Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili;araçtaki ayıbın kanunda belirtildiği gibi olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacağını,dava konusu araçta meydana gelen ilk arıza neticesinde aracın ayıplı olduğunu fark eden müvekkilinin aracı servise götürerek durumu hemen satıcılara bildirdiğini ve bildirim yükümlülüğünü de yerine getirdiğini, 0 km olarak satın alınan aracın öncelikle marş motoru ve sigortasının, sonrasında motorunun, şarj dinamosunun ve kayış setinin değiştirildiğini, fan motoru ve termostatının da değişmesi gerektiğinin müvekkiline bildirildiğini, davalıların iki yıllık zaman aşımı süresinden yararlanamayacaklarını,gizli ayıp mahiyetindeki arıza yönünden ağır kusurludavalıların zaman aşımı definde bulunamayacaklarını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Maddesinde düzenlenilen yaptırımın "6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olduğu", aynı kanunun 66/1-e. maddesi gereğince belirtilen suçun asli dava zamanaşımı süresinin ise 8 yıl olduğu, olayda uzamış zaman aşımı süresi olan 8 yıllık sürenin uygulanması gerektiği, olay tarihi ile dava tarihi arasında 8 yıl l1 ay 25 günlük süre geçtiği, 7226 SK.nun geçici 1. Maddesi ile ...'nın 29/04/2020 Tarih 2480 sayılı kararları uyarınca 13/03/2020-15/06/2020 tarihleri arasındaki 94 günlük süre ve arabuluculukta geçen 1 ay 11 günlük sürelerin mahsubu halinde davanın 8 yıl 7 ay 14 gün sonra açıldığı, dava tarihi itibariyle Karayolları Trafik Kanununda düzenlenilen 2 yıllık zaman aşımı ve TCK 66. Maddesi uyarınca uzamış 8 yıllık zaman aşımı süresinin gerçekleştiği, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı, davalı tarafça yasal süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

      Somut olayda, davalı vekili 21.10.2010 tarihli oturumda zaman aşımı defiinde bulunmuştur. Davalı vekilinin bu itirazı gecikmiş zaman aşımı itirazı olup, davacı tarafça gecikmiş zaman aşımına karşı çıkılmadığından süresinde kabul edilerek zaman aşımı defi mahkemece değerlendirilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        talepte bulunduğu, 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, davalının da süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

          Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından Bakırköy 11....

            Yapılacak iş, 20.08.2007 tarihli ıslah dilekçesinin konusunu oluşturan maddi tazminat istemlerinin, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından, birleşen ek davadaki maddi tazminat istemlerinin ise süresinde zaman aşımı defi-inde bulunan davalılar bakımından zaman aşımı nedeniyle reddi ile zaman aşımını ileri süren davalılar bakımından 14.09.2004 tarihli kısmi dava dilekçesindeki talepler, zaman aşımı savunmasında bulunmayan davalı bakımından kısmi dava ve ek dava dilekçesindeki talepler dikkate alınmak, kusur verilmeyen davalıların tazminattan sorumlu tutulmalarının gerekçelerini açıklamak suretiyle, davacıların tazminat istemleri hakkında karar verilmekten ibarettir. O halde, davalılar ..., ... ve ... Un……San Tic Ltd Şti vekili ile davalı ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....

              Maddi hasarlı trafik kazalarında zaman aşımı kaza tarihinden itibaren 2 yıl olup, dava olay tarihi olan 11.11.2017'den sonra iki yıllık yasal sürede açılmış ise de, ıslah edilen kısım iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra talep edilmiş olmakla davalı şirketin süresinde zaman aşımı defi bulunduğundan bu davalı yönüyle ıslah edilen kısmın zaman aşımından reddi gereklidir. Bu nedenle davalı şirketin itirazı zaman aşımı yönüyle haklıdır ve kabulü ile HMK'nun 353/1,b-2 madde ve bendi gereği kararın kaldırılarak yalnızca bu bakımdan hükmün düzeltilerek yeniden tesisi gerekir. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalı .... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince tümüyle ESASTAN REDDİNE, II-Davalı ......

                Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacının istinaf talebinin reddine, zaman aşımı itirazının süresinde yapılmadığından süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin zaman aşımına uğramadığı gerekçesiyle reddine dair hüküm tesis edilerek gerekçede hata edilmiş olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine, zaman aşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine' dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

                İcra Müdürlüğünün 2015/11808 esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine 32.000 TL para alacağı için ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, dosyada son işlem tarihinden itibaren 3 yıllık bir zamanaşımı kesinlikle geçmediği gibi, 3 yıla dair zaman aşımı iddiasının nedeninin de anlaşılamadığını, takip konusu alacağın adi alacak olması nedeniyle 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, davaya konu takip dosyasının yapılan icrai işlemler nedeniyle zaman aşımına uğradığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLKİ DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "....Dava dilekçesi ile incelenen icra dosyası birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde; icra dosyasında takibin kesinleştiği, bu nedenle genel zaman aşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, icra dosyasında belirli zaman aralıklarıyla sürekli bir kısım işlemler yapıldığı, kesintisiz 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davanın reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

                Davalı tarafından ıslah dilekçesine karşı süresi içerisinde zaman aşımı definde bulunmuş, yerel mahkemece zaman aşımı defi nazara alınmadan karar verilmiştir İhbar tazminatı ve yıllık izin ücreti bakımından zaman aşımı süresi fesih tarihinden itibaren başlaması nedeni ile söz konusu değildir ancak, ilave tediye alacağı bakımından zaman aşımı süresi alacağın doğduğu tarihten itibaren başlaması nedeni ile ıslah tarihi olan 27.04.2018 tarihinden geriye doğru 5 yıl gidildiğinde 27.04.2013 tarihinden önceki alacaklar zaman aşımına uğramıştır. Yerel mahkeme tarafından ilave tediye alacağı yönünden ıslaha karşı zamanaşımı defi nazara alınmadan karar verilmesi hatalıdır. Davalının zaman aşımı defi nazara alındığında davacının brüt 5.863,68 TL ilave tediye alacağının bulunduğu, anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu