Dava dosyasının incelemesinde; davacının terditli talepte bulunduğu ve mahkemece bedel iadesine ilişkin talebinin kabul görülerek karar verildiği anlaşılmakla birlikte davada kabul edilen talep bakımından reddedilen bir bedel olmamasına rağmen yanlış gerekçe ile “Ecri misil ve cezai şart talebi mahkememizce yerinde görülmeyen tapu iptali ve tescili talebine ek olarak istenilmiş, güncel değerin ödenmesi talebinde ise ayrıca istenilmemişse de, ecri misil ve cezai şart talebinin tapu iptali ve tescili talebinden bağımsız, sözleşmeye dayalı bir alacak istemi olduğu, sözleşme geçersiz olduğundan, ecri misil ve cezai şart bedeli ödeneceğine dair hükümlerin de geçersiz olduğu, dolayısı ile davacının bu bedelleri talep etmesi yasal olmadığından, ecri misil ve cezai şart talebi isteminin reddine” karar verildiği belirterek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Diğer davalılar vekili, dava konusu alacağın dayanağını oluşturan protokolün geçersiz olduğunu, bu nedenle cezai şart alacağı istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 06/04/2012 tarihli Hisse ve İşletme Devri Ön Protokolünün şirketin senede bağlanmamış paylarının devri amaçlı olduğu, çıplak payların devri için resmi şekil aranmaması sebebiyle yazılı şekilde yapılmış protokolün geçerli olduğu, davacının ön protokol gereği protokolde belirlenen banka hesap numarasına 75.000 USD havale ettiği, ön protokol gereği edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalıların anonim şirket hisselerinin devrine ilişkin asıl sözleşmenin yapılamadığı, davacının ihtarnamesi ile davalıların temerrüde düşürüldüğü gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalıların İstanbul 20....
HD 2016/1580 esas 2016/3466 karar sayılı kararı), resmi şekilde yapılan satış senedinde ise gecikmeden kaynaklı bir cezai şart hükmü belirlenmiş olmayıp tapu da satış ve devrin yapıldığı tarihte yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığı bilinerek devir işlemi yapılmış olduğundan davacının geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şart niteliğinde kira kaybı talep edemeyeceğinden ve tapuda satış ve devrin yapıldığı tarih itibari ile taşınmazı bu hali ile yapı kullanım izin belgesi olmaksızın almaya kabul ettiğinden ve ayrıca bir ihtirazi kaydı bulunmadığından sonradan çekmiş olduğu ihtarname ile gecikmeden kaynaklı cezai şart talep etmesinin yerinde olmadığı dava tarihinden önce de yapı kullanma izin belgesinin alındığı anlaşılmakla davanın yerinde görülmediğinden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
Noterliği' vasıtasıyla keşide ettiği 17/04/2014 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamenin süresi içinde olduğunu ve sonuç alınamadığını, bu nedenle takibe girişildiğini, Yerel mahkemenin 17/01/2014 tarihli sözleşmede hisse devri ile ilgili olarak belirlenen kesin vadenin görmezden gelindiğini ve mahkemenin tarafsızlığını zedelediğini, kararda ihtarna- menin son gün ve mesai saati bitimine yakın tebliğ edildiği dayanak gösterilerek davanın reddine karar verdiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup takip ve dava konusu alacak taraflar arasındaki 17/01/2014 tarihli sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağına ilişkindir....
Bu doğrultuda mahkemece alacak kalemlerinin tefrik edilerek cezai şart açısından Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan dolayı görevsizlik kararı verilmesi, ihbar tazminatı için ise yeniden hüküm kurması gerekmektedir.“ gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Aydın 2. İş Mahkemesi’nce, davacı tarafından açılan ihbar tazminatı ve cezai şart davasında, cezai şart yönünden mahkemenin 2015/217 Esasından ayrılarak mahkemenin 2015/342 Esas sırasına kaydı yapılmış cezai şart alacağı yönünden yargılama yapılmış ve cezai şart ile ilgili alacak talebine ilişkin olarak yargılama yapmak görevi Ticaret Mahkemesi'nde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aydın 3. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nce, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11....
Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalıların itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek dilekçesinin devamında söz konusu sözleşmenin; Sözleşmenin ihlali ve cezai şart başlıklı 6.maddesinin 1/a bendinde "... İnşaat ve ...; ... İnşaat'ın ... Bankası A.Ş ... Şubesinde bulunan kredi borcuna istinaden tesis edilen İstanbul ili ... ilçesi 9 pafta 125 parselde kain taşınmaz kaydındaki ipotek kaydının terkinini 01/11/2019 tarihine kadar yapmaması halinde 01/11/2019 tarihi itibariyle aylık 10.000 TL cezai şart bedelini ...'e ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder" denildiğini, bu madde uyarınca 01/11/2019 aylık cezai şart bedeli 10.000 TL, 01/12/2019 aylık cezai şart bedeli 10.000 TL, 01/01/2020 aylık cezai şart bedelinin 10.000 TL olup, bu üç cezai şart bedelinin tahsili için .... İcra Müdürlüğünün ......
Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalıların itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek dilekçesinin devamında söz konusu sözleşmenin; Sözleşmenin ihlali ve cezai şart başlıklı 6.maddesinin 1/a bendinde "... İnşaat ve ...; ... İnşaat'ın ... Bankası A.Ş ... Şubesinde bulunan kredi borcuna istinaden tesis edilen İstanbul ili ... ilçesi 9 pafta 125 parselde kain taşınmaz kaydındaki ipotek kaydının terkinini 01/11/2019 tarihine kadar yapmaması halinde 01/11/2019 tarihi itibariyle aylık 10.000 TL cezai şart bedelini ...'e ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder" denildiğini, bu madde uyarınca 01/11/2019 aylık cezai şart bedeli 10.000 TL, 01/12/2019 aylık cezai şart bedeli 10.000 TL, 01/01/2020 aylık cezai şart bedelinin 10.000 TL olup, bu üç cezai şart bedelinin tahsili için .... İcra Müdürlüğünün ......
nin hisselerinin tamamının satışının kesin hisse devir sözleşmesinin ve hisse devrinin nasıl ve hangi koşullarda yapılacağı konusunda 02.11.2015 tarihli mutabakat metni imzalandığını, davacı tarafından yapılan inceleme üzerine davalıların kesin hisse devir sözleşmesi ve hisse devrini yapamayacaklarını, yani buna hazır olmadıklarını gördüğünü, davalıların mutabakat metni ile tanımlanan altı haftalık ve üç aylık süreler içerisinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi, imzaya hazır hale gelmemeleri neticesinde hisse devri ve hisse devrine ilişkin kati hisse devir sözleşmesi imzalanmadığını ve hisse satışının gerçekleşmediğini, davalıların kötü niyetli hareket ettiğini, davacı şirket ile imzalamış oldukları mutabakat metni ile yükümlendirdikleri edimleri süresinde yerine getirmedikleri için kesin hisse devri sözleşmesini imzalanmasını olanaksız bırakan davalıların mutabakat metnindeki üç aylık süreyi doldurduktan tam 35 gün sonra 08.03.2016 tarihinde üçüncü kişi ile şartlı hisse devir sözleşmesi...
E. dosyası ile dava ikame ettiklerini, davaların henüz sonuçlanmadığını, davalıların sözleşmeye göre hissedarlıklarının devamı süresince ve hissedarlıklarının bitimi tarihinden itibaren 2 yıl müddetle şirkete karşı rekabet etmeme yükümlülüklerinin bulunduğunu, ancak hissedarların bu yükümlülüklerine karşılık dava dışı şirketin faaliyet alanında başka bir şirkette "yönetim kurulu üyeliklerinin" bulunduğunun tespit edildiğini, sözleşmeye göre bunun hisse bedelinin %50 oranında cezai şart ödenmesi nedeni olduğunu, davalıların rekabet yasağına aykırı bu eylemleri nedeniyle müvekkil şirket tarafından davalı ...'e ödenen hisse bedelinin %50'si olan 1.350.282,14 TL tutarında cezai şart bedelinin davalı ...'den , ...'a ödenen hisse bedelinin %50'si olan 679.179,95 TL tutarında cezai şart bedelinin davalı ... 'dan ayrı ayrı tahsilini talep ettiklerini belirterek, şimdilik ...'den 100.000,00 TL, ...'...
GEREKÇE: Dava ;taraflar arasında imzalanan 14.07.2011 tarihli bayiilik sözleşmesine dayalı cezai şart ve kar kaybı istemlerine ilişkindir. Davacı bayilik sözleşmesinin 18. maddesi ile belirlenen 200.000 -USD cezai şart ile anlaşmanın bitim tarihine kadar davacının kar kaybı alacağından 10.000 -USD nin davalıdan tahsili talep edilmiştir.Davanın tarafları arasında 14.07.2011 tarihli kira sözleşmesi imzalanmış ,kira sözleşmesinin asıl kiracı davalı ve malik arasında imzalanan sözleşme dahilinde davacıya "alt kiracı" olarak kiralanmasına ilişkin olduğu ,alt kira sözleşmesinin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl süre ile devam edeceği,asıl kira sözleşmesinin herhangibir nedenle sona ermesi halinde alt kira sözleşmesinin devam edeceği kararlaştırılmıştır....