ın üyeliğinin, 09.06.2010 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun ve davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının tespiti istemlerine ilişkindir. Davacıların 2004 yılında kooperatiften istifa ettikleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık mevcut değildir. Davacıların davalı kooperatiften istifa ettikten sonra davalı kooperatifle üyelik ilişkilerinin devam ettiğine ve zımnen üyeliğe kabul edildiklerine ilişkin bir delil sunulmadığından, mahkemenin üyeliğin devam ettiğine ilişkin kabulü yerinde değildir. Davacılar ancak, kendileri hakkında karar alınması durumunda genel kurul kararı aleyhine dava açabilirler. Bu durumda, davacı ...'ın üyeliğinin tespitine karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacıların üye olmaması nedeni ile genel kurula çağrılmamalarında ve yokluklarında karar alınmasında da isabetsizlik bulunmamaktadır. Aynı şekilde, kooperatif üyeliği sona eren davacıların, davalıların kooperatif üyesi olmadıklarını iddia etmeleri de olanaklı değildir....
ın kooperatif üyesi olduğunun, davalı kooperatifin 09.06.2010 tarihli genel kurulunda alınan kararların yokluk ile malül olduğunun, davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının tespitine dair verilen karar davalı Kooperatif vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...... vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 24.05.2012 tarih 2012/715 Esas ve 2012/3661 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. 2-Dava, davacı ...'ın üyeliğinin, 09.06.2010 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğunun ve davalıların kooperatif üyesi olmadıklarının tespiti istemlerine ilişkindir. Davacıların 2004 yılında kooperatiften istifa ettikleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık mevcut değildir....
DAVA TARİHİ : 05.01.2018 HÜKÜM/KARAR : Esastan Red İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2018/12 E., 2019/523 K. 1- İlk derece mahkemesince, kooperatif genel kurul kararının iptali ile kooperatif yönetimince yapılmış ruhsat yenileme taleplerinin iptali ve yok hükmünde olduğunun tespiti istemli açılan davada; kooperatif yönetimince yapılmış ruhsat yenileme taleplerinin iptali ve yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin talebin eylem mahiyetinde olması nedeniyle dava edilemez olduğu, genel kurul kararının yasa ve ana sözleşme hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle genel kurul kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. 2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekilince; karot alma işleminin faydasız hale gelmesi, genel kurul kararı ve ruhsat yenileme talepleri ile haklarını kaybettikleri ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ve genel kurul kararlarınnı iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık, davalı şirketin 08/05/2020 tarihli 2019 yılı olağan genel kurulunda alınan kararlarının butlanı ve iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarındandır. Taraflar dayanmış oldukları delillerinin dosyaya ibraz etmiş, davalı şirketin ticaret sicil kaydı ve ekleri dosyaya celbedilmiştir. Prof. Dr. ..., Bağımsız Denetçi ... ve Mali Müşavir ...'...
Davacılar davalı şirketin 27/02/2020 tarihli yönetim kurulu kararlarının, yönetim kurulunun, 26/02/2020 tarihli toplantıya, davetinin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle yok hükmünde olduğunun tespitini talep etmiştir. Davalı şirketin 27/02/2020 tarihli yönetim kurulu toplantısında, 23/03/2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapılmasının kararlaştırıldığı, söz konusu toplantı gündeminde yönetim kurulu üyelerinin azli ile yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimini de içerir genel kurul toplantısı yapılmasının kararlaştırıldığı görülmüştür. Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Ticaret Hukuku Anabilidim Dalı Öğr. Üyesi Prof....
Şirketi’nin paylarının tamamı üzerinde her türlü ayni ve sınırlı ayni hak tesisi ve payların devrini engeller nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine; verilen tedbir kararlarının infazı için ilgili Tapu Müdürlükleri ve İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü ile gerekli yazışmaların yapılmasına; İzmir 11. Noterliği tarafından düzenleme şeklinde yapıldığı iddia edilen ... tarihli ve ... yevmiye no’lu vekaletnamesinin, sahteliği ve yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline; İzmir 27. Noterliği tarafından düzenleme şeklinde yapıldığı iddia edilen ... tarihli ve ... yevmiye numaralı tevkil vekaletnamesinin yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline, İzmir 11. Noterliği tarafından düzenleme şeklinde yapıldığı iddia edilen ... tarihli ve ... yevmiye numaralı vekaletnamesinin sahte ve yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline, ... tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, İzmir 11....
Dava, şirket genel kurul kararının butlanla yok hükmünde olduğunun tespiti davasıdır.Davacı vekili, müvekkillerinin miras bırakanı Mehmet Kemalettin Uçkun'un davalı şirket ortağı olduğunu, ölümü ile hisselerin kendilerine intikal ettiğini, davalı şirketin ticaret sicil gazetesinde ilan edilen 25/12/2013 tarihli ve 2013/2 sayılı "sermaye arttırımına ilişkin" ortaklar kurulu kararının müteveffanın imzası taklit edilmek suretiyle alındığını, anılan kararın bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunu belirterek kararın yok hükmünde olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı şirket hakkında açılan davanın kabulü ile anılan ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiş, karara karşı davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Genel kurulda alınan kararların iptal edilebilirliği ve butlanı TTK’nunda açıkça düzenlenmiştir. TTK'nın 622....
Noterliğince onaylanmış 26/05/2011 tarih 13843 yevmiye nolu geçici konut maliyeti hesap komisyonu raporunun dayanağı olan genel kurul kararlarının iptaline ilişkin karar verildiği, verilen kararların kesinleştiği ve hesap komisyon raporunun yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacılar yönünden hesap komisyonu raporunun yok hükmünde olduğunun ve davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, konut bedellerinin tespiti ile ilgili 26.05.2011 tarihli geçici konut maliyet hesap raporunun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma yeterli değildir....
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket müdürler kurulu başkanı olan davacı ...’ın genel kurulu toplantıya çağırmadığı, dolayısıyla usulsüz ve çağrısız olarak ortaklar genel kurul kararları alındığı, TTK'nın 621. maddesi gereğince, bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması için yapılan genel kurul toplantısında temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması koşulu arandığı, davalı şirkette toplantı yapılmadan elden dolaştırma usulü uygulanarak ortaklar genel kurulu kararı alındığının açıklandığı, şirket ortağı ...'nun şirket hisselerini diğer ortak ...'...
in yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmaya çalışarak yerine başka bir üyenin yönetim kurulu seçildiğinden dolayı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu beyan etmiş ise de ortada davacı şirketin davalı şirket hissedarlığının sona erdirildiğine dair bir karar bulunmadığı gibi davalı yönetim kurulu tarafından davacıya yapılan hisse devri de bulunmadığından bu yöndeki beyanlarının da dinlenemeyeceğini, davacı şirketin davalının ortağı olduğundan davalı şirket yönetim kurulunca davet edilmeyerek hazırlanmış olan genel kurul toplantı çağrısına ilişkin kararlarının batıl olduğunu, 05.01.2017 tarihli genel kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti ile kararın kaldırılması gerektiğini, söz konusu genel kurul kararlarının davacı şirketin hissedar olmasına rağmen toplantılara davet edilmeden gerçekleştirildiğini, kurul kararının yok hükmünde olduğunu, dava konusu toplantılarda genel kurulun oluşmadığını, çağrının usulüne uygun yapılmadığını, mahkemece şirket pay defteri getirtilmeden deliller...