da bulunan genel merkeze gelmesinin söylendiğini, davacının da tedavisini yarım bırakarak yola çıktığını, davalı şirket genel merkezinde yapılan toplantıda davacı hakkında şikayet olduğunun söylendiğini ve ifadesinin alındığını, şikayet ile ilgili olarak davacıya herhangi bir belge verilmediğini, saatlerce süren toplantıda davacı hakkında asılsız suçlamalarda bulunulduğunu, toplantıda bulunan şirket yetkilileri tarafından davacının istifasının istendiğini ve baskı altında istifa dilekçesi vermek zorunda kaldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları alacaklarının tahsilini istemiştir....
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde özetle; davacı ile davalı arasında mevcut boşanma davası ile birlikte davalının gerek davacıya, gerekse şirket çalışanlarına yönelik hakaret ve tehdit içeren sözler sarf ettiğini, şirketteki çalışma barışını bozduğunu, ortaklar arasında meydana gelen ihtilaf kapsamında davalının şirkete ait eşyalara zarar verdiğini, davalının olumsuz davranışları nedeniyle bir kısım şirket çalışanlarının ihtilaflı olarak şirketten ayrıldıklarını maddi olaylara dayalı olarak beyan etmişlerdir. Davacı tarafından davalı aleyhine TTK 630/2 maddesi gereğince haklı nedene dayalı olarak şirket yöneticisinin yetkilerinin kaldırılmasını için iş bu davanın açıldığı; mahkememizce bu kapsamda değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmiştir....
Temyiz incelemesi yapılan karşı dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Karşı davada davacı, şirket deposunda bulunması gereken emtiaların yönetici tarafından alındığından, yöneticinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine dayanmış olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalı yöneticinin şirkete ait malları şirketten çıkardığına dair yazılı veya somut bir delil bulunmadığı, ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen beraat kararında da bu yönde delil bulunmadığının açıklandığı gerekçesiyle karşı davada şirketten çıkarıldığı ileri sürülen 187.574,00 TL'lik malın bedeli yönünden talebin reddine karar verilmiştir....
Davacı 20 bağımsız bölümünden oluşan ve iki blok halinde bulunan anataşınmaz için bir yönetici atanmasını istemediği gibi A Blok yöneticisinin yasanın aradığı pay ve paydaş çoğunluğu ile seçilmediğini de ileri sürmediğine ve B bloktaki yöneticinin seçimi ile ilgili olarak alınmış bir kat malikleri kurulu kararı varsa bunun da iptalini istemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken A Blok yöneticisinin B Blok yöneticisi de olarak atanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, olay tarihinde daha önceki apartman yöneticisinden kalan görevlisi olduğu apartmana ait kaşeyi kullanmak ve apartman yöneticisinin imzasını taklit etmek suretiyle düzenlediği apartman yönetiminden 2.735 TL net ücret aldığına ilişkin maaş bildirim yazısı, apartman yöneticisinin Anadolu Bank'ta bulunan imza beyannamesi fotokopisini anılan bankadan alıp, apartman yönetim kurulu karar defteri fotokopileri ile satın aldığı eve ait tapu senedi ve anılan evin kira sözleşmesi, Garanti Bankası ... şubesinde bulunan hesap hareketlerine ilişkin belge, nüfus cüzdan fotokopileri ile birlikte katılan banka şubesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇLAR : Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek, Ticari işletme yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması HÜKÜM : Beraat Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-)Sanıkların üzerlerine atılı İİK’nın 333/a maddesine muhalefet suçu yönünden yapılan değerlendirmede; Temyiz incelemesine konu edilen suçun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a. maddesi kapsamında kalan ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası öngören, "Ticari işletme yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması" suçunu oluşturduğu gözetildiğinde; 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen CMK'nın 286/2-d uyarınca; İlk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, İlk Derece Mahkemelerinin görevine...
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davadışı şirket hakkında başlatılan icra takiplerinin sonuçsuz kaldığı ve aciz vesikaları alındığı, şirketin 2008 yılında borca batık durumda olduğu, 2009 yılında bu nedenle şirketin iflasının ertelenmesi için mahkemeye başvurulmasına karar verilmesine rağmen bu kararın uygulanmadığı, şirketin finansal durumunun düzeltilmesi için gerekli tedbirlerin alınmadığı ve şirket alacaklıları ile de herhangi bir uzlaşma yoluna gidilmediği, şirket müdürü olan davalının şirketi borçlarını ödeyemeyecek duruma düşürdüğü, bu nedenle 6762 sayılı ... 336/5 maddesi kapsamında davacı şirketin kambiyo senedine dayalı toplam 59.133,94 TL'lik alacağını tazminle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şitket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davadışı... Çarşı Alışveriş Merkezi Ltd....
Y.. tarafından müvekkili şirket yöneticisinin imzası taklit edilmek suretiyle davalı Bankadan kredi kullanıldığını, bu kredilerin çalışan Ö.. Y.. tarafından zimmete geçirildiğini, davalı Bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 95.150,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çalışanını özenle seçmediğini, zarardan kendisinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ispat yükünün davalıda olduğu, davalının alacağının ispatı yönünden herhangi bir delil bildirmediği, icra takip dosyalarına da alacak ile ilgili bir belge eklemediği, sadece alacağın dayanağı olarak cari hesap ilişkisinin belirtilmiş olduğu, davacının davadışı şirkete mal satışının kendisinin şirket hissedarlığından ayrıldıktan sonra yapıldığına dair iddiasının da yine davalı tarafça çürütülmediği, sermaye şirketlerinde şirketin borçlarından şirket tüzel kişiliğinin sorumlu olduğu, bunun istisnasının şirket yöneticisinin alacaklıları zarara uğratacak şekilde hareket etmesi olup, bunun da davalı tarafça ispat edilemediği, davacının maaşından kesintiler yapılarak tahsilatlar yapıldığına dair beyanı karşısında, icra müdürlükleri yazı cevaplarında ... 8. İcra Müdürlüğünün 2007/5760 sayılı dosyasında davacıdan herhangi bir tahsilatın yapılmadığı, ... 5....
Somut olayda; davacı tarafça davalı şirket 28/04/2021 tarihli Yönetim Kurulu 2 nolu kararın dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle butlanı istenmiş ise de; kararının yönetim kurulunca yetkisi dahilinde alındığı, TTK'nın 391.maddesinde öngörülen kararın butlanı sonucunu doğuran nedenlerden hiçbirine uymadığı, diğer bir anlatımla alınan kararın butlan koşullarının bulunmadığı; diğer yandan, davacı tarafça ileri sürülen dava nedenlerinin şirket yöneticisinin azli davasının konusunu oluşturabileceği, eldeki davada dinlenemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....