DAVALILAR : Tapu Müdürlüğü İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2016/98 E., 2019/4 K. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava, 1955 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında “ekilemez arazi” olarak tescil harici bırakılıp, daha sonra İl Mera Komisyonu Kararı uyarınca 2161 parsel (yeni 106 ada 536 parsel) numarası ile mera olarak sınırlandırılan taşınmazın sınırlandırılmasının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine aittir....
Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında hala davalı şirketin şirket müdürü olarak görülmekte olduğunu, davalı şirketin ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı dosyasında iflas davası görülmekte olup müvekkilinin, bu şirketin hala yetkili müdürü olarak görülmesinin, hem hukuken hem de ticari ve sosyal açıdan müvekkili için sıkıntı doğurduğunu, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında müvekkili ...'un ...A.Ş. ... Şubesinin şube müdürü olduğunu gösterir kayıtların ve sicilin silinmesini/ terkinini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının davalı şirket müdürü olduğuna dair kaydın sicilden terkini gerekin gerekmediğine ilişkindir. Dava dilekçesi ve yetkisizlik kararı davalı şirket adına iflas müdürlüğüne tebliğ edilmiş, tebligata rağmen cevap sunulmamış, duruşmaya da katılan olmamıştır....
GEREKÇE: Dava, limited şirket müdürlüğü görevinden istifanın ticaret siciline tescil ve ilanı davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının müdürlük görevinden istifasını ticaret sicilinden tescilini isteyip isteyemeyeceği, davacının husumetinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.Davacı, dava dışı ... Limited Şirketinin ortağı ve diğer ortakla müştereken imza ile yetkili temsilcisidir. Davacı, davalı şirketteki müdürlük sıfatının istifa ile sona erdiğini şirkete bildirerek bu durumun şirketin sicil kayıtlarına işlenmesini ve ilanını talep etmiş, şirket tarafından davacının istemi yerine getirilmediğinden, davacı istifasının tespit ve tescili istemiyle işbu davayı açmıştır. TTK’nın 33 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38'nci maddelerine göre, tescil edilmiş konulardaki her türlü değişikliklerin de tescili gerekir....
Tarafından kesildiği tespit olunduğunu, müvekkilinin ... şirketinin hisselerini devraldıktan bugüne kadar şirket nezdinde ve şirket dışında yapılmış olan usulsüz, hukuka aykırı işlemler ile borçlandırılan şirketi finanse ettiği, ancak çabalarının karşılığını alamadığı anlaşılmış ve yapılan tüm girişimlere rağmen davalılar söz konusu fiillerini sonlandırmamış ve şirket hesaplarında usulsüzlük yaptıkları gibi şirketin içini boşaltmaya ve kendi şirketlerine aktarmaya devam ettiklerini, Davacı müvekkil, davalılar tarafından ortağı olduğu şirkete yaklaştırılmamakta ve hesapları incelemesine dahi müsaade edilmediğini, Ticaret sicil kayıtlan şirket bilançoları ve ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları ile durum Sayın Mahkeme tarafından da kolayca tespit edilebileceğini, davalı müdür ve davalı ortak tarafından yapılan hukuka aykırı işlem ve eylemler ile ilgili olarak ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalı şirketin sicile kayıtlı adresinde bulunmadığının, adresin boş olduğunun mülk sahipleri tarafından bildirildiğini, bunun üzerine TTK’nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36 maddesi gereğince, davalı şirket ve müdürüne tebligat yapılarak 30. gün içinde yeni adresin tescilinin istendiğini, ancak yasal süre içinde herhangi bir bildirim yapılmadığını, TTK’nın geçici 7. maddesinin 01.07.2015 tarihine kadar durumları tespit edilen şirketlere yönelik terkin işlemini kapsadığını, dava konusu olayın anılan tarihten sonra meydana geldiğini, TTK’nın geçici 7/11 maddesinin tatbikinin mümkün olmadığını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davalının yeni adresinin tespiti ve ticaret sicile tescili istemine ilişkindir....
Müdürlüğü vekili, 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi kapsamında tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını, şirketin sermayesini kararname gereği 31/12/1998 tarihine kadar artırmayarak münfesih duruma düştüğü tespit edildiğinden re’sen terkin kapsamına alındığını, gerekli tebliğat ve ilanların yapıldığını, sicil kaydının 31/07/2013 tarihinde re’sen terkin edildiğini, davanın açılmasına neden olunmadığından yargılama giderlerinden sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir....
A.Ş.' ne bildirildiğini, söz konusu bildirimin ... gelen evrak kaydı ile şirket tarafından işleme alındığı ve bu bildirim kapsamında pay defterine gerekli işlemlerin anılan şirket tarafından yapıldığını, temlik sözleşmesinin akabinde, rehin ve intifaya konu hisseler üzerindeki rehinlerin, intifa hakları tesis edilmiş payların, temlik alacaklısı sıfatı ile davacı şirket nam ve hesabına pay defterine kaydının yapılması bu tarihten itibaren rehin ve intifalı tüm paylara ilişkin her türlü tasarrufi işlemlerde, paya ilişkin her türlü şirket yönünden alınacak kararlarda ve/veya işlemlerde davacı şirketin muvafakatinin alınması, intifa hakkı kapsamında yasal tüm hakların davacı şirket tarafından kullanılacağı, genel kurula çağrı dahil olmak üzere her türlü bilgi, bildiri ve ilanların davacı şirkete bildirilmesi ve bu hususların pay defterine işlenmesi, bu hususta gerekli tüm kararların alınarak işlem yapılması hususunun ... Özel Sağlık Yatırımları Tic. San. A.Ş.' ne Bornova .......
Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; icaret Sicili Müdürlüğü'nün TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, mahkemece dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda TTK m. 547/2 gereğince tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerden dolayı; müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ......
talep ve dava etmiştir....
K. sayılı kararıyla dava dışı şirket müdürünün azline ve şirkete kayyım atanmasına karar verildiğini, fakat kararın istinaf edilmesi ve henüz kesinleşmemesi nedeniyle müdürün görevinin devam ettiğini; ortaklar arasında güven ilişkisinin sona erdiğini, şirkette yolsuzluklar oluştuğunu, şirket müdürünün sermayenin büyük kısmını zimmete geçirdiğini ileri sürerek; şirketin haklı nedenlerle feshine, şirket müdürü olarak görevi devam eden dava dışı ...'ın şirket müdürlüğü görevinin ihtiyati tedbir kararıyla sona erdirilmesine ve kayyım atanmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 31/01/2022 tarihli dilekçesi ile, tarafların anlaştıklarını belirterek davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, Adı geçen vekilin vekâletnamesinde, davadan feragat yetkisinin bulunduğu (HMK m.74), görülmüştür. Dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebilir. Davadan feragat iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir.(HMK.m.307)....