Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır" hükmü gereğince kanuna muhalif işlemlerden dolayı öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde şikayette bulunması gerektiği, TK 32. maddesi: "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmü gereğince davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde ödeme emri ve takipten 11.04.2018 tarihinden haberdar oldukları, mahkememize 20.04.2018 tarihli şikayet başvurusunun İİK 16/1. maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresinin geçtikten sonra yapıldığı anlaşıldığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, tensip ara kararı ile verilen tedbir kararının kaldırılmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle süresinde yapılan şikayet olmadığından davacının hacizlerin iptal edilmesi ve mevcut hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, davalı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin dava konusunun usulsüz tebligat ve hacizlere yönelik şikayet olması nedeniyle" şeklindeki gerekçe...
İİK'nın 82. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir....
ya gittiğini, tebliğ tarihinde ikametgahında bulunmadığını, takipten 09.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu, TK 21/1. maddeye ve yönetmeliğin 30. maddesine uygun tebligat yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği icra takibinden 09.07.2021 tarihinde haberdar olduklarından bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde adresin o an kapalı olması nedeniyle komşusu...'...
Davalı alacağı temlik alan T4 A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 24/08/2010 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet hakkına dayalı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; görevsizlik nedeniyle davanın reddine dair verilen 08/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ortaklığın ...... suretiyle giderilmesi sonucu ihale ile alınan taşınmaz üzerine ihale tarihinden sonra, tescil işleminden önce konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacılar, 551 parselde kayıtlı taşınmazı ...... Sulh Hukuk Mahkemesi .........
Alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesi ancak İİK'nun 40. ve 361. maddelerine göre mümkündür. İİK'nun 361. maddesi gereğince; icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa, verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır. Ancak, İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabilir....
Şikayet dilekçesinde meskeniyet şikayetinden söz edilmesi, HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, İİK'nun 82/1-12. bendinde yer bulan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayetinin yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkının bulunmadığı da nazara alınarak, talebin haczin kaldırılması şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira, şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 07/04/2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır....
-TL nin dosyaya ödenmesinin istendiği, 3. kişi tarafından, haczin kaldırılması yazısı üzerine alacak üzerindeki haczin kaldırılarak borçlu şirkete ödeme yapıldığı bildirilerek yazıya itiraz edildiği, icra müdürlüğünce haciz kaldırma yazısının 10/04/2013 tarihinden önce konan hacizleri kapsamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı 3. kişi tarafından şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan alacağı üzerinde, bu takip dosyasından konulan şikayet konusu haciz dışında başkaca bir haciz bulunmadığı hususu da nazara alındığında, 3. kişiye tebliğ edilen 30/04/2013 tarihli haczin kaldırılmasına ilişkin müdürlük kararı doğrultusunda haciz kalkmış sayılır....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, yerleşik içtihatlar gereğince usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararların icra edilebilmesi için kesinleşmesinin gerektiği, bu yönü ile davacı vekilinin haczin kaldırılması talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/09/2022 tarih ve 2022/664 Esas sayılı Ara Kararı ile; "1- Davacı vekilinin; a-Usulsüz tebligat şikayetinin İcra Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden ve diğer talepler taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında yargılama neticesinde tespit edilebileceğinden davacının İİK.'nın 72/3 maddesi gereğince paranın alacaklıya ödenmemesi tedbir talebinin reddine, b-Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takip durdurulamayacağından İİK.'nın 72/2 maddesi gereğince bu yöndeki tedbir talebin reddine, c-Usulsüz tebligat nedeni ile haczin kaldırılması talebi şikayet yoluyla İcra Hukuk Mahkemesinden istenebileceğinden bu yöndeki talebin reddine, " karar verilmiştir. Davacı vekili 26/09/2022 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 23/09/2022 tarihli ara kararı uyarınca reddedilen tedbir talebinin yeniden değerlendirilerek İİK.'...