Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sürerek müvekkilinin dava tarihine kadar geçen sürede hak ettiği şirket kar payının tespiti ile şimdilik 1.000 TL'nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    den miras yoluyla edindiklerini, bugünde kadar kendilerine herhangi bir kar payı ödenmediğini, genel kurullarda buna ilişkin karar alınmadığını, bu durumun TTK'nun hükümlerine aykırı olduğunu, davalı şirketin gelir durumunun iyi olduğunu, bu şirket bünyesinde faaliyet gösteren başka şirketlerde olduğunu, müvekkillerinin davalı şirketin yönetimine dahil edilmediklerini, yapılacak yargılama sürecinde davalı şirket ve bu şirkete bağlı tüm şirketlerin gelirlerinin ve ortaya çıkan kar paylarının tespitini istediklerini, davalı şirketin ana şirket olduğunun kabulü ile bu şirkete bağlı olarak kurulan diğer şirketlerin gelirleri belirlendikten sonra davacıların hissesine düşen kar paylarının tespiti yoluna gidilmesini, 01.01.2009 ile 12.02.2015 tarihleri arasında miras bırakanın ortak olması nedeniyle davacıların vareset ilamı kapsamında kar payı hisselerinin belirlenmesini, 12.02.2015 tarihinden, dava tarihine kadar ise müvekkillerinin kar paylarının belirlenerek hüküm altına alınmasını talep...

      Davalı şirket, davacının miras payı oranında şirkete ortak olduğunu, yasal şirket payı ve miktarı ve veraset ilamındaki paylar göz önüne alınarak işlem yapıldığını, hakların haleldar edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, ortaklar kurulu kararlarına karşı 3 ay içinde dava açılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        Şti.’ni 2010 yılında diğer davalı ile birlikte kurduklarını, şirketin kuruluşundan itibaren kar payı dağıtılmadığını, davalı şirketin yönetiminden uzaklaştırıldığını, şirketle ilgili bilgi sahibi olamadığını beyanla 20111-2012-2013 ve 2014 yıllarına ilişkin dağıtılmayan kar payının tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf, şirket ortaklar kurulunca kar payı dağıtımı konusunda alınmış bir karar olmadığı ve davacıya taşınmaz alımı suretiyle ayni olarak kar payı verildiğini beyanla davanın reddini savunmuş, Mahkemece şirket ortağı olan davalı ...'nin kar payı alacağından sorumluluğunun olmadığı gerekçesi ile bu davalı yönünden davanın pasif husumet nedeniyle usulden reddine, davalı şirket yönünden ise, davacıya anılan yıllara ilişkin olarak makul düzeyde avans niteliğinde kar payı ödemesi yapıldığından bahisle esastan reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinde şirket ortaklar kurulunun kar payı dağıtma konusunda karar almadıklarının vurgulandığını, daha önceki dilekçelerinde de bahsettikleri gibi ortaklar kurulunun kar payı dağıtımına yönelik bir karar almasının mümkün olmadığı durumlarda kar payının tespiti ve tahsili davasının açılabileceğini kabul eden Yargıtay Kararlarının mevut olduğunu, müvekkilinin, davalı şirkette % 5 hisseye sahip olup, şirket sermeyesinin en az yarısından bir fazla hisseye sahip ortağının bu kar payı dağıtma toplantısını yapmaya hakkı olduğundan müvekkilinin % 5'lik hissesi ile hiçbir zaman kar payı dağıtılması yönünde ne toplantı yapılmasını isteyebileceğini, ne de kar payının dağıtılması konusunda karar alınmasını sağlayabileceğini, dolayısı ile kar payının ne kadar olduğunu öğrenme ve kar payının tahsili imkanına da hiçbir zaman sahip olamayacağını...

          Davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava; limited şirket eski müdürü davalının müdürlük maaşı ve kar payı alacağı olduğu iddiası ile başlatılan takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı usulsüz tebligat nedeniyle takibin iptali gerektiğini, davacının müdürlük maaşı alacağı bulunmadığını, TTK 608 uyarınca kar payı alacağı da bulunmadığı iddiasını ileri sürmüş, davalı cevap dilekçesi ile takipteki alacağın kar payı olarak beyan edilmiş ise de kast edilenin muavin defterindeki alacak olduğunu neticeden müvekkilinin takip konusu tutar kadar alacaklı olduğunu savunmuş, üstelik takip talebindeki alacak kalemini bu doğrultuda ıslah edebileceğini savunarak ıslah dilekçesi sunmuştur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2018 NUMARASI : 2016/370 ESAS 2018/857 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat - Kar Payı Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki tazminat ve kar payı alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin T3 Şti.'nde boşanma davası görülen eşi ile ortak olduklarını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketten birçok kez kar payı talep etmesine rağmen şirketin kar payı dağıtmadığını, kar payı dağıtılması konusunda şirketin direngen hale geldiğini, şirketin diğer ortağı olan eşin müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla T4 Şti.'...

            DAVA : Tazminat - Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 10/03/2016 KARAR TARİHİ : 22/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2021 Taraflar arasındaki tazminat ve kar payı alacağı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ...'nde boşanma davası görülen eşi ile ortak olduklarını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketten birçok kez kar payı talep etmesine rağmen şirketin kar payı dağıtmadığını, kar payı dağıtılması konusunda şirketin direngen hale geldiğini, şirketin diğer ortağı olan eşin müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla davalı ...'...

              ya devretmek zorunda kaldıklarını, davalı şirketin kar durumunun gerçeği yansıtmadığını, ortak oldukları dönemlere ilişkin şirket kayıtları incelenerek gerçek kar durumu tespit edildikten sonra müvekkillerin mahrum kaldığı geçmiş kar paylarının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sahte imza ile alınan tüm genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitini, şirket yönetiminin dava sonuna kadar kayyuma devredilmesini, şirketin geçmiş dönem kar paylarının gerçeği yansıtmadığı, eksik kar payı dağıtıldığı husunun tespiti ile müvekkilerinin paylarına düşen geçmiş gerçek kar paylarının kendilerine ödenmesini talep etmiştir....

                Mahkemece, " kar payı alacağı istemine ilişkindir. Davalı limited şirket olup, 6102 Sayılı TTK'nın 616/1. maddesinde genel kurulun devredilemez yetkileri sayılmış olup, maddenin (e) bendine buna göre yıl sonu finansal tabloları ile yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kar payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi genel kurulun devredilemez yetkileri arasındadır....

                  UYAP Entegrasyonu