"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Düşme Gereği görüşülüp düşünüldü: Hakkı olmayan yere tecavüz suçu temadi eden suçlardan olup katılanın şikayet tarihine kadar taşınmaza olan tecavüzünün sürmesi karşısında şikayetin 6 aylık süre içerisinde yapıldığının kabulü ile yargılamaya devam edilip taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki mahiyette bulunup bulunmadığı değerlendirilip,esasa ilişkin bir hüküm kurulması gerekirken, katılanın süresinde şikayet hakkını kullanmadığından bahisle davanın düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş oldu- ğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygu- lanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet yokluğu nedeniyle TCK.nun 459/1.maddesinden takip yapılmaması nedeniyle sanığın eylemi 565.maddeye dönüştüğünden, Sanığa yüklenen suç için yasada öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; dava, TCK.nun 102/6, 105/2.maddelerinde yazılı 1 yıllık kesintili zamanaşımı süresine tabi bulunmakla; 22.10.2001 tarihinden itibaren karar tarihine kadar bu sürenin geçtiği, Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321.maddesi uyarınca bu nedenle BOZULMASINA, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, aynı Yasanın 322.maddesine göre kamu davasının istem gibi ORTADAN KALDIRILMASINA 14.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 24.06.2013 tarih ve 23015 sayılı yazısı ile borçlu şirketin 30.11.2005 tarihi itibariyle re'sen terk işleminin yapıldığının bildirildiği ve şikayetçi vekilinin İİK'nın 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 05.02.2013 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle sanıklar hakkında şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye uygun olarak İİK'nın 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞMESİNE, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dosyadaki yazılara, ... Mahkemesi kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre İİK’nun 366.maddesi ve HUMK’nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunun vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, ....05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Suç tarihinde yürürlükte bulunan hükümdeki ceza miktarı itibariyle TCY'nın 102/5. maddesi uyarınca 2 yıllık asli, aynı Yasanın 104/2. maddesindeki düzenleme uyarınca da 3 yıllık uzamış zamanaşımı süresine tabidir. İncelenen dosyada; İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.2003 tarihinde kesinleşen 5.6.2003 gün ve 165-432 sayılı kararı ile, aylık 130 milyon liraya yükseltilen nafakanın tahsili için, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2003/5347 esas sayılı icra dosyasında, borçlu sanık Cevat Erbil Küçükkaya aleyhine icra takibi başlatıldığı, dosya içinde ödemeye ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, 10.5.2004 tarihli şikayet dilekçesi ile nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen sanık hakkında şikayette bulunulduğu, şikayet tarihine kadar herhangi bir ödemenin yapılmaması ve nafaka alacağının her ay işleyen cari alacak niteliğinde olması nedeniyle şikayetin süresinde olduğu, Nisan 2004 tarihinden itibaren başlayan zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....
Sanığın cezalandırılması için müşteki vekili tarafından 10.05.2004 tarihinde şikayet dilekçesi verilmiştir. Nafaka borcunu ödememe hakkındaki şikayetlerde, suç tarihi, şikayet tarihinden geriye doğru 1 aylık nafaka alacağının muaccel olduğu tarih olup, zamanaşımı da suç tarihi olan muacceliyet tarihinden hesap edilmelidir, bu itibarla dava zamanaşımı dolmamıştır. Ayrıca hükümden sonra 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının ve 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasası ile 5358 sayılı İcra İflas Yasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa hükümleri karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir." gerekçesi ile itiraz yasayoluna başvurularak Özel Dairenin 21.10.2005 gün ve 6368/9399 sayılı, kararının kaldırılarak, İzmir 2. İcra Ceza Mahkemesinin 26.10.2004 gün ve 1923-3169 sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/4288 E. sayılı dosyasında şikayetçi vekilinin 12.06.2013 tarihinde sıra cetvelini elden tebliğ alarak sıra cetveline karşı herhangi bir itirazı bulunmadığını aynı gün saat 09:30'da bildirerek bu yöndeki beyanını imzaladığı, aynı gün saat 10:30'da yanılgıya dayalı olduğunu belirterek bu beyanından vazgeçtiğini açıkladığı, şikayetçi vekilince sıra cetveline karşı herhangi bir itirazı olmadığı yönündeki 12.06.2013 tarihli beyanın sehven verildiği belirtilmiş ise de, bu konuda gerek icra müdürlüğünde gerekse şikayet dilekçesinde hatanın sebebi hususunda herhangi bir iddiada bulunulmadığı gibi bu konuda herhangi delil de sunulmadığı, şikayet olunan vekilince, bu husus cevap dilekçesinde savunulmuş olmasına rağmen, şikayetçi vekilince feragatin iptali davası açıldığı ya da açılacağı bildirilmemiş olup, mahkemece bu konuda herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmadığı, mahkemece, Dairemizin 16.04.2014 tarih ve 1281 E., 2891 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere...
a yönelik hakaret eyleminden açılmış dava bulunmasına karşın verilmiş karar bulunmadığı anlaşıldığından zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür. Sanık ... hakkında katılan sanık ...'a yönelik... Çarşısı önünde gerçekleştiği iddia edilen tehdit eylemi ile ilgili açılmış dava bulunmadığından, mevcut tehdit eylemi ile ilgili olarak da mahkemenin gerekçesi yeterli görüldüğünden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir ve meydana geldiği iddia edilen... Çarşısı önündeki tehdit eylemi ile ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde dava açılması olanaklı görülmüştür. Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Mağdur sanık ...'nin kovuşturma aşamasında alınan beyanında; katılan sanık ...'ın kendisine yönelik hakaret eylemi bulunmadığını beyan etmesi karşısında katılan sanık ...'ın beraati yerine yazılı şekilde şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi, 2-Mağdur sanık ...'ın katılan sanık ...'...
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/02/2013 NUMARASI : 2013/39-2013/156 Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 29.11.2013 gün ve 5169 Esas, 7569 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili müvekkiline ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde paranın isabet ettirildiği şikayet olunan İ.. T..'...