Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dahil kullanılmasına dair kararların alınmasının genel kurula ait görevler ve devredilemez yetkiler arasında olduğunun düzenlendiği, CMK'nın 133. (2) maddesinde şirket ortaklarına maaş, aylık, kâr payı ödenmesi konusunda bir düzenlemeye yer verilmediği, TTK' nın 408. (2/d) maddesi hükmü uyarınca dava konusu edilen kâr payı alacağı ve maaş ödenmesi talebi şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul veya kayyım heyeti tarafından ortaklara kâr payı dağıtılması ve maaş ödenmesi yönünde olumlu veya olumsuz bir karar alınmadığı, davacı tarafça kâr payı ve maaş ödenmesi konusunda gerek genel kurul gerekse kayyım kurulu tarafından alınmış olumlu ya da olumsuz bir karar olduğunun da iddia edilmediği, davalı tarafın da bu konularda alınmış bir karar bulunmadığını bildirdiği, kâr payı ve ortaklara maaş ödenmesi gibi konularda...

    üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dahil kullanılmasına dair kararların alınmasının genel kurula ait görevler ve devredilemez yetkiler arasında olduğunun düzenlendiği, CMK'nın 133. (2) maddesinde şirket ortaklarına maaş, aylık, kâr payı ödenmesi konusunda bir düzenlemeye yer verilmediği, TTK' nın 408. (2/d) maddesi hükmü uyarınca dava konusu edilen kâr payı alacağı ve maaş ödenmesi talebi şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul veya kayyım heyeti tarafından ortaklara kâr payı dağıtılması ve maaş ödenmesi yönünde olumlu veya olumsuz bir karar alınmadığı, davacı tarafça kâr payı ve maaş ödenmesi konusunda gerek genel kurul gerekse kayyım kurulu tarafından alınmış olumlu ya da olumsuz bir karar olduğunun da iddia edilmediği, davalı tarafın da bu konularda alınmış bir karar bulunmadığını bildirdiği, kâr payı ve ortaklara maaş ödenmesi gibi konularda...

    ın daire satış fiyatlarını ve satıştan gelen paraların hesaplamalarını dosyaya sunduklarını,tahminlerine göre davalı şirketten bu sözleşmeden kaynaklı asgari 45.400,00 TL'si sermaye alacakları geriye kalanı ise kar payı olmak üzere toplam 350.000,00 TL alacakları kaldığını,yine davalı şirketin hissedar ve yöneticilerinin şirket adına kayıtlı bazı taşınmazları başka kişilere devrettiklerini belirterek, davalı şirkete getirdikleri sermaye miktarı ve hak ettikleri kar payının tespiti ile, 10.000,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." hükümlerinin bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında 30/06/2011 tarihli ek protokol kapsamında davalı adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarında satışlarının yapılmadığı, bu kapsamda ek protokol gereğince katılma payı ve kar alacağının paylaştırılmasının da koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca adi ortaklığın tasfiyesi ve kar ile katılım payı alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

      Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir." hükümlerinin bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında 30/06/2011 tarihli ek protokol kapsamında davalı adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarında satışlarının yapılmadığı, bu kapsamda ek protokol gereğince katılma payı ve kar alacağının paylaştırılmasının da koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca adi ortaklığın tasfiyesi ve kar ile katılım payı alacağı davasının reddine karar verilmiştir....

      Kar-zarara katılma üretim desteği (murabaha) yöntemi ile fon kullandırmada; işletmeler için gerekli gayrimenkul, ham ve yarı mamül maddeler ile teçhizat ve makine temini amacıyla başvuranlara bunlar üçüncü şahıslardan peşin alınıp vadeli olarak satılmaktadır. 1998 yılı işlemleri incelenen davacı şirketin, 1996-2000 yıllarında ortaklık ilişkisi içinde olduğu ... Anonim Şirketine peşin bedelle sattığı gazete kağıtları, bu şirket tarafından davacı ile bayi-şirket ilişkisi bulunan şirketlere kar-zarara katılma üretim desteği (murabaha) yöntemi ile satılmıştır. ... Anonim Şirketinin bu satış işleminden doğan karının %20'si kurum karı olarak kar payı gelirleri hesabına, %80'i ise kar-zarara katılma hesapları aracılığı ile fonu oluşturan gerçek ve tüzel kişilere vadesinde dağıtılmak üzere dağıtılacak kar payları hesabına alacak olarak kaydedilmektedir. Dosyanın, vergi inceleme raporu ve şirket yetkilisi nezdinde düzenlenen tutanağın incelenmesinden, ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2022/535 Esas - 2022/845 Karar TARİH: 01/12/2022 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) KARAR TARİHİ: 09/02/2023 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2009 senesinden 26/10/2021 tarihinde kadar ... Tic Ltd Şti'nin ortağı olduğunu, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, şirket müdür olan diğer ortakların şirketi iyi idare edemediğini, müvekkilinin ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığını ve müvekkiline kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, bu nedenle müvekkilinin TTK gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, İstanbul ......

          Şti. yaparak % 50'sine ortak olmak için notere gidildiğinde birtakım mazeretlerle doktor olmayan eşine ait hissesinin % 5’ini kendisine sattığını, şirketten bugüne kadar kar payı alamadığını, ortağının TTK’nın 414. m. aykırı şekilde noter çağrılı 11/03/2013 tarihli ortaklar kurulu kararına karşı çıktığını, kendisinin bilgisi ve rızası dışında davalının kendisini şirket müdürü yaptığını, noter çağrılı 06/05/2013 tarihli ortaklar kurulu kararında yine ruhsatın satılmasını istediğini ve hisse çokluğu ile satılmasına karar verildiğini yazdığını, birincisi ret edildiği halde aynı konuda tekrar ortaklar kurulu kararı alınması ve bu ortaklar kurulu toplantısına yabancı şahısların girerek üstelik karar yazmasının yasalara aykırı olduğunu, rızası dışında şirket müdürü olan ve bu yetkisini şirketin amacına ve menfaatine aykırı olarak kullanan, 6102 sayılı TTK’nın 228. m. aykırı olarak 09/08/2007'den beri kendisine kar payı vermeyen, TTK’nın 445. m. dürüstlük kuralına aykırı hareket eden, TTK’nın...

            Genel kurul gündeminin 4. maddesinin konusu "2017 yılına ilişkin bilanço ve gelir tablosu hesaplarının okunması, müzakere edilmesi ve tasdik edilerek karara bağlanması; kar dağıtımı ile ilgili tekliflerin" görüşülmesidir. Yapılan görüşmeler neticesinde; oy çokluğu ile bilanço ve gelir tablosu hesapları tasdik edilmiştir. Davacı şirket temsilcisi sözlü önerge vererek birinci ve ikinci temettünün, ayrıca dağıtılmayan geçmiş yıl karlarının tümünün ortaklara payları oranında dağıtılmasını teklif etmiştir. Burada davalı şirket yönetim kurulu bir kısım üretim ünitelerinin teknolojisin eskidiği, bunların yenilenmesi gerektiği, yeni bir fabrika binasının yapılmasının zorunlu olduğu hususlarını gerekçe göstererek davacının kar payı dağıtım önergesine karşı çıkmıştır. Anonim şirketlerde kar payı TTK'nun 507 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde, her yıl ortaklara kar payı dağıtma zorunluluğu getirmemiştir....

              , şirketin kötü yönetilip şirketi zarara uğratıldığına dair tespitte bulunulamadığı, tespitin salt 2018 yılına ait bilanço hesabına göre yapıldığı ve yine her ne kadar davacı tarafça müdürlüğe seçilen şahsın berber olması nedeniyle şirketi yönetme ehliyeti bulunmadığı iddia edilmiş ise de, şirket müdürlüğü görevini, şirketin faaliyeti konusunda uzman kişilerce yerine getirilmesine ilişkin bir zorunluluk bulunmadığından, bu hususta karar yetkisinin, gerek şirket sözleşmesi ve gerekse de TTK hükümlerine göre şirket genel kuruluna ait olması ve şirket genel kurulunda bu yönde karara varmış olması sebebiyle, seçilen müdürün, şirket faaliyeti konusunda uzman olmamasının, şirketin feshi veya ortaklıktan çıkmaya haklı olarak kabul edilemeyeceği, yine davacı şirketin aktifinin pasifini karşılayamadığı ve zararda olduğu, ortaklıktan çıkma hakkının kabulü halinde davacıya ödemesi gereklen çıkma payı bedelinin bulunmadığı, kâr payı ödenmesi ve ödenecek miktarın tespiti hususundaki yetki genel kurula...

                UYAP Entegrasyonu