WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göre düzenlenmesi gereken zarflardan olmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, ayrıca bila tebliğ dönen tebligata ilişkin işlemlerin de usulsüz olduğundan TK'nın 35. maddesi gereğince yapılan tebliğin usulsüzlüğü sonucunu doğurduğunu, takipten 01.04.2021 tarihinde haberdar olduklarından tebliğin iptalini talep ettiklerini, takibe konu çeklerde düzenleme yerinin kısaltma yapılarak yazıldığını, bu nedenle çeklerin kambiyo vasfı bulunmadığından kambiyo takibi yapılamayacağından takibin iptalinin gerektiğini, diğer taraftan takibin yetkili icra dairesinde açılmadığını, İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu, çeklerdeki imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, takibin iptaline, yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulü ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek; müvekkiline yapılan 103 davet kağıdının tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin 29/11/2018 tarihli icra tensip zaptının tebliğine ilişkin usulsüz tebligata şikayet tarihi olan 19/10/2020 tarihinde muttali olduğunu ve bu nedenle şikayetin 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığını, Silifke İcra Müdürlüğünce şikayetçinin istihkak iddiası ile ilgili istihkak prosedürü işletilerek bir karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulünü talep etmiştir....

Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin olup, İİK'nun 18/3. maddesinde şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmıştır. İşin niteliği ve kanunun izin verdiği göz önüne alındığında icra mahkemesini takdirini duruşma açılmaması yönünde kullanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı bu nedenle davalı-alacaklı vekilinin ön inceleme duruşması verilmesine rağmen bundan rücu edildiğine ilişkin karar vermeden dosya üzerinden karar verilmesine yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Yine davalı vekilinin, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkin iddiası değerlendirildiğinde, şikayet olunan, şikayet konusu işlemi yapan icra (veya iflas) dairesidir. Ancak Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, şikayet incelemesinde karşı taraf, şikayet konusu işlem lehine olan takibin diğer tarafı veya üçüncü kişidir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; duruşma yapılmaksızın şikayetçi iddiaları ile karara bağlandığını, hukukun genel ilkelerine ve savunma hakkına aykırılık teşkil edildiğini, bu nedenle verilen kararın bozulması gerektiğini, müvekkil ile şikayet arasında cari hesap mevcut olup, bu hesaba göre müvekkilin alacaklı olduğunu, Müvekkillerin bu alacağına ilişkin İstanbul 4. İcra Müdürlüğü 2020/25484E ve itiraz üzerine İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/562 esas sayılı itirazın iptali davası açıldığını, müvekkil aleyhine işbu dosya şikayetçisi tarafından şikayete konu İstanbul 8. İcra Müdürlüğü 2020/15709E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve usulsüz tebligat ile alacağını kesinleştiren şikayet eden davacının müvekkilinden haksız para tahsil ettiğini, üstelik bu tahsilatı direk müvekkil iş yerine hacze çıkarak ticari ahlakın ötesinde gerçekleştirdiğini, müvekkil takip borçlusu davalı tarafından usulsüz tebligata ilişkin İstanbul 3....

Somut olayda; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ şerhinde, muhatabın komşusu Ali Ak'ın beyanına göre muhatabın işte olduğu yazılı olmakla birlikte, ayrıca beyanı alınan komşunun isim ve imzadan imtina ettiğine dair kaşenin de yer aldığı, bu durumda tebliğ şerhinin kendi içerisinde çeliştiği, yine haber verilen komşunun adının tespit edilmediği, bu hali ile tebliğ işleminin TK'nın 21/1 ve Yönetmeliğin 30.maddesine aykırı ve usulsüz olduğu, yine HMK'nın 326.maddesi gereğince şikayetin reddini talep eden davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin de yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, Mahkemenin şikayetin kabulüne ilişkin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. İİK'nun 363/son maddesinin uygulanabilmesi için ihale tarihinden önce şikayet hakkında verilen kararın istinaf edilmesi gerekir. İlam gerekçesinin, İİK'nun 363/son maddesi hükmüne ilişkin kısmı hatalı ise de, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin kısmı isabetli olduğundan alacaklı vekili tarafından bildirilen istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

olan adrese MERNİS şerhi ile çıkarıldığından tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; usulsüz tebligat nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği bu nedenle de denetim süresinin başlamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2021/8843 Esas sayılı icra takip dosyasında örnek 7 ödeme emrinin borçlu davacıya 31.08.2021 günü yapılmış sayılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; oturduğu adresin... mah. ...küme evlerin No:999/12 ......

      DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından aleyhine kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 10.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, adresinin belli olduğunu, tebliğden 13.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin ekinde takibe konu senet suretinin borçluya tebliğ edilmediğini belirterek tebligatın usulsüz olduğunun tespiti, İİK'nın 167 ve devamı maddelerine aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğunu, takibe dayanak belgenin tebligata eklendiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Somut olayda; 3.8.2011 tarihinde ... Caddesi ş Merkezi No:28/3 ...adresinde yapılan haciz sırasında hazır bulunan şikayetçi ...'...

          UYAP Entegrasyonu