Davacı, tarım arazisinin davalı şirketin işletmiş olduğu termik santrale çok yakın bir mesafede olduğunu, termik santralden çıkan toz, gaz ve katı atıklar gibi kirli ve kimyasal atık etkisi bırakan havanın teması yüzünden tarlasının veriminin iyice düşmüş olduğunu, tarladan ürün alamayacak duruma geldiğini iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, işletme tarafından verilen bir zarar olmadığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında keşif yapılmış, alınan toprak örnekleri analiz edilmiş ve bilirkişi kurulu raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Karara dayanak yapılan 08/11/2013 bilirkişi kurulu raporunda; taşınmazda tesisten kaynaklanan elementsel kirlilik olmadığı bölgedeki Ni, Cr, Zn, Ba, U, Th ve Fe element oranlarının doğrudan kayalardan ve topraklardan kaynaklandığı ve verim kaybının olmadığı yönünde görüş beyan edilmiştir. Ancak; inceleme ve rapor bu haliyle yetersiz olup hükme esas alınamaz....
Davacı, tarım arazisinin davalı şirketin işletmiş olduğu termik santrale çok yakın bir mesafede olduğunu, termik santralden çıkan toz, gaz ve katı atıklar gibi kirli ve kimyasal atık etkisi bırakan havanın teması yüzünden tarlasının veriminin iyice düşmüş olduğunu, tarladan ürün alamayacak duruma geldiğini iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, işletme tarafından verilen bir zarar olmadığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında keşif yapılmış, alınan toprak örnekleri analiz edilmiş ve bilirkişi kurulu raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Karara dayanak yapılan 08/11/2013 bilirkişi kurulu raporunda; taşınmazda tesisten kaynaklanan elementsel kirlilik olmadığı bölgedeki Ni, Cr, Zn, Ba, U, Th ve Fe element oranlarının doğrudan kayalardan ve topraklardan kaynaklandığı ve verim kaybının olmadığı yönünde görüş beyan edilmiştir. Ancak; inceleme ve rapor bu haliyle yetersiz olup hükme esas alınamaz....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24.12.2021 tarihli ara karar NUMARASI : 2021/803 DAVA KONUSU : Şirketin fe KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Tedbir talep eden davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin paydaşı olduklarını, şirketin 11 yıldan bu yana kar dağıtmadığını, şirket yönetiminin, şirketten ayrılmak isteyen ortaklara, şirketin gerçek değerine göre değil de, defter değerine göre hesaplanan miktarı teklif ettiğini, davalı şirket malvarlığında kötü niyetli tasarruflar nedeni ile ortaya çıkabilecek muhtemel zararların saptanabilmesi için dava tarihi tarihi itibarı ile şirketin gerçek değerinin tespiti gerektiği gibi, şirketin değer düşüşüne engel olunması amacı ile şirkete kayyum atanması gerektiğini ileri sürerek, davalı şirketin feshine, feshin uygun bulmaması halinde, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenerek davacıların şirketten çıkarılmalarına, şirkete tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesini...
ya karşı husumet yöneltilmemiş olması nedeniyle davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davanın esası yönünden ise; müvekkili şirketin ortağı olduğu ortaklığın takibe konu borç ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, nitekim takibe dayanak olarak sunulmuş olan 20.02.2018 tarihli sevk irsaliyesinde de açıkça belirtilmiş olduğu üzere faturaya konu malların "Eskişehir Uraysim Şantiyesi"ne teslim edilmiş olup müvekkili şirketin ortağı olduğu ...-...-... İş Ortaklığı'nın bu şantiyede herhangi bir çalışması bulunmadığını, bu hususun iş ortaklığı sözleşmesinden de açıkça anlaşılacağını, belirtilen şantiye alanında faaliyet gösteren firmanın yine ......
Heilbronn Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen 07.02.2008 tarih 5 O 459/06 Fe numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, 5718 sayılı MÖHUK'un 54. maddesinde düzenlenen tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilen karar Dairemizin 29.11.2013 tarihli kararında yazılı gerekçelerle onanmıştır. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
nden Hyundai marka Santa Fe model sıfır kilometre araç satın aldığını, aracın kısa süre sonra arıza vermeye başladığını, müvekkilince aracın 10.000 km de iken servise götürüldüğünde aracın 56 km. de iken motorunun açılıp yapıldığının servisler arası kullanılan ortak bilgisayar kayıtlarından bakılarak söylendiğini, oysa müvekkilinin bu şekilde bir tamir yaptırmadığını, davalılar tarafından araçtaki ayıbın gizlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... San. ve Tic.A.Ş vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27 FE 979 plakalı araç üzerindeki ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Taşınır mallardaki ortaklığın giderilmesi davalarında 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hazırlanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 1 sayılı Tarife uyarınca 25,20 TL maktu harç alınması gerekirken yazılı şekilde nispi harç tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
ile davalı asıl borçlu Er-Fe İzolasyon İnş....
Maddesine uygun koşulları taşıyan usulüne uygun işlendiği, davacı şirketin cari hesap alacağının ticari mal satımından doğan iş ilişkisinden kaynaklandığı, dava konusu cari hesap alacağına dayanak mal satım ve tahsilat hareketlerinin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacı şirketin ticari defterlerinde dava konusu faturanın kayıtlı olduğu, ... İç ve Dış tic....
Aile Mahkemesi'nden verilen 31.10.2012 gün ve 628/1611 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 2005 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde alınan 34 FE 4293 plakalı otomobil ile alacaklardan dolayı katılma ve denkleştirme alacağı bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere toplam 20.000 TL katılma alacağının davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, araç değeri üzerinden belirlenen 4.405,36 TL katılma alacağının davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün Avukatlık ücretine ilişkin bölümü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından Avukatlık ücreti bakımından temyiz edilmiştir....