Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ileri sürülen zamanaşımı şikayeti İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilir. 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir....

Somut olayda, incelenmesi istenen karar, İİK’nun 36. maddesinde düzenlenen icranın geri bırakılmasına (icranın geri bırakılması için sunulan nakit teminatın nemalandırılması talebinin reddine dair 14/12/2021 tarihli icra memur işlemini şikayet) ilişkin olup, anılan kararın istinaf kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun İİK'nun 363, 365/son maddeleri gereğince reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçluların zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettikleri mahkemece; istemin süreden reddedildiği görülmektedir. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığına yönelik şikayet, herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....

    Mahkemece, şikayet kabul edildiğine göre İİK.nun 71.maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin durdurulması isabetsiz ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/439 E. - 2014/1005 K. sayılı ve 23.10.2014 tarihli kararının hüküm bölümünün (1) nolu bendindeki; "takibin İİK.nun 33. maddesi gereğince durdurulmasına" sözcüklerinin karar metninden çıkartılarak yerine; "icranın geri bırakılmasına" kelimelerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine; davacının borca itirazının süre yönünden reddine; davacının şikayetinin kabulü ile; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/35205 esas sayılı dosyasından takibin davacı borçlu yönünden İİK'nın 71/2 delaleti ile 33/1 maddesi gereği icranın geri bırakılmasına, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebin icra müdürlüğünce değerlendirilmesine, yönelik karar verildiği görülmüştür....

      Mahkemece toplanan delillere göre: “icra takibinin üç adet çekten kaynaklandığı, istihkak davası devam ederken verilip kesinleşen Mahkeme kararı ile zamanaşımı nedeni ile icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiği, alacaklı tarafça İİK’nun 33/a maddesi gereğince çeklerin zamanaşımına uğramadığının tespiti için dava açmak yerine Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alacak davası açtığı, bu dava lehine sonuçlansa bile icra takibine kalınan yerden devam edilemeyeceği, böylece davanın konusuz kaldığı “ gerekçesi ile davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Haciz bir takip işlemi olması sebebiyle zamanaşımı kesilir. Fakat, 7.12.2009 ve 8.12.2014 tarihleri arasında 3 yıldan fazla süre geçtiğinden zamanaşımı süresi dolmuştur. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair şikayetleri ile ilgili şimdilik karar verilmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 2004 sayılı yasanın 71/2, 33/2 ve 33/A’da zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması halinin düzenlendiğini, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceğini, mezkur icra takip dosyasında 24.3.2017 ile 24.12.2020 arasında geçen yaklaşık üç buçuk yıllık sürede senetlerin zamanaşımına uğramış olduğunu, mahkemece yukarıda bahsi geçen hususlar tespit edilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İzmir 16....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mustafakemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2016/4798 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibin daha önce 2006/423 esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, bu dosyasında alacaklının yaptığı en son işlemin 14/11/2018 tarihindeki haciz talebi olduğunu, dosyanın 3 yıldan fazla bir süre işlemsiz kaldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle takibe konu kambiyo senetleri ile kambiyo takibinin zamanaşımına uğradığını belirterek, icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK'nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca; itirazın kabulü kararı ile takip durur. Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

            UYAP Entegrasyonu