Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nda da dubleks bir dairenin de verilmesi nedeniyle tüm terekenin davacı mirasçıdan mal kaçırmaya yönelik davalı ikinci eşe devredildiği sonucunu ortaya koyduğu, sadece şirket hisselerinin davalı ikinci eşe hastalığı sırasında bakımını üstlenmesinden dolayı intikalini sağlamak olmayıp, diğer mahkemedeki tenkise konu taşınmazlarda düşünüldüğünde davacı ilk eşten olan kızından murisin mal kaçırma sebebiyle bu şekilde bir temlikte bulunduğu, gerçek iradesinin davacıdan mal kaçırma olduğu, limited şirketteki hisse senedi devrinin menkul mal niteliğinde kabul edilemeyeceği, davacının muris terekesinde 1/4 miras hissesi bulunduğu gerekçesiyle davalı ...hakkında açılan davanın kabulü ile muris ...'nin davalı şirketteki 4800 hissesinin davalı ...'ye devrinin muvazaa nedeniyle davacının 1/4 miras hissesi oranında iptali ile, 1200 hissenin davacı ... adına şirket pay defterine dercine, açılan davanın niteliği gereği murisin iddia edildiği gibi ikinci eşi ...'den olan kızı ...'...

    iradenin oluşumunda aldatan tarafın sebep olduğu bir saik hatasının söz konusu olduğunu, müvekkilin noter huzurunda resmi şekilde hisse devrini gerçekleştirdikleri şirketin illegal faaliyetlerle uğraşan bir şirket olduğunu bilmesi halinde söz konusu hisse devri sözleşmesini yapmayacağını, müvekkilinin iradesinin hile nedeniyle sakatlandığının kabulü gerektiğini, müvekkilin, iradesinin sakatlandığının, şirket ile fiilen hiçbir bağı olmadığının, hiçbir maddi menfaat gütmeksizin, hatıra binaen ve güven ilişkisi ile şirketi devraldığının tespitine yarayan delillerinin ve müvekkilinin şirket hisse devri karşılığında hiçbir bedel ödemediğinin tespiti için faal olan bankalardaki hesap hareketlerinin celbi ve tanık dinletme talepleri değerlendirilmeksizin, karar verildiğini belirterek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir....

      a tevdi etmek üzere hesabına para yatırılan müvekkilin dosyada taraf sıfatının bulunmadığını, eğer hisse devri için sözleşme yapılmış ise davacıların hisseleri değil de neden doğrudan ödedikleri bedeli talep ettiklerini, her iki davacının da taraf olduğu şekilde şirket hisselerinin %13,5'i oranında bir bedelin 13.500 TL karşılığı devri için müvekkili ile anlaştıklarını ve bu hisse devrinin gerçekleşmemesi sebebiyle ödedikleri paranın iadesini talep ettiklerini, şirket hisselirin %5 'nin 13.500 TL olduğu, sermayesiyle orantılı bir şekilde 13.500,00 TL'ye %13,5'lik bir hissesinin devrinin gerektiği yönünden yapılan itirazın ticaret hukuku kurallarıyla örtüşmediğini, önce hem hissedar olup hem bu hisse nedeniyle çok daha fazla borcu varken sözlü anlaşmaya binaen yemin teklif edilse dahi doğruları söylemeyeceğini, davacı ...'un batırdığı şirketten para isteyememesi nedeniyle babası ...'...

        un lehine pozitif ayrımcılık yaparak adına işlem tesis ettiğini, şirket hisse devri ile ilgili belge örneklerinin şirket merkezinde olduğu kanaatinde olduklarını, hisse devri belge örnekleri şu an olmadığı için ibraz edemediklerini, bu hisse devri belge örneklerinin şirket tüzel kişiliğinden istenilmesini talep ettiklerini, dava konusu şirketin kaydi sermayesinin hisse devir tarihi itibari ile ......

