Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki takip sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine yapılan icra takibinde zamanaşımı sebebiyle icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı tarafından cevap verilmedi. III....

    Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C.Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık takip sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6102 sayılı TTK'nın 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesi. 3....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması kararının iptali-tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalı aleyhine 2012/1526 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile yürüttüğü takip hakkında, Gn 2012/466 esas ve 2012/646 karar sayılı ve 11/09/2012 tarihli kararı ile İİK'nun 170/a-ı ve 170/b yollamasıyla 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, ileri sürerek; İİK'nun 33a maddesi gereğince süresi içinde açtıkları iş bu dava neticesinde takip dayanağı çek hakkında zamanaşımının vaki olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak takip başlatıldığını, takibe konu çekte müvekkilinin avalist olduğunu, dava dışı Atabeg Şirketinin de keşideci olduğunu, icra dosyasında 21/07/2015 tarihinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığını, icra müdürlüğünce 17/12/2016 tarihinde dosyanın takipsizlik nedeni ile düşürülmesine karar verildiğini, dosyanın yenilenmediğini, 25/07/2019 tarihli haciz talebinin de reddedildiğini, 3 yıldan fazla süre dosyanın işlemsiz bırakıldığını söyleyerek zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre; Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2011/3598 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu ve dava dışı Atabeg İnş.Turz. Emlak Nak. Tem. San.ve Tic. Ltd....

        Somut olayda menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın kesinleme tarihi olan 26.11.2011 tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde, alacaklı vekilince borçlular hakkında 2012-2013-2014 yıllarında farklı tarihlerde haciz talepleri uyarınca işlem yapılmış olmakla, şikayet tarihi olan 23.01.2015 gününe kadar zamanaşımı dolmamıştır. O halde, mahkemece; borçluların İİK’nun 71 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile menfi tespit davasının karar tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Dairesi'nin 2010/2295 sayılı dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminde bulunulduğu, Mahkemece zamanaşımının takibin kesinleşmesinden önce gerçekleştiği 5 günlük itiraz süresinin geçirildikten sonra dava açılması nedeniyle İİK'nun 33/a maddesi gereğince davanın reddine karar verildiği kararın taraflar adına vekillerinin istinaf başvurusundan feragati sonrası 24/11/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince aynı konuda derdest şikayet ve verilmiş bir karar bulunduğu gerekçesine dayanılmış ise de, derdest olduğu kabul edilen yine aynı Mahkemenin 2021/1428 E ve 2021/1287 K sayılı dosyasında; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Buna göre; her iki şikayetin konularının farklı olması sebebiyle derdestlik söz konusu değildir....

          Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2013/7704 Esas sayılı dosyasında yürütülen takipte davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2013/7704 Esas sayılı dosyasında yürütülen takipte davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b-2. maddesinde, davanın esasıyla ilgili olarak; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü yer almaktadır....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen ve müvekkilinin ciro yoluyla hamili bulunduğu bonolara dayalı olarak müvekkilince davalı aleyhine takip başlatılmış ise de, davalının itirazı üzerine Kadıköy 3.İcra Mahkemesince zamanaşımı itirazının kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek, icranın geri bırakılması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,takibe konu edilen bonoların takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece takibe konu bonoların zamanaşımına uğradığı, icranın geri bırakılmasına ilişkin icra hukuk mahkemesinin kesinleşen kararının yerinde olduğu, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            O halde mahkemece, şikayetçinin talebinin takip öncesi zamanaşımı itirazı olduğu, ancak ödeme emri tebligatına karşı süresinde tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, bu durumda ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca 5 günlük sürede yapılmadığı gözetilerek istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; İİK'nun 169/a-5.maddesi gereğince borçlunun takipten önceki zamanaşımı itirazının kabul edilmesi halinde, mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle oybirliği ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

              İcra Hukuk Mahkemesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçesinde; ödeme emrinin şikayetçilerden ...'...

                UYAP Entegrasyonu