Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davada davacı-asıl davada davalılar vekili, davalının müvekkili şirketin faaliyetlerinin durdurulması, feshi ve kayyum atanması talepli dava açtığını ancak, şirketin diğer ortaklarının şirketi devam ettirme niyetlerinin bulunduğunu, davalının ortaklıktan çıkma imkanı varken diğer ortakları zarara uğratmak pahasına şirketin feshi için dava açmasının ortağın ortaklıktan çıkarılması için haklı neden sayıldığını ileri sürerek, TTK'nın 551/3. maddesi uyarınca davalı-asıl davada davacının müvekkili şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir, asıl davanın ise reddini istemiştir....

    çıkmasının, ortaklıktan çıkarma için haklı sebep kabul edildiğini ileri sürerek davalı ortak ...'...

      şirketin feshine ve ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/288 Esas KARAR NO : 2023/458 DAVA : Ticari Şirketin Feshi, Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkarma DAVA TARİHİ : 04/07/2019 KARAR TARİHİ : 16/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirketin Feshi, Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkarma davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile, davalı şirketin, 2007 yılında ... ve ... tarafından ... Ticaret Ltd. Şti adı ile kurulduğunu, söz konusu şirketin 2014 yılında unvan değiştirerek şu anki isimle faaliyetine devam ettiğini, şirkete 2015 yılına kadar iki kişiden başka ortağın dahil olmadığını, 2016 yılında şirketin pay devirlerinin yapıldığını, ...'in %10, ...'nun %10, ...'nun %60 ve ...'un %20 oranında pay sahibi olduklarını, davacıların şirketin büyük ortağı olan ...'...

          ihlali nedeniyle ortaklığın müvekkilleri açısından çekilmez hale geldiğini beyanla, davalı şirketin feshini, olmazsa azlık pay sahibi müvekkillerinin paylarının gerçek değerinin ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkarılmalarını, şirketin feshinin ya da müvekkillerinin ortaklıktan çıkarılmalarının mümkün olmaması halinde 21 Kasım 2019 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantı tutanağının 3....

            Davacı şirketin 18.11.2019 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararda; şirket ortaklarından şirkete olan sorumluluğunu ve borçlarını yerine getirmeyen ...’nın ortaklıktan çıkarılması ve bu amaçla ortaklıktan çıkarılması hususunda Avukat ... ve Avukat ...’e yetki verilmesine "0" olumsuz oya karşılık 2680 olumlu oy ile karar verildiği tespit edilmiştir. 11 Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısı hazirun cetvelinin tetkikinden, şirket ortakları ... ...’ya ait 34.000,00TL değerindeki 1360 pay adedinin ve şirket ortaklarından ...’ya ait 33.000,00TL değerinde 1320 pay adedi olmak üzere toplam 4000 pay adedinden 2680 adet payın (toplam payların % 67’sinin) toplantıda temsil edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket esas sözleşmesi incelendiğinde, davacı şirketin esas sözleşmesinde ortaklıktan çıkarma ile ilgili bir maddenin bulunmadığı tespit edilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/644 Esas sayılı dosyasında ortaklıktan çıkarma, şirketin feshi ve tasfiyesi davasının derdest bulunması, alt yüklenici sözleşmesi gereğince düzenlenen 06.08.2013 tarih ve 35249 yevmiye numaralı ve 6.638.334,31 TL bedelli hakedişlere ilişkin temliknamenin davalı ile dava dışı temsilci tarafından birlikte imzalanması, davalıca yapılan işlemlere karşı davacı ortak ve dava dışı müdürün itirazına ilişkin belge sunulmaması, alt yükleniciye verilen temlik karşılığı ve eksik/ayıplı işler için teminat senedi alındığı, temliknamenin TCDD'den olan hakediş alacaklarına karşılık düzenlenmesi nedeniyle hakediş alacağı bulunmaması halinde ödeme yapılamayacağı, davalının ek temliknameyi işin yürütülmesi gereği verdiği, dolayısıyla tarafların ortak olduğu şirketin bir zararı olduğundan söz edilemeyeceği ve davadan önce davacının sermaye taahhüdünü yerine getirmesi konusunda uyarıldığına ilişkin davacı tarafından delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir...

                Maddesi hiçbir yoruma mahal vermeyecek şekilde ortaklıktan çıkarma kararı alınmasını mahkumiyet şartına bağlamıştır. Davacılar hakkında mahkumiyet kararı bulunmamakta olup, yorum yoluyla mahkumiyet kararı bulunmaksızın salt zarara neden olunması yönündeki tespitlere dayalı olarak ortaklıktan çıkarma kararı verilmesi yerinde görülmediğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                  un, tek başına şirketi temsile yetkili ve müdürü olduğunu, müvekkilinin, şirket yönetim veya denetimi ile ilgili herhangi bir yetkisi olmadığını, davalı tarafın, müvekkilini FETÖ üyesi olarak itham ederek "ortaklıktan çıkarma" davasına karşı açtıkları "haklı nedenle fesih" ve "davalı müdürün sorumluluğuna ilişkin" davalar ... mahkemesinde istinaf aşamasında olduğunu, "Ortaklıktan çıkarma ve karşı dava olarak fesih" davası .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/... esas sayılı dosyasında, "şirket müdürünün sorumluluğu nedeniyle tazminat davası" ise .......

                    Davalı vekili, şirket yöneticilerinin eylemlerinden kaynaklı olarak TTK'nın 434. maddesi gereğince şirketin feshi ve tasfiyesinin istenilemeyeceğini, şirketin kötü yönetilmesi ve zarara uğratılmasına dair iddiaların yersiz olduğunu, şirketin maddi durumunun iyi olduğunu, mevcut varlıklarla şirket amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu