Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1582 KARAR NO : 2022/240 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/40 ESAS, 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/40 Esas, 2021/19 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2019/3515 Esas sayılı dosyasındaki kambiyo takibinde ödeme emrinin müvekkiline Milas adresinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin adresinin Milas olduğunu, bu nedenle yetkili icra dairesinin Milas İcra Daireleri olduğunu belirterek, Marmaris 1. İcra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmesini istemiştir....

Şikayetçi vekili, şikayet konusu taşınmazlar için haciz isteme süresinin hacizden itibaren iki yıl olduğunu, şikayet olunanın borçlu... aleyhine başlattığı icra takibinde söz konusu taşınmaz üzerine 21.12.2009 tarihinde haciz konulduğunu ve şikayet olunan tarafından taşınmaz için aldığı yetki üzerine açtığı ortaklığın giderilmesi davasının açılma tarihinin 06.08.2012 olduğunu, süresi içerisinde satış istenilmediğinden haczin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayet konusu taşınmazın hisseli olması sebebiyle icra dosyasından alınan yetki çerçevesinde süresi içerisinde ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, süresi içerisinde satış için gerekli olan işlemlerin yapıldığını, İcra İflas Kanunu'nun ilgili hükmü gereğince çekişmenin giderilmesi açısından hakkında dava açılan hacizli mal üzerindeki haczin dava sonuna kadar devam edeceğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

    İcra Mahkemesi Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ... hakkında açılan davada müştekinin şikayet hakkının İİK’nun 349.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının düzelterek onama istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 06.11.2007 tarihli celseye müşteki vekili veya vekalet ile atanan vekili Av....veya Av....tarafından 10.07.2007 tarihinde yetki verilen Av.... dışında üçüncü bir avukat olan Av.... ’in katıldığı, bir başka anlatımla vekaletname veya yetki belgesi ile yetkili kılınmamış avukatın müştekiyi temsil ettiğinin anlaşılması karşısında 06.11.2007 tarihi itibarıyla İİK’nun 349.maddesi gereğince açılan davada müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla bir sonraki celsede bu yönlü karar verilmesi, yasaya aykırı...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2020 NUMARASI : 2020/42 ESAS 2020/65 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; : İzmir 13 İcra Müdürlüğü'nün 2017/2768 E....

      Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle ; Davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş olup ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, alacakların ödenmediği iddiasını ispatlayamadığını, davacının yeni bir iş kuracağını ve dükkan açacağını gizlemiş olup davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, müvekkili tarafından yapılan feshin haklı olduğunu, imzalı ve itirazi kayıtsız bordrolar varken tanık anlatımlarına itibar edilerek fazla mesai alacağı hesaplanamayacağını, kök rapora davacının itirazı olmadığını, bu durumun kendileri lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğunu, davacının fiilen çalışmadığı günler ve saatlerin yazılı deliller karşısında dikkate alınması gerektiğini, fazla mesai ve UBGT alacağı bulunmadığını, ücretlerin bankadan düzenli ve itirazi kayıtsız alınmış olup bordroların imzalı ve itirazi kayıtsız olması...

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 24.09.2014 tarihli oturumda hazır bulunan ve şikayetçi vekili olduğunu belirten Avukat Yasemin Soylu'nun dosya içerisinde yetki belgesinin bulunmadığı anlaşılmış isede adı geçen avukata süre verilmesi halinde yetki belgesini mahkemeye ibraz edebileceğini beyan etmesi karşısında yetki belgesini sunması için süre verilmeden, duruşmada şikayetçi ya da vekilinin olmadığı gerekçesiyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kabule göre de; Uygulama maddesinin İİK'nın 349/6. maddesi yerine İİK'nın 347. maddesi yazılarak yanlış gösterilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca avukatın başka bir avukatı tevkil etme yetkisini haiz olduğu bütün vekaletnamelerini kapsayacak şekilde başka bir avukata vekaletname yerine geçecek yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu vekaletnamede on ayrı avukatın yetkilendirildiği ve vekaletname de ismi geçen avukatlar tarafından birçok avukata yetki belgesi verildiği, ayrıca şikayetçinin vekaletnamesinde bu sebeplerle şikayetçinin dosyada birçok vekille temsil edildiği gözetildiğinde, vekillerden sadece Avukat ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca avukatın başka bir avukatı tevkil etme yetkisine haiz olduğu, bütün vekaletletnamelerini kapsayacak şekilde başka bir avukata vekaletname yerine geçecek yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu, dosyada şikayetçi vekili tarafından Avukat ..., Avukat ....ve Avukat ... isimli üç ayrı avukata yetki belgesi verildiği, ayrıca şikayetçinin vekaletnamesinde Avukat ....ve Avukat ...'un da vekil olarak tayin edildiğinin anlaşıldığı, bu sebeplerle şikayetçinin dosyada toplam beş ayrı vekille temsil edildiği gözetildiğinde, vekillerden sadece Avukat...'...

            -K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet edilenin haczinin iki yıllık süre içerisinde, icra mahkemesinden yetki alınıp izale-i şüyu davası açılmaması yani satış istenmemiş olması sebebiyle düştüğünü, ayrıca müvekkili tarafından yapılan haciz, izale-i şüyu, paraya çevirme ve paylaştırma gibi tüm ortakları ilgilendiren satış masraflarının da paylaştırmada öncelikli olarak ödenmesi gerekirken her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet edilen vekili, şikayetin reddini istemiştir....

              Şikayet olunan vekili, müvekkilinin dava dışı borçlunun vefat eden babası adına olan taşınmaza haciz koyduklarını, yetki belgesi alarak ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, 1 yıllık süre içerisinde sürece dair işem yapılması nedeniyle satış süresinin kesildiğini, hacizlerinin düşmediğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayet olunanın dava dışı borçlunun vefat eden babası adına kayıtlı taşınmaza haciz koydurduğu, Bursa 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli ve 2011/275 Esas 2011/193 Karar sayısıyla hacizli olan taşınmazın ortaklığın giderilmemesi yoluyla satılmasına karar verildiği ve şikayet olunana bu konuda yetki verildiği, şikayet olunanın da dava açtığı ve verilen kararın kesinleştiği, sonrasında taşınmazın satıldığı, şikayet olunanın süresinde satış talep ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu