WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Bartın İcra Müdürlüğünün 2021/2696 esas sayılı dosyasındaki icra takibinin nafaka alacağı yönünden 14.500,00 TL asıl alacak ve 6.801,44 TL işlemiş faiz alacağı olarak devamına, geri kalan tüm alacak kalemleri yönünden İİK'nun 33. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, taraf ehliyetine yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir....

Hal böyle olunca, zamanaşımının on yıl olduğunun ve zamanaşımı süresinin dolmadığının tespiti ile ... Hukuk Mahkemesin ... E. sayılı ilamı ile verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması talebiyle ilgili davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK'nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

    Ve T2 yönelik icra takibinde İİK 71/2 ve 33/a Maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına" dair karar verildiği görülmüştür....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/784 E. sayılı ilamı ile verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece bononun 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve anılan sürenin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davacı tarafça alacağın ilama dayalı olması nedeniyle 10 yıllık süreye tabi olması gerektiğinin savunulduğu, fakat takibin bonoya dayalı yapılması karşısında davacının temel ilişkiyi ileri sürerek dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, yine İİK'nin 33/a-2 maddesi gereğince bonoya dayalı yapılan takipte zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerektiği, icra dosyasında yenileme öncesindeki son işlem tarihinin 10/10/2012 olduğu, dosyanın 09/06/2016 tarihinde yenilendiği, bononun tanzim tarihi 25/03/2011 olup, tanzim itibariyle 6762 sayılı TTK'nın uygulanması gerektiği, takip konusu bononun anılan kanunun 690. maddesi göndermesiyle 661....

      Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar ..., ... ve ...'...

        Somut olayda; borçlu tarafından İcra Müdürlüğü’nün 2008/2840 Esas sayılı dosyasında aleyhine yürütülen kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı, takip dayanağı çekin zamanaşımına uğradığı itirazı üzerine, İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.01.2012 gün ve 2011/104-2012/7 sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.09.2012 gün ve 2012/7759 -26404 sayılı ilamı ile 'takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilince satış talebinde bulunulduktan sonra zaman aşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığı ve bu tarihler arasında 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu' gerekçesiyle bozma kararı verildiği, bozma üzerine de İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14.05.2013 gün ve 2013/46-57 sayılı ilamı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 28.04.2014 gün ve 2014/9813-12366 sayılı ilamı ile onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

          Bu itibarla mahkemece şikayetin kabulü ile icra memurunun icranın iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kabulü ile icra memurunun 08.10.2020 tarihli işleminin kaldırılmasına, icranın iadesi talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Erzincan 1....

          nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gereken İİK.'nun 71/2. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İİK.'nun 71/2. maddesinde ise;borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, aynı Kanun'un 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmış olup; İİK.'nun 33/a maddesinde, istemin kabulü durumunda icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun zamanaşımına yönelik şikayeti kabul edildiğine göre; İİK.'nun 71.maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken; takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

            Bu durumda, menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar, 10 yıllık alacak zamanaşımı süresi dolmamış ve 27.06.2002 tarihinde menfi tespit davasının açılması ile zamanaşımı kesilmiştir. Sözkonusu davanın kesinleşme tarihi olan 27.09.2010'dan sonra zamanaşımı işlemeye başlayacağından şikayet eden borçlular hakkında zamanaşımının oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Ayrıca, kefaletin sona ermesi ve kefilin borcundan kurtulmasına ilişkin BK.nun 598. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu yargılamayı gerektirip dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemez. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, mahkemece takip konusu senedin kambiyo vasfında olmadığı tespiti yapılması nedeniyle İİK'nın 170/a maddesi gereğince resen takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, icranın geri bırakılmasına, müvekkilinin işyerine gönderilen maaş haczi müzekkeresinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu