gerektiği, diğer bir deyişle, davacı şirketin iyileşme ümidinin bulunmadığı, yine şirketin kamu borçlarının her geçen gün daha fazla arttığı anlaşılmakla davacı şirketin İİK'nin 179/b-5....
TTK'ye göre, limited şirket ortağı, esas sözleşmede şirketin feshi ile ilgili sebepler belirtilmemişse, haklı bir sebebin bulunması durumunda, şirketin feshini mahkemeden talep edebilir. Limited şirketin sona erme sebeplerinden biri olan haklı sebeple fesih, ---- fıkrasında düzenlenmektedir....
Yapılan yargılama sonucu; davalı şirketin --- yılından beri hiçbir genel kurul toplantısını yapmadığı, yine şirketin vergi borcu sebebiyle ------ tarafından haciz konulduğu, ----- tarihli bilanço ve gelir tablolarına göre davalı şirket ortaklarının davalı şirkete ---- borçlarının olduğu, ---- davalı şirketin maddi duran varlık toplamının ---- olduğu, davalı şirketin ---- borcunun olduğu, davalı şirketin --- olduğu, ---- borcunun olduğu, davalı şirket ortaklarının, ---- sermaye ödeme borçlarının olduğu ----, davalı şirketin---- net zararının olduğu,----net zararının olduğu ve toplam net zarar miktarının --- olduğu, --- yılından beri ticari herhangi bir faaliyetinin olmadığı tespit edilmiştir. ----- itibaren geçerli olmak üzere resen vergi kaydının silindiği tespit edilmiş, davalı şirketin en son ---------- beyannamesi verdiği tespit edilmiştir. TTK'nun 636/III maddesi uyarınca "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshi isteyebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/955 Esas KARAR NO:2024/377 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 27/12/2023 KARAR TARİHİ: 15/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının ortağı ve son müdürü olduğu ------yılından beri gayri faal olduğu, şirketin tasfiyesi çalışmalarına başladıktan sonra, ----------şirketin tasfiye haline girdiğinin yayınlanmış olduğu, davacı ile davalı şirket muhasebecisinin irtibatını kesmesi ve davacının şirketin kapandığını düşünmüş olduğu, davacının şirketin halen faal göründüğünü, emekli olmak istediğinde öğrenmiş olduğu, davalı şirketin, 2005 ten beri faaliyet göstermediği, şirket merkezinde şirketin bulunmadığı, şirket organlarının bulunmadığı, ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, şirketin yine uzun zamandan bu yana mal alım, mal satımı veya hizmet sunumunun durdurulmuş olduğu, şirketin vergi kayıtlarının...
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı ...’nın ise şirketin hakim ortağı ve müdürü olup davalı ...’nın müdürlük görevini ihlal ettiğini, önce oğluna hisse devrederek oğlunu hissedar yaptığını, oğlunun davalı şirket ile aynı sektörde faaliyet göstermek üzere kurduğu ticari işletmeye şirketin tüm portföyünü ve müşterilerini devrettiğini, şirketin makine ve demirbaşını davalının oğlunun işletmesine kullandırtarak son 1 yıl içinde şirketin içini boşaltıp şirketin ticari faaliyetine devam edemez hale getirdiğini, şirketin genel kurullarını yapmadığını, müvekkilini genel kurul toplantısına çağırmadığı gibi kâr payı dağıtmadığını, müvekkilinin yıllardır kâr payı alamadığını, davalı yöneticinin bağış ve çeşitli adlar altında harcamalar yaparak şirketin aktifini kârını...
