Tazminat talebi haksız fiile dayandığından, takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinde açılacak olan davanın haciz ihbarnamesine itirazın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde açılması gerekir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde tazminat istemine ilişkin zamanaşımı süreleri, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar, şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklının haciz ihbarnamesine itirazı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde icra mahkemesinde İİK 89/4'e göre tazminat davası açması gerekir. Öte yandan İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davası, icra mahkemesince genel hükümlere göre görüleceğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir. Somut olayda, davalı üçüncü kişiler ... ile ... adına çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamelerinin, 3. kişi ...'a 03/02/2012 tarihinde, ...'...
nin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında suç eşyasını satın almak suçundan kurulan hüküm incelemesine gelince: Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 512/1. maddesindeki suç eşyasını satın alma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 18.09.2001 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle...
ın temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, B- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mala zarar verme suçu bakımından zamanaşımı sürei içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür....
Maddeye yarar malumat yazılarında çelişkiler bulunduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne dair verilen kararın, şikayet olunanlardan SGK, ... Vergi Dairesi ve bir kısım şikayet olunanlar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nce SGK dışında kalan şikayet olunanların temyiz istemlerinin reddine, şikayet olunan ... Vergi Dairesi'nin sıra cetveline itirazı olmadığı için kendisi yönünden sıra cetvelinin kesinleştiği, bu nedenle artık daha fazla pay alamayacağından şikayetçiye pay ayrılacağı, şikayet olunan SGK Başkanlığı tarafından konulan haczin 6183 sayılı Yasa'nın 21/1 maddesinden istifade edeceğinin gözardı edildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....
ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 07.04.2016 tarihli suça sürüklenen çocuğun sorguya çekilmesi işlemi olduğu ve bu tarihten itiraza konu Dairemizin 07.06.2023 tarihli kararına kadar 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmiştir....
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, merciince şikayetin süresinden sonra yapılmasına karşın işin esasına girme yetkileri bulunmadığından bahisle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi şartları yönünden inceleme yapılmak suretiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazlar hakkında merciince hem esas hem de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesinin şartları yönünden inceleme yapılmak suretiyle karar verilebileceğinden, 2015 yılı Aralık ayında gerçekleştiği iddia edilen olaya ilişkin müşteki vekilince 26/01/2016 tarihli şikayet dilekçesi ile şikayette bulunulduğu, dolayısıyla şikayetin 6 aylık şikayet süresi zarfında yapıldığının anlaşılmasına karşın, 26/01/2016 tarihli şikayet dilekçesinde bedelsiz seneti kullanma ve şantaj suçlarına yönelik başvuruda bulunulmasına rağmen, hakaret suçuna ilişkin bir ifade ve şikayet bulunmaması dikkate alındığında, süresinde yapılmış şikayet bulunmaması...
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanlardan Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş'nin alacaklı olduğu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 1998/1388 Esas sayılı dosyasında hazırlanan 28.02.2012 tarihli iki adet sıra cetvelinde müvekkilinin satılan taşınmazlar üzerindeki hacizlerinin düştüğü gerekçesiyle satış bedellerinin şikayet olunanlar arasında garameten paylıştırılmasına karar verildiğini, oysa müvekkilinin Fon Bankası niteliğinde olup 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 141. maddesi gereği takiplerde 20 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek, her iki sıra cetvelinin iptali ile yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Şikayet olunan Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili, satışa konu taşınmazlar üzerine 06.03.2006 tarihinde haciz koyduklarını, her iki sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu, şikayetçinin itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, şikayetin reddini talep etmiştir....
ŞİKAYET OLUNAN : ... A.Ş. Vek. Av. ... Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Şikayetçinin itirazı, anılan şikayet olunan alacaklının alacağının dayanağı olan çekin geçersizliğine, diğer anlatımla alacağının doğumuna (esasına) yönelik olduğundan şikayet olunan ... yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözönünde bulundurularak, dosya tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydının yapılması ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HMK'nın 114/c bendi ve 115/.... maddesi uyarınca mahkemece dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçeli kararda, çekin geçersiz olduğuna ilişkin iddiaların yargılamayı gerektirdiği sonucuna doğru olarak varıldığı ve bu gerekçe ile yetinilerek önce görev yönü gözetilmeden, anılan şikayet olunanın alacağını üçüncü bir kişiye temlik ettiğine ilişkin ilave gerekçeye de dayanılarak, bu şikayet olunan yönünden, şikayetin usülden reddine karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir....