yazıda şirketin 17/09/2020 tarihi itibariyle faaliyete başladığı ve --- tarihi...

      Fesih ve tasfiyesi talep edilen dava dışı --------- ait sicil kayıtları getirtilmiş, incelenmesinden--------- mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı, ana sözleşmesinin 17/09/2020 tarihinde tescil edilerek şirketin kurulduğu, şirket ortaklarının davacı ve davalı olup hisse oranlarının %50'şer oranda olduğu ve davalının şirketi münferiden temsile yetkili olarak atandığı anlaşılmıştır.Şirket ortağı tarafından açılacak şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davaların şirkete yöneltilmesi gerekmekte ise de somut olayda fesih ve tasfiyesi talep edilen şirketin iki ortaklı olup davacı ortağın diğer ortağa karşı dava açmış olduğu gözetilerek davanın bu şekilde görülebileceğinin kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.Davacının iddiaları doğrultusunda dava dışı şirketin ---- ve vergi borcu olup olmadığı hususu araştırılmış --- gelen cevap ile şirketin borcunun bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. ---- gelen cevabi yazıda şirketin 17/09/2020 tarihi itibariyle faaliyete başladığı ve --- tarihi...

        Otomotiv Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.'nin ortaklarının ..., ... ve ... olduğu, ortaklardan ... tarafından şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi talepli olarak İzmir ... ATM'nin ... Esas sayılı davasının açıldığı, şirketin en son 03/05/2012 tarihinde belirlenen müşterek yetkili temsilcilerinin ... ve ... olup yetki sürelerinin 03/05/2017 tarihinde sona erdiği, yetki süresi biten temsilcilerin şirketin olağan ve basit işlerini yürütmesi mümkün ise de, şirketin feshi davasında şirketin temsil edilmesinin önemli işlerden olduğu, bu nedenle yetki süresi biten temsilcinin bu tür davalarda şirketi temsil edebilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki fesih ve tasfiye davasının davacısı ...'ün diğer büyük ortak ... ile müşterek temsil yetkisine sahip olduğu, ...'ün fesih ve tasfiye davasında davacı konumunda olması karşısında diğer müşterek temsilci ...'...

          HMK 114/1-d madde hükümlerinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Davacılar vekili tarafından açılan iş bu dava da ------ feshi, bu mümkün olmaması halinde davalının ortaklıktan çıkarılmasını talep etmiş olup, ancak davalı olarak feshi istenilen şirket gösterilmemiş, davalı olarak şirket yetkilisi- göstermiştir. Davalı olarak ------ gösterilmek suretiyle feshi bu mümkün olmaması halinde ----- ortaklıktan çıkarılması talep edilmesi gerekirken, davacılar vekili tarafından ---- hasım gösterilmek suretiyle dava açılmış olduğu, davalı --------- şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            feshi ve tasfiyesi kararı gereğince tasfiye sürecini yürütmek ve tamamlamak üzere TTK'nın 536 ve devam eden maddeleri gereğince tasfiye memuru atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

              Sayılı ilamında; "..Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." Şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının kapatılmasını(feshini) veya ortaklıktan çıkmasını talep ettiği dava dışı ... Tic. Ltd. Şti.'...

                Maddesi ve uygulama iç genelgesi gereği mükellefiyet kaydının 31.12.2014 tarihi itibariyle resen terk ettirildiği, şirketin idare ve temsil organının bulunmadığı dikkate alındığında şirketin devamının ve kuruluş amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....

                  e verilmesine, adi ortaklığın zarar ettiği tespit edilmekle birlikte ilk hükümde zarar talebinin reddine karar verilip bu yönüyle temyiz edilmediğinden davacı şirketin zarara ilişkin talebinin reddine, adi ortaklığın kâr payına teminat olarak davalıya verilen 300.000,00 TL bedelli senedin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, davacı şirket adına davacı ... ile davalının yaptığı 08.12.2019 ve 13.01.2010 tarihli protokollerin geçersiz olduğunun tespitine, davacı şirket ile davalının adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle birbirlerinden alacak ve borçlarının kalmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlıklar yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3)....

                    Asliye Hukuk Mahkemsinde 2016/369 Esas sayılı dosya ile ortaklıktan ayrılma ya da mümkün değilse şirketin feshi ve tasfiyesi davası açtıklarını, buna ek olarak müvekkillerinin de Erdoğan Erşan miraşçılarına karşı Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemsinde 2016/883 Esas sayılı dosya ile tazminat ve Kahramanmaraş 5....

                    UYAP Entegrasyonu