WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...

    Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti dışında ileri sürdüğü hususlar, borca itiraz niteliğinde olup; İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, takibin türü bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24.02.2021 olarak düzeltilmesine, ödeme emrindeki borca ve ferilerine itirazlarının kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Ödeme emri borçlulardan Mustafa Gök'e 12/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. 18/07/2019 tarihli süresinde verilen itiraz dilekçesinde; çekin fiziki olarak elinde olduğunu, tarafına açılan davaya itiraz ettiğini belirtmiştir. İİK 62 maddeye göre, itiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrini tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi gerekir. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Dava dışı borçlunun dilekçesi borca itiraz niteliğinde olup, 29/07/2019 tarihli müdürlükçe itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesi müdürlük kararının şikayeti üzerine mahkemece davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacı-alacaklının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Hukuk Dairesinin 05.02.2020 tarih, 2019/1023 Esas, 2020/247 Karar sayılı kararla kaldırıldığına ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin 23.10.2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre, bu kararın kesinleştiğinin tespiti halinde 26.10.2018 tarihinde açılan işbu borca itiraz davasının yasal süresinde açılmış olduğunun kabulü ile davacının borca itirazlarının incelenmesi gerektiğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 24....

      Dolayısıyla, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile, HMK'nun 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile borca ve fer'ilere yönelik itirazların (yukarıda açıklanan nedenlerle) ayrı ayrı süre aşımından reddine, davacının takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının kabulü ile, icranın davacı yönünden geri bırakılmasına, yasal şartları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı tarafın sair istinaf isteminin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

      , kabul edilen borç miktarının 75.215,91 TL olarak yazılıp imzalandığı, kabul edilen kısımla ilgili eksik miktar için muhtıra çıkarılabileceği gerekçesi ile şikayeti kabul ettiği anlaşılmıştır....

        Mahkemece, itiraza konu takip dosyasında mahkemeye açılan davadan sonra 21.01.2013 tarihinde tüm dosya borcunun faizi ile birlikte borçlu tarafından dosyaya ödeme yapılmış olup itiraz eden borçlu itirazından zımni olarak vazgeçmiş sayılır ve bu durumda takip borçlusu davacı, davalı alacaklıya karşı İİK'nun 72/7, 33/4. maddeleri gereğince fazla ödediği kısım için ancak istirdat davası açabilir gerekçesiyle faiz yönünden itiraz konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İcra takibinde açıkça itirazdan ya da şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti ve itirazı konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) tarihteki koşullara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı)....

          O halde mahkemece, borçluların anılan konudaki şikayetlerinin esasının incelenerek bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; dava prosedürüne tabi olmayan ve borca itiraz niteliğinde de bulunmayan şikayeti de kapsar biçimde (İİK'nun 18/3. maddesi gereğince) uygulama yeri olmayan HMK'nun 150/4 ve 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi gereğince borca itiraz niteliğinde olup yasal 5 günlük süreye tabi olduğu belirtildikten sonra, istemin süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf başvurusunda; itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle birlikte, İlk Derece Mahkemesince taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ile takip konusu bonoların tarihleri arasında mukayese yapılmadan karar verildiğini ve istemin süresiz şikayete tabi olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

              UYAP Entegrasyonu