Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının icraya konduğunu, müvekkili tarafından itirazi kayıtla ödeme yapıldığını, icra takibine de itiraz edildiğini, takibe konu edilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, ihtarnamenin tebliğ şerhinden, tebligatın reşit işçisi ...a tebliğ edildiğinin belirtildiğini, müvekkili şirket bünyesinde bu isimde bir çalışan bulunmadığını, müvekkili ile alacaklı olduğunu iddia eden şirket arasında ne otel kontenjan sözleşmesi, ne de başka bir ticari ilişkinin bulunduğunu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kanunun saydığı şartların oluşmadığını savunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı tarafından davacıya 16/12/2010 tarihinde tebliğ edilen bildirimde, iş Kanunundan doğan kıdem, ihbar tazminatları ve tüm yasal haklarının fesih tarihinde tahakkuk ettirilerek finansman durumlarına göre ayrılış tarihini takip eden 30. günden başlayarak 8 eşit taksitte ödeneceğinin belirtildiği, davacının fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydı ile tarafıma teklif edilen taksit anlaşmasını kabul ediyorum, tazminatlarımın kıdem, ihbar vs alacaklarımı derhal almak istiyorum, itirazi kaydı ile fesih bildirimini tebliğ ettiği, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından izin dönüşü önelsiz ve tazminatlı olarak feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunduğu sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir....

      K A R A R Davacı, taraflar arasında 12/03/2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacı şirketin, 110 kişi ile davalı hastanenin Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmenliği Hizmet alımı işini yüklendiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre ihbar ve kıdem tazminatı her ay hak edişten kesilen % 3 sözleşme gideri ve genel giderler içinde sayılan bir kalem olduğundan diğer damga vergisi, kamu ihale kurumu payı gibi sözleşme giderleri düşüldükten sonra kalan kısmın kıdem tazminatı payı olarak sözleşme süresi olan aylara bölünmesi suretiyle bulunacak miktarın belirtilen banka hesaplarına yatırılacağının belirtildiği, ancak hastane tarafından bu kez işçi kıdem tazminatı ile % 3 sözleşme gideri ve genel giderlerin ayrı ayrı kalemler olduğundan bahisle söz konusu ücretlerin yatırılması gerektiği aksi halde cezai işlem uygulanacağının ifade edilmesi üzerine davacı şirket tarafından belirtilen aylara ilişkin kıdem tazminatlarını itirazi kayıtla hesaba yatırdığı, ancak davalı hastane tarafından yapılan...

        B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olmayıp kısmi dava olduğunu, davacının beyanlarının haksız olduğunu, aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığını, iş akdinin usulüne uygun feshedildiğini, imzaladığı ibraname ile işvereni ibra ettiğini, itirazi kayıt koymadığını, hafta sonu tatil ücreti ile zamlı gece ücret alacaklarının bordrolardan anlaşılacağı üzere davacıya ödendiğini, resmi saatlerin uygulanan belediyede fazla mesai yapılmadığını, dini ve milli bayramlarda çalışılmadığını, öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile ücret alacakları yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi kanaat hasıl olur ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olmayıp kısmi dava olduğunu, davacının beyanlarının haksız olduğunu, aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının ücret alacaklarının zamanaşımına uğradığını, iş akdinin usulüne uygun feshedildiğini, imzaladığı ibraname ile işvereni ibra ettiğini, itirazi kayıt koymadığını, hafta sonu tatil ücreti ile zamlı gece ücret alacaklarının bordrolardan anlaşılacağı üzere davacıya ödendiğini, resmi saatlerin uygulanan belediyede fazla mesai yapılmadığını, dini ve milli bayramlarda çalışılmadığını, öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile ücret alacakları yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi kanaat hasıl olur ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak sona erdirildiğini, davacının itirazi kayıt ileri sürmeksizin iade faturası düzenleyerek deposundaki sağlam durumda olan tüm malları iade ettiğini, davacının herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

              Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının hür iradesi ile ikale sözleşmesini imzaladığı, davacıya ek menfaat sağlandığı, davacının herhangi bir itirazi kayıt şartında bulunmadan alacaklarını almak suretiyle müvekkili Şirketi ibra ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                Davalı Savunmasının Özeti: Davalı vekili, zamanaşımı defini ileri sürmüş, davacının iddia ettiği çalışma sisteminin gerçeği yansıtmadığını, bordroları itirazi kayıt koymadan imzaladığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece yapılan araştırma, dinlenilen tanık beyanları ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram-genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/220 esas sayılı dosyasında ise 21.629,63 TL olduğu, ceza soruşturması sırasında 13/07/2009 tarihinde 84.441,67-TL, 31/08/2009 tarihinde ise 40.000,00-TL kurum zararının davalı tarafından ödendiği, birleşen davaya konu alacak için de davalının davacı kurum hesabına 29/06/2011 tarihinde 21.629,63 TL'yi itirazi kayıt ile ödediği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda; ödenen kurum zararlarının son işlem tarihi olan 31/07/2007 tarihi ile ödeme tarihi esas alınarak faiz hesabı yapılmış olup asıl dosya için 30.430,03-TL faiz hesabı alacağı, birleşen davada ise faiz alacağının 7.727,19-TL olduğu tespit edilmiş ise de, olaya ilişkin müfettiş raporunun getirtilerek davacı kurum tarafından davalıya yapılan avans ödeme tarihlerinin zimmete geçirildiği tarihlerin ayrı ayrı tespit edilerek, ödeme tarihine kadar faizlerinin hesaplanması gerekirken, alacağın tamamına son işlem tarihinin esas alınarak faiz yürütülmesi doğru değildir....

                    Davalı, ücret alacağına ilişkin başlatılan takibe konu ödeme emrinin davacı işverene usulüne uygun tebliğ edildiğini, ancak davacının yasal süre içerisinde hiçbir itirazda bulunmadığını, davacı borçlunun hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeksizin takibe konu alacağı ferileri ile birlikte 24.04.2013 tarihinde icra dosyasına yatırdığını, bu paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının borçlu bulunmadığına ilişkin açmış olduğu haksız menfi tespit davanın reddi ile İİK'nunda kaynaklanan tazminatın ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu