CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın usulsüz tebligat sebebi ile memur muamelesini şikayet ettiğini, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin E2016/887- K. 2016/13740 T. 10.5.2016 ilamı ve pek çok Yargıtay kararı uyarınca" şikayetin usulsüz olduğunu, tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde İcra Mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğunun" açık olduğunu, icra dosyasında davacı tarafa 89/1. haciz ihbarnamesi 11.02.2021 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesi 03.04.2021 tarihinde ve 89/3. haciz ihbarnamesi ise 08.06.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, H.G.K.'...
ile sınırlı olduğu, ipotek bedelinin ödenmesi ile 3. kişi şikayet edenin, ipotek malikinin sorumluluğunun sona ereceği, İİK'nın 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1- 2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilmediği, şikayet edenin icra emrinde borçlu olarak gösterilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gereçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, diğer şikayetlerin reddine karar vermiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/846 E. sayılı dosyaları ile devam eden Tapu İptali ve tescili davaları bulunduğunu, söz konusu tahliye işlemi bu yönüyle usulsüz olup takibin iptali gerektiğini, tahliye talepli icra takibinde yapılan tebligat usulsüz olup usulsüz tebligat esas alınarak açılan tahliye davası da usulsüz olduğunu, İstanbul Anadolu 24....
HD, 25.04.2018, 2018/2149 2018/3619 E K) somut olayda; Yargıtay kararındaki ilke ve belirlemeler de gözetilerek, takip dosyasında borçlu asile yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptal edilmeyerek, ödeme emrinin şikayet eden borçlu vekiline tebliğ edilmesi, tebligatın vekile yapılması ile takip kesinleştirildikten sonra takip işlemlerine devam edilmesi gerektiği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile icra emrinin şikayet eden borçlu vekiline tebliğ edilmesine, hacizlerin fekkine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HMK'nın 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunludur....
Takibin şekline göre her türlü itiraz icra dairesine yapılacağından davacının borca itirazının da reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, davacı borçlunun borca itirazının reddine" karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2022 NUMARASI : 2022/191 ESAS 2022/314 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34. İcra Dairesi 2021/28413 E. sayılı dosyası ile müvekkil davacı borçlular aleyhine başlatılan takipte, usulsüz tebligat nedeni ile ittıla tarihinin 16.12.2021 tarihi olarak kabulünü talep ettiklerini, vekil kaydının 03/02/2022tarihinde yapılmasından dolayı şikayet hakkını süresi içerisinde kullandıklarının kabulü gerektiğini beyanla , tebliğ tarihinin 16/12/2021 olarak belirlenmesini talep etmiştir....
Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda ödeme emrine ilişkin 31.07.2013 tarihli tebligatta, borçlunun adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tespit edilmediği gibi, beyanda bulunan komşunun adı ve soyadının da tevsik edilmediği ve yine haber bırakılan komşunun kim olduğunun da tebligat mazbatasında açıkça belirtilmediği görülmekle, söz konusu tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. Bu durumda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır. Öte yandan, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, 11.08.2015 tarihli talep dilekçesi ile, ... 30.İcra Müdürlüğü’nün 2015/15739 Esas sayılı dosyasından gönderilen tebligatın 07.08.2015 tarihinde usulsüz şekilde apartman kapıcısına tebliğ edildiğini, apartman kapıcısının Tebligat Kanununun 16. maddesinde yazılı olan tebligat yapılacak kişilerden olmadığını, icra emrinde ... 30.İcra Müdürlüğü yazmakta ise de dosya numarasının bulunmadığını ayrıca dayanak ilam örneğinin de eklenmediğini ileri sürerek usulsüz tebliğ işleminin ve eksik düzenlenmiş icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....