Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in %5 hissedar bulunduğunu, ortaklar kurulunun 25/05/2004 tarihli kararı ile üç ortağın 20 yıl süre ile şirket müdürü olarak atandığını, üç ortaktan ikisinin müştereken şirketi temsil edebileceğini hüküm altına alındığını, davalı ... ...'nun şirketin her faaliyetini ortaklık payının azaltılması olarak nitelendirerek mahkemeye taşıdığını, şirketin borca ...k olduğunu, şirketin 2008 yılından beri gayri faal olduğunu, davalı ... ...'nun ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde şirket ortaklığından çıkarılmasına ve kâr payının tahsiline karar verilmesi istemi ile dava açtığını, şirketin tasfiyesinin görüşülüp karara bağlanması için yapılan toplantılara davalıların katılmadığını, şirketin tasfiyesi yönünde karar alınamadığını ileri sürerek davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : Şirketin feshi ve tasfiyesi- olmadığı takdirde çıkma....

    DELİLLER : İhtarnameler, şirket ticaret sicili kayıtları, 29/07/20219 tarihli genel kurul kararı, tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, haklı nedenle limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir. Limited şirket ortaklığından çıkarma TTK'nın 640. maddesinde düzenlenmiştir. Şirket haklı sebeplerin varlığı halinde ortağın mahkeme kararı ile şirket ortaklığından çıkarılmasını talep edebilecektir. TTK 640. maddesi “(1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. (2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.(3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.” düzenlemesini içermektedir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ticari şirket davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğu, müvekkilinin ortaklık görevini yerine getirmediği gerekçesiyle ortaklıktan çıkartıldığını, 1163 sayılı kanunun ortaklıktan çıkarılma esasları ve 16. maddesinde kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin anasözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiğini, davacının ortaklık görevini yerine getirmediği gerekçesinin doğru olmadığını ileri sürerek müvekkilinin ortaklıktan ihracına ilişkin kararın iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının ortaklık görevini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        celp edilerek miktar ve bilgilerinin belirlenmesini beyanla öncelikle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilerek şirket mal mal varlığına tedbir konulmasını, davalı şirkete kayyum atanmasını, şirketin feshi ve tasfiyesini, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 100.000,00TL ortaklıktan çıkarma payının tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Davacı ile davalı gerçek kişilerin karşılıklı iddia ve savunmaları, İstanbul BAM Kararı, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacı ve davalı gerçek kişilerin davalı şirketin ortağı oldukları, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı şirket kuruluş sermayesinin tamamının ödenmediği, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlara göre borca batık durumda olduğu, bu durumda şirket feshi dışında başka bir çözüm arama yoluna da gidilemediği; bu kapsamda benimsenen bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirket açısından TTK'nın 531.maddesinde düzenlenen haklı nedenle şirket feshi sebeplerinin bulunduğu anlaşıldığından davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiştir....

            Ortaklık yapısı aynı olan dava dışı ... hakkındaki davacının fesih davası sonunda fesih yerine davacının adı geçen şirket ortaklığından çıkarılmasına ve depo edilen çıkma payının karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine karar verildiği ve kararın kanun yoluna başvurulmaksızın 26/11/2019 tarihinde kesinleştiği ve ortaklık yapısı ve olayları aynı olan işbu karar nedeniyle taraflar arasında güçlü denebilecek derecede delilin olduğu da anlaşılmıştır. Ancak şirketin feshinin yerine başka bir makul seçeneğin aranıp bulunması ve şirketin feshi yerine o seçeneğin uygulanmasının TTK nun amir hükmü olduğu anlaşıldığından şirketin feshi yerine öncelikle davacının şirket ortaklığından çıkma payı verilerek çıkarılmasına karar verilmesi seçeneği üzerinde mahkememizce durulmuştur....

              (1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. (2) Dava, davacının hissedarı olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, geçmiş yıllara ilişkin kâr paylarının hesaplanarak davacıya verilmesi, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde davacıya ait payın gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın payının, karar tarihine en yakın tarihteki şirket aktifi rayiç değerinin belirlenerek hesaplanması gerekir....

                Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı ...’ın 21.111.2020 tarihinde açtığı davada davalı ... A.Ş.’ne 03.10.2016 tarihinde seçilen yönetim kurulu başkanı ...’ın sağlık sorunları nedeniyle şirket faaliyetleri ile ilgilenememesi, genel kurulun toplanamaması ve son olarak vefatı nedeniyle şirketin yönetiminin kötüye gitmesi nedeniyle davalı şirketin feshi ve tasfiyesi, gerekli ve mümkün değil ise davacı şirket ortağının anonim şirket ortaklığından çıkarılmasını istediklerini, mahkeme tarafından yapılan yargılamada şirketin faal olup olmadığının incelendiği, şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verildiği, 27.04.2022 tarihli celsede davacı tarafa “davalı şirkete ait sicil dosyası içeriğine göre, davalı şirketin 10.10.2016 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısında, şirket yönetim kurulu başkanlığına ..., yönetim kurulu üyeliklerine ise ... ve ...'...

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/876 Esas Sayılı Dosyasında Sunduğu Dava Dilekçesinde Özetle: Davalı ...’nın 136/400’lük payla davacı şirketin ortağı ve olduğu ve şirketin kuruluş tarihinden itibaren şirketi temsile yetkili müdür olarak faaliyet yürüttüğü, diğer şirket ortaklarından dava dışı ... ile dava dışı ...’un da 132/400’şer paylarla davacı şirketin ortakları oldukları, şirketin kuruluş tarihinden itibaren şirketi temsile müdürler olarak faaliyet yürüttükleri, şirketin ortak sayısının üç kişi olduğu ve ortaklardan herhangi ikisinin müştereken temsil ve ilzama yetkili oldukları, 09.11.2020 tarihinde tüm ortakların katılımıyla yapılan ortaklar (genel) kurulu toplantısında oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun kararıyla davalı ... aleyhinde toplantıda dile getirilmiş olunan haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılması istemiyle dava açılmasına karar verildiği, davalı ...’nın 26.03.2020 tarihi itibariyle diğer ortaklara şirket ortaklığından ayrılma isteğinin...

                    UYAP Entegrasyonu