          G E R E K Ç E / Talep, şirket pay devrinin geçersizliğinin tespiti ile buna ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Şirketin davacı ve davalı ...'in %50'şer oranında hisse sahibi oldukları ve 2 ortaklı şirket olması ve adı geçenlerin dava da taraf sıfatı ile yer almış olmaları karşısında taraf teşkilinin şirket yönünden de sağlandığı sonucuna varılmıştır. Tarafların ortağı oldukları ve müseccel adresin ... Mah. ... ... Sk. No:... ... ... / ... olan .... Dış Tic. Ltd.Şti'nin 2009 yılında... ve ... tarafından kurulduğu, 2009 yılı 12.ayında ortaklardan...'ın hissesinin davalı ...'e, ...'in de 2012 yılında davacıya devrettiği, yine ...'ün 2012 yılında hissesini ...'e devrettiği, şirketin 200.000 TL sermaye ile kurulduğu ve ilk başta ortaklar ... ve ...'in %50'şer oranda hisse sahibi oldukları, 10/12/2009 tarihli devir sözleşmesi ile ...'in hissesini ...'e devrederek ... ve ...'in %50'şer oranında hissedar oldukları 13/01/2012 tarihli hisse devri ile ...'...

            Davalı vekili cevabında, davacı şirket tarafından sözleşmeye konu edimin ifa edilmediğini, sözleşemeye konu hisse bedeline karşılık gelen ödeme şartını ihlal ettiğini, bu nedenle söz konusu şirket hisselerinin devri resmiyet kazanmadığından müvekkilince devir işleminin yapılmadığını, hisse devir protokolünün taraflarca karşılıklı olarak bedelinin ödenmemesi nedeniyle 30/10/2019 tarihinde feshedildiğini, davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini gerektiğini belirterek, müvekkili ile davacı şirket tarafından imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi, davacı şirketçe belirlenen ödeme ediminin yerine getirilmemesi nedeniyle geçerlik kazanmadığı ve taraflar arasında imzalanan bu hisse devir sözleşmesi 30/10/2016 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğinden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              CEVAP: Davalı vekili; yabancı uyruklu davacılar bakımından teminat alınması gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, münferit hisse satış sözleşmesinin 9.1 maddesi uyarınca davanın tahkim şartı nedeniyle reddi gerektiğini, münferit hisse satış sözleşmesinin 10. maddesinde yargı yeri Zürih Mahkemesi olduğu gibi hisse satış sözleşmesinin 10. maddesinde de Londra Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle davanın yetki şartı nedeniyle reddi gerektiğini, davacıların davaya konu sözleşmeler evvelinde ...'nın tüm hisselerinin sahibi olduklarını, adı geçen şirketin tek faaliyet konusu ve mal varlığının ......

                Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; limited şirket hisse devri sözleşmesinin ve 11 no'lu ortaklar kurulu kararının iptaline, bu kararın sicilden terkini ile şirketteki hisse ve temsil durumunun iptali istenen karardan önceki duruma getirilmesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  İl Müdürlüğünden kendisine yazı gelmesi ile şirket hissesi satın aldığını öğrendiği ve yaptığı araştırmada 5500 TL prim borcunun adına tahsis edildiğini öğrendiği, adli emanetin 2012/489 sırasında kayıtlı ve hakkında ölümü nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ........... 4.Noterliği başkatibi ........... tarafından yapılan ........... 4.Noterliğinin ........ yevmiye no'lu 09/06/2003 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesinde katılan adına atılı bulunan imzanın katılanın eli mahsulü olmayıp sanığın eli ürünü olduğunun iddia edilmesi karşısında, noter tarafından düzenlenen şirket hisse devri sözleşmesinin 1512 sayılı Noterlik Yasasının 82. maddesi uyarınca sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup eylemin 765 sayılı TCK’nun 342/2. (5237 sayılı TCK’nun 204/1-3.) maddesindeki suç kapsamında kaldığı ve atılı suç için 765 sayılı Yasanın 102/3, 104/2. (5237 sayılı Yasanın 66/1-d, 66/3,67/4.) maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihi ile hüküm...

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/195 Esas KARAR NO :2022/329 DAVA:Tespit DAVA TARİHİ:23/03/2022 KARAR TARİHİ:31/03/2022 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı ...'a devrettiğini ve şirket ortaklığından ayrıldığını ancak, müvekkilinin hisse devrinden kaynaklı hisse bedelini davalıdan tahsil edemediğini, sözleşme kapsamında ve taraflar arasında yapılmış 28/06/2019 tarihli sözleşme gereği, davalının maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davalı tarafça ödeme yapılmaması nedeniyle alacağın tahsili amacıyla .... İrca Müdürlüğünün ......

                      UYAP Entegrasyonu