Müdürlüğüne de bildirildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından da davalı şirketin Ticaret Sicili ve Oda Durumunun askıya alındığı, Davalı şirketin Antalya SGK İl Müdürlüğünde işyeri tescil kaydının bulunmadığı, Kolluk tarafından yapılan araştırmalarda Davalı şirketin bilinen adreslerinde olmadığı, tanınmadığı, bilinmediği tespit edildiği, Şirketin gayrı faal olması, vergi dairesi tarafından vergisel yükümlüklerini getirmediği ve bilinen adreslerinde bulunamamasından dolayı resen terk edilmesi ve ticaret sicili müdürlüğünce de kaydının askıya alınması neticesinde gerek şirketin ve gerekse şirket ortaklarının şirketin amacına ilişkin işbirliği yapılmasına imkan kalmadığı, Şirketin öz sermayesinin tamamını kaybettiği gibi -......
Mahkememizde davacı yanın davalı şirketin feshi ve talebi yönünden; açılan davanın, dava tarihi itibariyle davalı şirketin uzun zamandır genel kurullarının yapılmadığı, fiilen faaliyet göstermediği, şirketin bu haliyle fiilen yönetimsiz kaldığı ve kuruluşundan itibaren herhangi bir ticaret faaliyet göstermemesi karşısında, şirketin amaçlarını gerçekleştirme imkanının bulunmadığı tespit edilmekle davalı şirketin diğer ortakları ile şirketin feshi ve tasfiyesi yolundaki beyan ve kabulleri de göz önünde bulundurularak; davalı şirketin -----gereğince haklı sebeple fesih ve tasfiyesi koşulları oluştuğu, davalı şirketin devamında diğer şirket ortaklarının bir araya gelmemesi ve fiilen faaliyet göstermemesi karşısında tarafların bir menfaatinin bulunmadığı bu nedenle, şirketin fesih yerine, hayatını devam ettirmesi için --------------olan davacının şirketten çıkarılmasına hükmedilmesinde tarafların bir menfaatinin varlığı tespit edilemediği gibi, şirketin mevcut durumundan davacının herhangi bir...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/673 KARAR NO : 2023/189 DAVA : Limited Şirketin Feshi DAVA TARİHİ : 30/12/2020 KARAR TARİHİ : 28/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Limited Şirketin Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin kurucu ortaklarından olup %99 paya sahip olduğunu, davalı şirketin kalan %1 payının ise ...'...
CEVAP: Davalı vekili 13/01/2020 tarihli cevabında; müvekkilinin adresi ... olup ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin ücret ödemeden geçiş yapmadığını, şirket tarafından bilinçli ve kasıtlı olarak her firmaya yapıldığı gibi müvekkilinin HGS kartlarında geçiş ücretinden fazla bakiyenin olmasına rağmen kasıtlı olarak çekim yapılmadığını, hesaplarda dava konusu tarihlerde geçiş ücretlerini karşılayacak kadar meblağın mevcut olup olmadığının sorulması gerektiğini, geçişlerde yasal hak olarak tanınan 15 günlük cari sürenin kasıtlı olarak geçirildiğini, her hangi bir tebligat gelmediğini, davacı şirketin otomatik tahsilat sistemi hataları yüzünden müvekkilinin mağdur olduğunu, 2017 yılı Kasım ayı, yani borcun ödenmesi gereken yasal süreler geçtikten sonra davacı şirketin internet sistemine ödenebilecek borç bakiyelerinin cezalı olarak yansıtıldığını belirterek davacı tarafından açılan haksız itirazın iptali davasının reddine...
nin kuruluş ve faaliyet amacının aynı olduğunu, 15.03.2013 tarihinde yapılan haciz işleminde davacı şirketin işyerinde kullanılan bilgisayarında dava dışı borçlu şirketin 11.02.2013 tarihli SGK çalışan hizmet listesinin tespit edildiğini, bu bilginin organik bağı ortaya koyduğunu, borçlu şirketin 06.02.2013 tarihine kadarki faaliyet adresinin davacı şirket adresi olduğunu, davacı şirketin dava dışı borçlu şirketin devamı nitelşiğinde olduğunu ve aslında alacaklılardan korunmak amacıyla kurulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin ortaklarının 19/07/2012 ve 18/10/2012 tarihlerinde düzenlenen hisse devir sözleşmeleri ile dava dışı borçlu ....'...