İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda; davacının hamil ciranta, davalının önceki ciranta, dava dışı şirketin keşideci olduğu çeklerin konu edildiği Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2002/9776 Esas sayılı takip dosyası hakkında davalının şikayeti üzerine İcra Mahkemesi tarafından İİK'nun 71/son ve 33/a maddelerine dayalı olarak icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 29/01/2019 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine davacının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2019/4523 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresi içerisindeki borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki dava ile; takibe konu çeklerin adi borç senedi niteliğinde ve 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu gerekçesi ile davalı itirazının iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/580 esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istediği, dosyanın karar tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği anlaşılmıştır. İİK'nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Somut olayda ihale tarihinde henüz icra mahkemesinde icranın geri bırakılması yargılamasının devam ettiği ve satışın durdurulması yönünde bir karar alınmadığından ihalenin yapılması usul ve yasaya uygundur. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen yapılan incelemede; gayrimenkulün satış ilanı elektronik ortamda ihaleden 1 aydan daha öncesinde yapılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli ve 2011/960-1043 sayılı ilamı ile “Takip dosyasında İİK'nin 71 ve 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına” karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15/04/2013 tarihli ve 2013/5787-14217 sayılı ilamı ile onandığı; ve iş bu karara karşı İİK’nin 33/a-2 maddesi kapsamında dava açılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı icranın takibine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
O halde, mahkemece; borçlunun İİK’nun 71 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, takibin yenilenmesi gerektiğine ilişkin yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi ve icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b. maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Kanunun 71/2. ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin talikine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 14.02.2014 tarih ve 2014/150 E. 2014/183 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1 no'lu paragrafında yer alan, “takip dosyalarının iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “takip dosyalarında icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK'nun 170/b. maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Kanunun 71/2. ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Bu durumda, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin kabulüne ilişkin karar kesinleşmiştir. Mahkemece, Dairemizin 11.06.2015 tarih ve 2015/5973 - 16322 sayılı ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin yeniden hüküm tesis edilmiş olması, kesinleşen bir konuda alacaklıya yeniden temyiz hakkı vermez. Buna göre, kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılması mümkün olmadığından, alacaklının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17.12.2014 tarih ve 2014/40 E.-2014/72 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2 no'lu paragrafında yer alan, “takibin iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “takip dosyasında icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....