Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 07/01/2013 tarih 2012/17605 Esas 2013/49 sayılı kararında belirtildiği üzere, şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket müdürünün azli davalarında verilecek tedbirlerin şirketin hayatini devam ettirebilmesinde sakınca doğuracak mahiyette olmaması gerektiği belirtilmiştir. Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, geçici hukuki koruma yollarından olan ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, eldeki davada davacının iddiaları ile davalının savunmaları yargılama sonunda tespit edilecek ve şirket müdürünün azli için haklı neden olup olmadığına yargılamanın sonunda karar verilecektir....
İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan kambiyo senedinin davalı şirket müdürünün tamamıyla şahsi borcu için lehtarına verilen bir senet olduğunu, şirket tüzel kişiliği ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, şirket müdürünün şahsi borç nedeniyle şirketi borçlandırdığını, bu nedenle yaklaşık ispat aramaya gerek bulunmadığını, Takip dosyasında borçlu olarak ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/499 Esas sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporunda hisse devri sözleşmesi ile ilgili Hisse Devri sözleşmesinin kanunun açık hükmü gereği geçerli olmadığının ve müvekkilinin davalı şirketteki % 25 payının devri sonucunu doğurmayacağının tespit edildiğini, TTK m. 630/2 ve 639/3 uyarınca davalı şirket müdürünün, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğinden azli ile tedbir olarak davalı şirkete kayyım atanması gerektiğini, davalı şirketin müvekkilini şirket iş ve işleyişinden uzak tuttuğu gibi şirket toplantılarına girmiş gibi göstererek yerine imza atıldığını, Selçuk Asliye Ceza Mahkemesi 2014/136 E. 2014/442 K. Sayılı dosyasında, davalı şirketin karar defterinde 2010/25 karar sıra numaralı 05.05.2010 karar tarihli 2009 yılı kar dağıtılmamasına ilişkin kar dağılımı konulu belgede 29. Sayfada, 2011/1 karar sıra numaralı 17.02.2011 karar tarihli depo kiralama konulu belgede ve 30....
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda davalı şirket müdürünün sunulan delillere göre özen ve bağlılık yükümü ile kanunlar ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerine ağır bir şekilde ihlal ettiği veya şirketi iyi yönetmek için gerekli yeteneği kaybettiği yönünde tam bir vicdani kanaate varılamadığı gerekçesiyle Ortaklık payının tespiti ve kar payının tahsiline ilişkin taleplerin kesinleşmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu olan şirket müdürlüğünden azil talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, şirket müdürünün azli istemine ilişkindir....
plakalı Ford Transit marka aracın 20/06/2021 tarihli yönetim kurulu kararıyla satışına karar verildiğini, satılan araca ait paranın şirketin kasasında bulunduğunu, davacının bu satıştan haberi ve onayı olduğunu, davalının şirketin müdürlüğü görevinden alınmadığını ve buna yönelik bir bildirimde bulunulmadığını, tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: 1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar, 2- Banka dekontları, imza sirküleri, şirket defterleri, şirket kurulu kararı 3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava nevi itibariyle şirket müdürünün azli ve şirket müdürünün şirkete vermiş olduğu zarardan kaynaklı tazminat istemine ilişkilidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1311 KARAR NO : 2022/1364 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 (Talep) - 14/06/2022 (Ara Karar) NUMARASI : 2022/763 Esas DAVA : Limited Şirket Müdürünün Haklı Nedenle Azli BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2022 KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/09/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/763 Esas sayılı dosyasından verilen 14/06/2022 tarihli ara kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Talep, limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında şirkete tedbiren kayyım atanmasına, şirket taşınmazı üzerine devri önleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine...
A.Ş' nın Yönetiminin azli, sınırlı yetkiye sahip kayyım atanması ve İhtiyati tedbir kararının verilmesini talep ettiğini, şirket yönetiminin azli temsili kayyım atanması kayyımın yetkilerinin sadece genel kurul yapılması ile sınırlandırılması ve ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "Mahkememizde açılan işbu dava; şirket müdürü davalının azli ve olağan üstü genel kurula izin verilmesi, şirkete kayyım atanmasına ilişkindir....
Davalılar vekili, müvekkilinin müdürlük görevini şirket anasözleşmesine ve ticari teammüllere uygun olarak yerine getirdiğini, azli gerektirir bir durumun mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da; davacı-karşı davalının sermaye artırım borcunu ihtarlara rağmen ödemediğini ileri sürerek, davacı-karşı davalının şirketten ihracını talep ve dava etmiştir....
Ünver’in ise şirketin müdürü olduğunu, adı geçen davalının müdür olarak seçildikten sonra şirketi şahsi işletmesi gibi keyfi yönettiğini, müvekkilini dışladığını, şirket işleyişi hakkında müvekkiline bilgi vermediğini, şirketi kötü yöneterek şirketin zararına sebep olduğunu, müvekkiline haber vermeden ortaklar kurulunu topladığını ve kararlar aldığını, usulsüz işlemler yaptığını ileri sürerek, davalının şirket müdürlüğünden azli ile şirkete kayyım tayin edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilinin müdürlük görevini şirket anasözleşmesine ve ticari teamüllere uygun olarak yerine getirdiğini, azli gerektirir bir durumun mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da; davacı-karşı davalının sermaye artırım borcunu ihtarlara rağmen ödemediğini ileri sürerek, davacı-karşı davalının şirketten ihracını talep ve dava etmiştir....
yi doğrudan doğruya ilgilendirileceği, husumetin doğrudan doğruya davalı şirket ile birlikte hasım gösterilerek yönetilmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK.114-1-d maddesi gereğince husumetin doğru hasma yöneltilmesi dava şartı niteliğinde bulunduğu, gerekçesiyle dava şartı yokluğundan HMK.115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nin 660/2. maddesine istinaden açılan limited şirket müdürünün haklı sebeplerin varlığı nedeniyle azli istemine ilişkindir. Mahkemece, husumetin müdür dışında ayrıca şirkete de yöneltilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, TTK'nin 630/2 maddesi ve Dairemizin yerleşmiş kararlarında da benimsendiği üzere (11. H.D 25.03.2002 tarih 10398/2664 sayılı kararı), haklı sebeple azil davasında husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir....