WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2.7201 sayılı Tebligat Kanunu md. 21/1, md.30/1, md.32, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir. Borçlular tarafından yasal sekiz günlük süre içinde ihtarnameye karşı (borca) itiraz edildiğine göre, bu iddia üzerinde durularak, alacaklının 68/b maddesi çerçevesindeki belgelerle alacağını ispat edip edemediği hususu banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle değerlendirilerek, borç miktarı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2021/469 ESAS 2021/685 KARAR DAVA KONUSU : Şikayeti ile Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/34917 Esas sayılı dosyasında takibe başlandığını, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, 26/08/2021 tarihinde müvekkilinin kendisine gelen tebligattan haberdar olduğunu ve aynı tarihte borca itiraz da bulunduklarını, icra müdürlüğünce de itirazın süresi içerisinde olmadığından bahisle reddine karar verilerek takibin kesinleştiğini, müvekkilinin ikamet ettiği adrese herhangi bir tebligatın ulaşmadığını ve tebellüğden imtina etmesine ilişkin bir durumun da söz konusu olmadığını, diğer...

      na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

        Tamamen doldurulmamış olan bononun tedavüle çıkarılırken doldurulması mümkün olup, bunun anlaşmalara aykırı doldurulduğu iddiası İİK'nunn 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte yazılı belge ile ispatlanmalıdır. Bu yöndeki borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK'nun 168. maddesinin 5. bendine göre beş gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Borçlunun bedelsiz senedi kullanmak suçundan takip alacaklısının cezalandırıldığına ilişkin iddiasının takibin kesinleştikten sonra karar verildiği, davacının itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, davacı borçluya ödeme emrinin 08/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/03/2022 tarihinde açıldığı, borçlunun borca yönelik itirazı süresinde yapılmamıştır. Davacı borçlu tarafından istinaf dilekçesinde borca ve imzaya itiraz ettiğini, buna ilişkin Sivas 2....

        Mahkemece, borçluların vekilinin borca (zamanaşımı) itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca, kısmen kabul edilen borca itiraz yönünden, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, “takibin iptali” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. b) İİK'nun 170/3. maddesine göre; icra mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip İİK'nun 170/2. maddesine göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir....

          İcra Müd.’nün 2016/23309 E. sayılı dosyası ile kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe dayanak çekin kambiyo senedi vasfında olmadığını, tahrifata uğradığını, TL cinsinden olmasına rağmen rızası hilafına USD cinsinden yazıldığını, borcunun bulunmadığını, teminat senedi olduğunu, çekte uygulanan komisyon bedeli ile faize itiraz ettiğini ileri sürerek usulsüz yapılan tebligatın iptalini, kambiyo vasfına, borca ve diğer fer'ilerine itirazları nedeni ile takibin iptalini, alacaklının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmişlerdir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

            Bu durumda, takip dosyasında borçlu .......şirketine ödeme emri tebligatı çıkartılmamış olup, tebligat yapılmadan ve takip kesinleştirilmeden alacaklının haciz talebinin kabulü ile borçlunun hak edişlerinin haczi için haciz ihbarnamesi çıkartılması usulsüzdür. Kaldı ki, .......Şirketi, asıl borçlunun tebligatları almaya yetkili temsilcisi olsaydı dahi, süresinde (02/10/2015 tarihinde) borca itiraz etmiş olduğundan takip duracağı için, yine borçlu aleyhine haciz uygulanması usulsüz olacaktır. O halde mahkemece, asıl davada borçlunun şikayetinin kabulüne, birleşen davada ise alacaklının şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu