Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 09/03/2018 tarih ve 08128 yevmiye nolu pay devri sözleşmesiyle payların tamamını diğer şirket ortağı Erdoğan Aralar'a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını ve söz konusu hisse devri tescili işleminin henüz müdürlüklerine tescil ettirilmemiş olması nedeniyle tescil işlemlerini gerçekleştirmek üzere anılan şirketin tescile davet edilmesini talep ettiğini, kayıtların tetkikinde, anılan hisse devri işleminin tescili için müdürlüklerine herhangi bir başvurunun yapılmadığının anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 598. maddesi hükmü gereğince limited şirketlerde hisse devri (Esas sermaye paylarının geçişi) işlemi ve yine bahse konu devir neticesinde şirket ortak sayısı bire düşüyorsa da bu durumun anılan kanunun 574. maddesi 2. fıkrası hükmü gereğince şirket müdürü tarafından ilgili T1 tescil ve ilanı talebinde bulunulması yasal zorunluluk olduğundan, ayrılan şirket ortağı Ayşe Zeybek'in başvurusunun taraflarınca anılan Kanunun 26. maddesine dayanılarak hazırlanan...

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı adına kayıtlı olan iş makinesinin devir işleminin noterlikçe yapılmaması ve davacı şirketin kestiği faturadaki imzanın şirket temsilcisine ait olmaması iddialarına dayalı olarak Ticaret ve Sanayi Odasındaki kaydın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Davalı vekili, B.K.'nun 31. maddesine göre hata ve hile iddialarının bir yıl içinde ileri sürülmesi gerektiğini, bu sürenin geçtiğini, makinenin faturalı olarak sicile tescil edildiğini, harici satış olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05/06/2014 gün ve 2013/214 - 2014/209 sayılı kararı onayan Daire'nin 23/11/2015 gün ve 2015/5187 - 2015/12423 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğu halde ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde şirket ortağı olmadığını öğrendiğini, yapılan araştırmalar sonucunda müvekkilinin hissesinin davalı ... tarafından davalı ...'...

      Talep, davacıya ait şirket hisselerinin hukuka aykırı şekilde azaltıldığı iddiası ile hisse addedinin tespiti talebiyle açılan davada, davalı üzerinde kayıtlı bir kısım şirket hissesinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen red kararının kaldırılmasına ilişkindir. Yerel mahkemece, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin güçleşeceği ve dava ile ileri sürülen iddiaların haklılığı konusunda yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı gerekçesiyle, davalı ...'ye ait bir kısım şirket hissesinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmiştir....

        HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Asıl Davanın KABULÜ ve Birleşen Davanın Kısmen KABULÜ ile, A- Davacı ....nun davalı şirket ortaklarından ...’nun 13 payını devraldığına ilişkin Diyarbakır .... Noterliği’nin .... tarih .... yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile gerçekleştirilen pay devrinin şirket pay defterine kaydına ve ticaret sicil müdürlüğündeki şirket kayıtlarına tescil ve ilanına, B- Davacı ....’nun davalı şirket ortaklarından ....’nun 7 payını, ...’nun 20 payını, ......’nun 6 payını devraldığına ilişkin Diyarbakır ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/825 KARAR NO : 2022/840 DAVA : Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin Şekil, Ehliyet, Muvazaa Nedeni ile Geçersizliği ve Tescili, Denkleştirme, Tenkis DAVA TARİHİ : 23/09/2022 KARAR TARİHİ : 29/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin Şekil, Ehliyet, Muvazaa Nedeni ile Geçersizliği ve Tescili, Denkleştirme, Tenkis davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla harç miktarının daha sonra arttırılacağını davaya konu şirket hisselerinin 3.kişilere devrinin engellemesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini, davalının, davacı ve şirket işlemlerine karşı yaptıkları dikkate alındığında, şirketin ortağı ve mirasçısı olarak şirkete kayyum atanmasının talep edildiğini, bu olmadığı taktirde muvazaalı olduğu iddia edilen hisselere kayyum atanmasının istendiğini, ... San ve Tic A.Ş'de muris ...'...

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu şirket hisselerinin devirlerinin Hazine Müsteşarlığı'nın iznine tabi olduğu, hisse devri yapan davalı ...'in şirketin ortaklarına ait hisseleri yetkisi olmaksızın tasarruf imkanının bulunmadığı, Hazine Müsteşarlığı'ndan izin alınmaksızın ve yetkisiz temsilci tarafından yapılan hisse devrinin geçersiz olduğu, davalı ...'ın hisse devrini yapan ...'in yetkisiz temsilci olduğunu bilebilecek durumda olduğu, yapılan hisse devrinin geçersiz olduğu; şirket müdürleri ... ve Yavuz Türk'ün şirketin idaresi konusunda görevden nezini gerektirecek sebeplerin davacı tarafından ispat edilemediği, davalı ...'in yetkisiz temsilci olarak ortağın hissesinin devretmiş olması, müdürlük görevinden kaynaklanmadığı dahili davalı ...'nın da geçersiz olduğunu bile bile hisseleri davalı ...'dan devraldığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davalı ...'...

              ndeki %4 hissesinin davalıya satıldığını, ancak bu sözleşmenin 15.04.2003 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, hisse satış bedeli olan 100.000.- TL'nin davalıya iade edildiğini, ortaklar kurulunca davalının hissesinin %2'ye inip müvekkilinin %4 hisse sahibi olduğunun karar altına alındığını, pay defterine de bu şekilde kaydedildiğini, Ticaret Sicil Memurluğu'nun ise fesihnamenin yetersiz olduğunu, hisse devir sözleşmesine dönüştürülmesi gerektiğini belirterek tescil işlemini gerçekleştirmediğini, %4 hissenin müvekkiline devri hususunda açılan davanın reddolunduğunu, bu kez davalıya hisse devrinin sağlanması için ihtar gönderilmesine rağmen kötüniyetle gereğinin yapılmadığını, davalının bu şekilde hem feshedilen sözleşme uyarınca şirketin %4 hissesini, hem de hisse devir bedellerini uhdesinde tutarak sebepsiz zenginleştiğini, müvekkilinin engellenen %4'lük ortaklık payı nedeniyle zarar gördüğünü, davalının ise sebepsiz zenginleşmeye devam ettiğini ileri sürerek şirket bilançosunun...

                Mahkemece, adi yazılı şekilde yapılan araç satış sözleşmesi altındaki imzanın taraflarca kabul edildiği, bu sözleşmeye göre aracın % 50 hissesinin bedelinin davacı tarafça davalı şirkete ödendiği ve ancak aracın % 50 hissesinin davacı tarafa devredilmediği, gelen kayıtlara göre aracın üçüncü kişilere devrinin yapıldığı, adi yazılı şekilde yapılması nedeniyle sözleşmenin de geçerli olmadığı, bu sebeple davacı tarafça ödendiği anlaşılan 55.000,00 TL araç bedelinin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, davacının kar payını almadığını ispat edemediği, cezai şarta ilişkin talebin ise şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 55.000,00 TL araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, 5.000,00 TL cezai şarta ilişkin dava ile kar payına ilişkin belirsiz alacak davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  e ait 484 metrekarelik arsa hissesinin trampalı satışının muvazaa nedeniyle satışının iptali, bu işlemin normal devir sayılmasını, şufa haklarının varlığının kabul edilerek davalının hissesinin iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Dava, davacı şirket ile davalı gerçek kişi arasındaki şuf'a hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Malvarlığı haklarına yönelik davanın, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu