Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi nedeniyle ihraç işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, OHAL döneminde durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarılma işleminin uygulandığı, Anayasa'ya göre OHAL döneminde dahi ihlal edilmeyecek türden bir hak olan masumiyet karinesinden yararlanma hakkının terör örgütü üyesi olarak suçlanmak suretiyle cezalandırılarak ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir ceza niteliğinde olması nedeniyle adil yargılanma hakkına ilişkin tüm güvencelerin korunması gerektiği, ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, yürütme ve yasama organının kişileri ya da grupları suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, tavsiye niteliğinde olan Milli Güvenlik kararlarının davanın reddine gerekçe olarak alınamayacağı, kamu görevinden...

    Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz....

      KANITLAR Dosyadaki bilgi ve belgeler, davalı şirket sicil dosyası, KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava: davalı şirketin 16/05/2012 tarihli kooperatif genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline ilişkindir. Bilindiği üzere 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 16/3 Maddesinde, " Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz....

        ye devredilmesi talebiyle 27/04/2018 tarihinde Kurul'a başvuruda bulunulduğu, Kurulca yapılan değerlendirmede; Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK), Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı'na gönderilen yazılarla 6362 sayılı Kanun'un 128/4. maddesi uyarınca şirket, şirket ortakları, yöneticileri ve değerleme uzmanları hakkında herhangi bir tespitlerinin bulunup bulunmadığının sorulduğu, verilen cevaplarda şirketin Bank Asya'da hesap açtıranlar arasında yer aldığı, şirket adına kayıtlı hatlar üzerinden FETÖ/PDY'ye müzahir bir şirket tarafından geliştirilen Define isimli mobil uygulamaya erişim sağlandığı, Bursa'da 2016 yılı itibarıyla FETÖ/PDY ile bağlantılı faaliyet gösteren şirketler arasında yer aldığı, şirket ortağı ve değerleme uzmanı Ş.A. şirket yönetim kurulu üyesi M.G. ve kardeşi O.G., şirket değerleme uzmanı H.S., şirket değerleme uzmanı T.G., sorumlu değerleme uzmanı Ö.K. ve kardeşi B.Y. ve eşi B.Y. hakkında da bazı tespitlere...

          Bu durumda, bakılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-c bendi kapsamında öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işleme karşı açılan dava kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından davalı idarece yapılan temyiz başvurusunun esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, Kesin olarak, 01/04/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY : (X)-2577 sayılı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: ... c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, ..." hükmü düzenleme altına alınmıştır....

            hakkının Anayasal bir hak olduğu ve hakkın özüne dokunulmaması kaydıyla sınırlandırılabileceği, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmadığı, tavsiye niteliğinde olan Milli Güvenlik Kurulu kararlarının davanın reddine gerekçe olarak alınamayacağı, kamu görevinden çıkarılma tedbirinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği gibi bir yargılamanın temel ilkelerini referans almayan Anayasa Mahkemesi kararlarının davanın reddine gerekçe yapılamayacağı, FETÖ/PDY'nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle, bu tarihten önceki fiillerinden bahisle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir niteliğinin olması nedeniyle tek fiile tek ceza ilkesinin ihlal edildiği, Devlete ve Anayasaya olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, geçmişteki yasal faaliyetlerin gerekçe gösterilerek kamu görevinden çıkarılmasının suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, kanunsuz suç ve...

              Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL döneminde OHAL süresiyle sınırlı olarak alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi nedeniyle ihraç işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, OHAL döneminde durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarılma işleminin uygulandığı, Anayasaya göre OHAL döneminde dahi ihlal edilmeyecek türden bir hak olan masumiyet karinesinden yararlanma hakkının OHAL KHK'sı ile terör örgütü üyesi olarak suçlanmak suretiyle cezalandırılarak ihlal edildiği, Anayasa ve TBMM içtüzüğüne göre OHAL KHK'larının Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra 30 gün içinde TBMM'nin onayına sunulması gerektiği halde sunulmadığı, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir ceza niteliğinde olması nedeniyle adil yargılanma hakkına ilişkin tüm güvencelerin korunması gerektiği, yürütme ve yasama organının kişileri ya...

                Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde mahkumiyet hükmünün kesinleşmediği, ceza kovuşturması sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği, devlete karşı olan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı, bu durumun hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik ilkelerini ihlal ettiği, FETÖ/PDY 'den talimat almadığı ve darbe eylemine katılımının olmadığı, devletin takdir yetkisini kullanırken niyet okumaktan ve keyfiyetten kaçınarak hukuki çerçevede kalması gerektiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatına ilişkin hiç bir delil ortaya konulmadan dava konusu işlemin tesis edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ölçülü olmadığı, sürekli olacak şekilde kamu görevinden çıkarılma işleminin ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olduğu, yargılama aşamasında KHK ekli lisede ismine yer verilmek suretiyle tesis edilen kamu görevinden çıkarılma...

                  -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin ....07.2000 tarihinde kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını, çıkarılma kararının ihtarname ile müvekkiline tebliğ edildiğini ve müvekkili tarafından itiraz edilmediği için kararın kesinleştiğini, üyelik süresince ödediği aidatın kendisine ödenmediğini ileri sürerek, ....460,00 TL' nin ortaklıktan çıkarılma tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Orman idaresi ve Hazine, taraf olup taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi ile Hazine adına orman dışına çıkarılma işlemine itiraz edildiği anlaşılmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı gereğince temyiz inceleme görevi 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 20.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu