Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu isteme dayanak Genel kurul toplantı tutanağı ve davalı Şirketin 05/02/2021 tarihli Yönetim kurulu kararı celp edilerek incelenmiş, Şirketin Olağanüstü Genel kurul toplantısının 09/02/2021 tarihinde saat 11:00’de yapılmasına ilişkin olarak Yönetim Kurulu tarafından karar verildiği , kararda davacı haricindeki Yönetim kurulu başkan ve üyesinin imzasının mevcut olduğu, davacının imzasının ise;gerek Yönetim kurulu kararında gerekse de dava konusu Şirket genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelinde yer almadığı, dosyaya sunulan belgeler arasında davacı Yönetim kurulu üyesine genel kurul çağrısı yapıldığına ilişkin bir belge ve çağrı hususunda yapılan ilan belgesinin de bulunmadığı görülmüştür....

    Anılan hükümler karşısında somut olaya gelindiğinde, ilk derece mahkemesince genel kurul kararlarının ifasının durdurulması gerekip gerekmediği hususunda yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınması için şirket yönetim kurulu üyelerine doğrudan bu hususta tebligat yapılması gerekirken bu hususta yönetim kurulu üyelerine herhangi bir tebligat yapılmamıştır. Bu durum ise TTK'nun 449. maddesine aykırıdır. Hal böyle olunca mahkemece genel kurul kararlarının ifasının durdurulması gerekip gerekmediği hususunda yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınması için şirket yönetim kurulu üyelerine doğrudan bu hususta tebligat yapılması gerekirken şirket yönetim kurulu üyelerine tebligat yapılmadan dava konusu genel kurul kararının ifasının durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebi hakkında değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

      uygulama alanı olmadığı, çünkü bu durumda TMK'nın 427/4 hükmünün uygulanacağı, şirket organları (genel kurul, yönetim kurulu, denetçiler) 426/3 kapsamında olmadığından madde hükmünün bu organları kapsamadığı, organların temsilci değil şirketin bir parçası olduğu, şirketin zorunlu organlarından yoksun kalmasının TTK'nın 435.maddesine göre fesih nedeni olduğu, şirket ortakları arasındaki ihtilaflar nedeniyle yönetim kurulunun karar alamaması hususunun "organsızlık" olarak nitelendirilebilmesi için bu durumun uzun sürmesi ve şirketin çalışamaz hale gelmesi gerektiği, genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin TTK'nın 449.maddesi uyarınca davalı şirket yönetim kurulunun görüşü alındıktan sonra değerlendirilebileceği, dava dilekçesinde şirketin organsız kaldığı yönünde bir vakıa ileri sürülmediği, davaya konu genel kurul toplantısında yeni dönem yönetim kurulu için seçim yapıldığı, Ticaret Sicil Gazetesinden şirketin kuruluşundan bu yana davalı şirketi münferiden...

      uygulama alanı olmadığı, çünkü bu durumda TMK'nın 427/4 hükmünün uygulanacağı, şirket organları (genel kurul, yönetim kurulu, denetçiler) 426/3 kapsamında olmadığından madde hükmünün bu organları kapsamadığı, organların temsilci değil şirketin bir parçası olduğu, şirketin zorunlu organlarından yoksun kalmasının TTK'nın 435.maddesine göre fesih nedeni olduğu, şirket ortakları arasındaki ihtilaflar nedeniyle yönetim kurulunun karar alamaması hususunun "organsızlık" olarak nitelendirilebilmesi için bu durumun uzun sürmesi ve şirketin çalışamaz hale gelmesi gerektiği, genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin TTK'nın 449.maddesi uyarınca davalı şirket yönetim kurulunun görüşü alındıktan sonra değerlendirilebileceği, dava dilekçesinde şirketin organsız kaldığı yönünde bir vakıa ileri sürülmediği, davaya konu genel kurul toplantısında yeni dönem yönetim kurulu için seçim yapıldığı, Ticaret Sicil Gazetesinden şirketin kuruluşundan bu yana davalı şirketi münferiden...

      yokluk durumunun araştırılması gerektiği, dava konusu 21.03.2005 tarihli genel kurul toplantısında alınan diğer kararlarının kanuna objektif iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 21.03.2005 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulunun ibra edilmesi ve yönetim kurulu üyelerine ... 334 ve 335 maddeleri gereğince yetki verilmesine ilişkin kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine, diğer kararların iptali isteminin reddine karar verilmiştir....

        Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş. yönetim kurulu tarafından Genel Kurul öncesinde, sırasında ve devamında ''basiretli tacir'' gibi davranarak her daim öncelikleri şirketin devamlılığı ve sürdürülebilirliği olmakla birlikte pay sahiplerinin şirket hakkında talepte bulundukları bilgi, belge ve ilgili dokümanlar şirket ile pay sahibi arasında menfaat çatışması ve şirket sırrı olmamak koşulu ile paylaşıldığı nitekim genel kurul toplantı tarihinden 15 gün önce gerekli belgeler, finansal ve mali tablolar ve diğer ilgili dökümanlar şirket merkezinde pay sahiplerinin inceleyebilmesi için hazır edildiği ancak pay sahibi davacının ne önceki genel kurul toplantılarında ne de iptal davası açtığı 17.10.2022 tarihli genel kurul toplantısından önce şirket merkezinde pay sahiplerinin incelemesi için sunulan finansal ve mali tablolar ve diğer ilgili dökümanları incelemek için talepte bulunmadığı gibi genel kurul toplantısından sonra da bilgi edinme ve inceleme hakkı kapsamında sözlü veya yazılı olarak...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, TTK.445, 446 maddeleri gereğince Anonim Şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 23/05/2019 tarihinde yapılan davalı şirketin 2018 yılına ait genel kurul toplantısında alınan 3 numaralı finansal tabloların onaylanması, 4 numaralı yönetim kurulu üyelerinin ibrası, 5 numaralı geçmiş yıllar karı ve 2018 yılı karının kullanım şekli ve dağıtımı, 6 numaralı şirket yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi 7 numaralı yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 mad gereğince yetki ve izin verilmesi kararlarının TTK.nun 445. Ve 446.maddeleri gereğince iptali, TTK.nun 449.maddesi gereğince yürütmeyi durdurma istemi konusunda olduğu, davalının TTK.nun 448.maddesi gereğince teminat yatırılması talebi isteminde bulunduğu tespit edilmiştir....

            Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarihli ve 2017/1082 E., 2018/556 K. sayılı kararı ile; dava konusu genel kurulun (5) numaralı kararının iptali isteminin reddi kararının yerinde olduğu, yönetim kurulu üyesi olan vasi ... ile şirket ortağı kısıtlı ... arasında menfaat çatışmasının bulunduğu, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oylamada üye ...'ın vasiliğini yaptığı ...'...

              Yine aynı genel kurul toplantısında alınan (4) no'lu kararın iptali talep edilmiş ise de; bu kararın alınmasında da 8285 olumlu ve davacının kullandığı 14 olumsuz oya karşılık oy çokluğu ile karar alındığı, bu durumda toplantı ve karar nisaplarında kanuna ve anasözleşmeye aykırılık bulunmadığı, istifa eden şirket yönetim kurulu üyesi yerine TTK 363/1 maddesi kapsamında yeni yönetim kurulu üyesi seçiminde usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı sabit olmakla davacının anılan karara yönelik iptal istemi de yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan (5) no'lu genel kurul kararı yönünden ise; yine kanuna, anasözleşme ve dürüstlük kuralına aykırılık mevcut değiltir. Zira, 6100 sayılı TTK 436/2 m.gereğince şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan haklarını kullanamaz....

                Davacı vekilinin 28.11.2022 tarihli genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması talebine ilişkin verilen 28.03.2023 tarihli ara karar yönünden yapılan incelemede; İlk derece mahkemesince, TTK'nın 449. maddesi gereğince yönetim kurulu başkanına görüşlerini bildirmek üzere tebligat çıkarıldığı, yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin vekilince beyanda bulunulduğu görülmüştür. TTK'nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkemenin bu konudaki takdir hakkının nasıl kullanacağı konusunda, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde yer verilen ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümlerinden yararlanılmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu