nin ana sözleşmesinde, rekabet konusunda izin verildiğine dair maddenin bulunmadığı, bu açıdan davalının anılan şirketteki müdürlük görevinden azli için haklı nedenin oluştuğu, ancak müdürlükten azli istenen şirketin davalı olarak gösterilmediğinden, davanın usulden reddinin gerektiği, davanın "tasfiye memurunun azli" davası olarak kabul edilmesi halinde ise tasfiye memuru olarak davalının azlini gerektiren haklı bir nedenin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 29.04.2019 tarih ve 2018/1597 E., 2019/3235 K. sayılı kararıyla, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesinin zorunlu olmadığı, mahkemece işin esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuştur. C....
-2- şirket kurarak özen ve bağlılık yükümlülüğünü zedelediği, işçilerin ücretlerinin ödenmesinde yetersiz kaldığı, 6762 sayılı TTK'nın 630. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirket müdürünün azline ve SMMM Olcay AKBULUT'un şirket müdürü olarak müdürlükten doğan tüm işlemlere yetkili olmak üzere atanmasına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin belirttiği gibi, tüzel kişiliğe kural olarak kayyım atanması için ancak kişiliğin organsız kalması halinde ya da şirkete kayyım atanması için şirket müdürünün yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul edilebileceğini, davalının, yükümlülüklerini ağır bir biçimde ihlal etmediğini ve yönetme yeteneğini kaybetmediğini, bu durum şirketin sahibi olduğu gayrimenkullerden ve borçsuz olmasından açık bir şekilde anlaşıldığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE:Dava, limited şirket yöneticisinin haklı sebeple azli, davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, şirket yöneticisinin azli için haklı sebeplerin bulunup ulunmadığı noktasındadır.Dava dışı ... Ltd....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İş bu dava, şirket müdürü olan davalının TTK 630 uyarınca azli talebine ilişkindir. Limited şirketlerde Genel kurulda çoğunluğun sağlanamaması halinde TTK md. 630 (2) ye istinaden her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yöneticinin azli talebi ve sorumluluk davaları idare ve temsil yetkisinin kaldırılması istenen yöneticiye karşı açılabilir. Somut olayda, davacı taraf, haklı nedenle davalı şirket müdürünün azil talebinde bulunmuş, ancak 15/11/2021 tarihli dilekçesinde de bahsettiği üzere dava konusu şirketteki hissesini davalı şirket müdürüne devretmiştir. Dolayısıyla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin anasözleşmesine göre yarıdan bir fazla hisseye sahip ortaklar tarafından müdürün değiştirilebileceği, davacının davalı şirketin %60 hissesine sahip olup, davacının yokluğunda yeterli nisap sağlanmaksızın alınan kararın anasözleşmeye aykırı olması nedeniyle yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı şirketin 26.09.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan şirket müdürünün azli ve yeni şirket müdürünün atanmasına ilişkin kararın batıl olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava tarihinden sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine dava dışı şirkete atanan temsil kayyım heyeti tarafından raporlar düzenlenmiş, anılan raporlarda karar tarihinden sonra dahi davalı şirket müdürünün, şirketin hiçbir ticari defter ve kaydını temsil kayyım heyetine teslim etmediği açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirket müdürünün genel kurul toplantılarını yapmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, davalının müdür olarak çalıştığı dönemde, şirketin varlık toplamı ve sermayesinin azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, davalı şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı limited şirket müdürünün şirket müdürlüğünden azli için haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
kontrol altına alınmasına ve şirket resmi kayıtlarında gösterilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; şirket ortağı tarafından 6102 sayılı TTK'nun 614.maddesi uyarınca bilgi alma hakkı talebi ile TTK'nun 630.maddesi uyarınca davalı limited şirket müdürünün azli talebidir....
un, ihtarlara rağmen şirket müdürü olan müvekkili ile veri paylaşmamak konusunda ısrarcı olduklarını, davalının hukuka aykırı bu eylemlerinin azil davası açtıkları tarih olan 07.03.2023 tarihinden bu yana da durmaksızın devam ettiğini, şirket hesaplarında bulunması gereken yüklü miktardaki paranın ya bizzat davalının kendisi tarafından çekildiği, yada şirket çalışanlarına çektirerek aldığını,bazı durumlarda ise şirket hesabından tüm hissesi kendisine ait olan (... A.Ş) gibi şirketlere aktardığını,böylece ortağı ve müdürü olduğu şirketi zararlandırıcı eylemler içerisine girerken şirket aleyhine kendisi lehine doğrudan doğruya ve/veya dolaylı olarak zenginleştiğini, delillerin toplaması ile davalının şirket hesabından aldığı paraların belirlenebileceğini, davalı ...’ın kendisinin tek ortaklı kurduğu ve tek ortaklı iken uzun süre para aktardığı, daha sonra ise hisselerini muvaazalı biçimde şirket çalışanları ... ve ...’ye devredip, halen para aktardığı ......
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, limited şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanması istemine ilişkin olup, mahkemece, açıklanan nedenlerle şirket müdürünün azline ve şirkete kayyum atanmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında kimin kayyum olarak atandığı somut olarak belirlenmemiştir. Bu durumda, mahkemece, kayyum olarak atanan kişinin ismen belirlenerek infaz kabiliyeti bulunan bir karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak şekilde soyut ifadelerle kayyum atamasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....