.- DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/03/2017 KARAR TARİHİ : 20/04/2022 YAZIM TARİHİ : 26/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesi tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı ... Teknolojileri Otom. Müh. Mak. San, ve Tic.Ltd.Şti. 'nin %50 hissedarı olup, esas sermaye borcunun tamamını ödediğini müvekkilinin davalı şirketin diğer ortağı, aynı zamanda da yetkilisi ... ile ortaklıktan ayrılmaya ilişkin görüşmeler yapmasına karşın taraflar arasında finansal şartlarda anlaşma sağlanamadığını, ortaklıktan ayrılma hususunda TTK 638/2 bendinde aranan haklı sebeplerin meydana geldiğini, davalı şirketin idaresi; kuruluş tarihi olan 08/05/2014 tarihinden itibaren ilk 5 yıl için ...'...
Dava dosyasına sunulan belgeler incelendiğinde davacının davalı şirketin hissesine 02/02/2016 tarihli pay devri sözleşmesi ile devrettiği ancak ticaret sicil kayıtlarında davacının halen şirket ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı 02/02/2016 tarihli devir sözleşmesinde şirketin diğer ortağı olan ... ' e kendisine ait 160 adet payı devretmiştir. Şirketin iki ortağı bulunmaktadır. 160 adet pay davacı ... ... (...) ' a 320 adet pay davacı ... ' e aittir. Toplam pay tutarı 480 adettir. Şirket ortağı olan gerçek kişi taraflar boşanma davası sonucunda boşanmışlardır. Davacı şirketteki payını davalı ... ' e devrettiğinden 480 adet payın tamamı davalı ... ' e ait olmuştur. Davacının şirkete ortaklığının kalmadığı görülmüştür. Bu sebeple dava bu yönüyle kabul edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; Davanın kabulü ile; davacı ...' ın Bursa Ticaret Sicilinin ... sicilinde kayıtlı ......
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur....
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/09/2014 KARAR TARİHİ : 28/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, davalı şirket ortağı olan müvekkilinin davalı şirketi temsil etmek üzere yetkilendirildiğini, ancak müvekkilinin katılmadığı 30.06.2011 tarihli genel kurulda alınan kararla şirket müdürlüğünden azledildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ortaklıktan çıkmaya izin ile ayrılma payı ve kâr payı taleplerinin içeren .......
Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, 24.09.1996- 02.05.2001 tarihleri arasında ortağı ve 02.05.2001- 26.03.2002 tarihleri arasında müdürü olduğu ... Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi Tic. Ltd. Şti'nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının 08/09/2011-26/01/2012 tarihleri arasında şirket ortağı olduğu, dava konusu vergi ve cezaların şirket mal varlığından tahsili mümkün bulunmadığından davacıdan şirket ortağı olarak tahsili yoluna gidildiği, davacının sorumlu tutulmasının yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir. TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir....
Davalı vekili, davacı adına hareket eden ortak çeşitli hilelerle ve sahte işlemlerle müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin değil asıl diğer ortağın şirkete borçlu olduğunu, şirket defterlerinin usulüne aykırı ve art niyetle tarafından tutulduğunu, delil tespiti dosyasına ibraz edilen raporun davacı ortağın tuttuğu kayıtların doğruluğu inceleme konusu yapılmaksızın düzenlenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin, dava tarihi itibari ile davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, aksine davalının, davacı şirketten 813,93 TL alacaklı olduğunun davacı şirket defterleri ve davalı tarafından sunulan ödeme belgeleri ile anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, şirket alacağının, şirket ortağı ve yöneticisi olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olup 17.090 TL'nin ödendiği uyuşmazlık konusu değildir....
nin kurucu ortakları olduğunu, davacının şirket defter ve kayıtlarını inceleyebilmek için sürekli talepte bulunduğunu ancak bu talebinin davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalının şirket adına yaptığı işlerden dolayı müşterilerine gerçek bedelin altında fatura kestiğini böylece hem şirketi hem de devleti zarara uğrattığını, müvekkilinin şirketin kurulduğu günden bu güne kadar kar payı almadığını ileri sürerek şirketin kurulmuş olduğu 30 Ocak 2012 tarihinden itibaren davacının davalı şirketteki gerçek kar payı alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL kar payı alacağının 16 Haziran 2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
ise şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir....
bulunmadığı, yine davalı şirket tarafından dava dışı ......