Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu kiracı 08.10.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı tarafa kira sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir borçlarının bulunmadığını bildirerek dosyadaki borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu kefil vekili 12.10.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkiline örnek 13 ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca ödeme emrinin iptali istemi ile şikayet yoluna başvurduklarını kefalet sözleşmesinin kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığını, bu nedenle kefaletin geçersiz olduğunu, sözleşmedeki muaccceliyet şartını da kabul etmediklerini, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını bildirerek icra takibine, borca, faize, borcun fer’ilerine itiraz etmiş davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    Somut olayda, borçluların mahkemece incelenen şikayet ve itirazlarının yanında işlemiş ve işleyecek faiz oranına da itiraz ettikleri ve faize faiz yürütüldüğünü ileri sürdükleri halde, mahkemece anılan talep incelenmeksizin ve bu konuda yukarıda değinilen 6100 Sayılı HMK.'nun 297.maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda borçlu aleyhinde Alman Hagen Bölge Mahkemesinin 11.07.1995 tarih -6 0 511/94 sayılı ilamı ile 20.000 DM'nin faiziyle tahsiline ilişkin verilen hükmün, Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.6.2009 tarih ve 2009/92 Esas, 255 sayılı kesinleşmiş ilamı ile tanıma ve tenfizine karar verildiği, 17.02.2012'de ilamların icrası yolu ile takip talebinde bulunulduğu ve örnek 4-5 numaralı icra emriyle toplam 23.499,08 TL'nin tahsilinin talep edildiği, borçlunun ilamın zamanaşımına uğradığı, borca ve faize itirazı ile bir kısım şikayetleri üzerine, mahkemece zamanaşımı itirazı incelenmeden ilamın infaz kabiliyetinin ve belirli bir alacak miktarının bulunduğu gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin reddine karar verildiği görülmektedir Bu durumda mahkemece yukarıda yazılı ilkeler uyarınca ilamda belirtilen hukuki ilişkinin esasının tabi olduğu hukukun tespit edilmesi ve o hukuk kurallarına göre ilamda yazılı alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının belirlenmesi buna göre...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece şikayetten sonra alacaklının tüm alacak kalemleri yönünden yasal faiz uygulanması için icra müdürlüğüne talepte bulunması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı)....

          İlamlarda gösterilen tazmin miktarı hüküm tarihinden; itibaren kanuni faize tabi olarak... İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil olunur.'' hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda Sayıştay 6. Dairesi'nin 08.03.2011 tarih ve 778 sayılı hiç bir koşula bağlı olmayan tazminatın tahsili amacıyla eda hükmü içeren kararının infazı için 06.11.2013 tarihinde ilamların icrası yolu ile takip başlatılmıştır. Bu durumda, Mahkemece, özel yasasındaki mevcut düzenleme nazara alınarak, eda hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceğinden, bu yöndeki şikayetin reddi ile diğer şikayet sebepleri incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından haklarında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, borçluların, örnek 6 numaralı icra emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurularında, borca ve faize itirazları ile birlikte takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini, aksi halde takipte talep edilebilecek miktarın itirazları doğrultusunda belirlenmesini talep ettikleri, mahkemece; 'hesap kat ihtarı tebliği üzerine yasal süre içerisinde itirazda bulunmayan borçluların şikayet haklarının bulunmadığı...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda; müvekkili aleyhine ... 17. Sulh Hukuk Mahkemesi ilamına dayalı olarak takip yapıldığını, müvekkilinin alacaklıya 2.940 TL borcu olduğunu ve bu borca aylık % 5 faiz tahakkuk ettirilmesine karar verildiğini, Kat Mülkiyeti Yasası'na göre, ödenmeyen aidatlara tahakkuk ettirilmesi gereken faiz oranının %5 olduğunu, takipte fahiş faiz talep edildiğini belirterek, faize itiraz etmiş, Mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, icra emrine takibe dayanak ilamın aslı veya onaylı suretinin eklenmediğini, talep edilen kıdem tazminatı faizinin fazla olduğunu, ayrıca aynı ilama dayalı olarak iki ayrı takip başlatıldığını beyanla ... sayılı takibin ve icra emrinin iptaline, aksi kanaat halinde ... sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....

                  Şikayet dilekçesinde, diğer şikayet sebepleri yanında fahiş faiz talep edildiği, bileşik faiz uygulaması yapıldığı, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, taraflardan faize yönelik şikayet hakkındaki delilleri sorularak, ileri sürülen nedenler ve toplanan deliller doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde ve eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu