GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı borçlunun emekli maaşına konulan haczin, borçlunun muvafakatinin bulunmaması sebebiyle kaldırılması gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. Şikayetin nevi ve istinaf dilekçesi içeriği göz önüne alındığında, İİK'nın 18/3 maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkün ve doğru görülmüştür. Buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. Dosyanın tetkikinde, borçlunun emekli maaşına haciz uygulandığı ancak borçlunun buna yönelik bir muvafakatinin bulunmadığı, takibin 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde belirtilen alacaklara ilişkin de olmadığı, bu durumda 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesi gereğince borçlunun muvafakati olmadan emekli maaşına haciz konulamayacağı anlaşılmaktadır. . Anılan yasal düzenleme yürürlüğe girmeden önce haciz işlemi yapılması da yasa yürürlüğe girdikten sonra haczin kaldırılmasının istenmesine engel değildir. Zira yasal düzenleme ile emeklinin maaşı korunmakta ve bu hak borçluya tanınmaktadır....
yapılmadığından fesih sebebi yapılamayacağını, İİK'nın 100. maddesi uyarınca haczin devam edip etmediğinin sorularak tüm haczi devam eden alacaklılara ve ilgililere satış ilanlarının gönderildiğini, ayrıca tebligat yapılmadığı veya usulsüz tebligat iddiasını sadece kendisine tebligat yapılmamış veya usulsüz olarak tebligat yapılan şahsın ileri sürebileceğini belirterek, davanın reddini, davacının ihale bedelinin %10 oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/9443 Esas sayılı takip dosyasında taşınmaza konulan haciz açısından; İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza konulan ilk haczin 13.06.2008 tarihli olup şikayete konu haczin ise 25.12.2013 tarihli bulunduğu görülmektedir. Mahkemece öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarih son hacze ilişkin olmayıp daha önce yapılan hacze ilişkin bulunduğundan ve şikayete konu hacizle ilgili bir tebligata da dosya içinde rastlanmadığından borçlunun 04.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre içerisindedir....
(Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun .../.... maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/...-258 E., 1991/344 K.). Buna göre somut olayda her ne kadar borçluya yapılan tebligat usulsüz ise de, borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 04.....2015 tarihini bildirmiş olup, ........2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takip dosyasının incelenmesinde, şikayette bulunan Av. ... adına düzenlenen, borçlu “...” tarafından verilen 28.09.2015 tarih ve 02187 yevmiye numaralı vekaletnamenin aynı tarihte harçlandırılarak icra dosyasına sunulduğu, ancak vekilin takip dosyasında herhangi bir talepte bulunmadığının anlaşılması karşısında, öğrenme tarihinin borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletname ibraz ettiği 28/09/2015 tarihi olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süresinde olduğu gözetilmek suretiyle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme yapılarak tebligatın usulsüz olması halinde borçlunun şikayet dilekçesinde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığından TK.'...
Tarafından şikayetçi T1 ve Asım Evgin aleyhine genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde Mersin ili Toroslar ilçesi Evcili köyü Kızılbağ Köyiçi mevki 182 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 29/07/2020 tarihinde haczedildiği, taşınmaz haczine ilişkin şikayetçiye gönderilen 103 davet kağıdının 10/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi vekilinin vekaletname sunmadığı ve dosyada işlem yapmadığı görülmüştür. Şikayetin 26/10/2020 tarihinde yapıldığı görülmüştür. İİK'nun 16 maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayetinin süresi haczin öğrenildiği tarihte işlemeye başlayacağından borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması 103 davet kağıdı tebliğinden haberdar olduğu anlamına gelmez. Somut olayda, şikayetçinin veya vekilinin haciz tarihi ile usulsüz tebligat şikayetinin yapıldığı tarih arasında takip dosyasında işlem yapmadıkları ve şikayetçi vekilinin takip dosyasında vekaletnamesinin bulunmadığı, Mersin 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, şikayet (haczin kaldırılması) istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Şti.nden kiralandığını, üçüncü kişi şirket ile aralarında ticari ve hukuki bağ olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeni ile verilmiş mahkeme kararı uyarınca kabul edilen tebligat tarihine göre süresinde borca itiraz ettikleri için takibin durduğunu ve hacizlerin de icra müdürlüğü kararı ile geriye doğru ortadan kalktığını belirterek, davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “davacı şirket ile haczin yapıldığı yerdeki fabrika binası ile içindeki teçhizat ve makinelerin kiralandığı ... Yapı Ltd. Şti. ve takip borçlusu ......
Yine , aynı şikayetçi vekili tarafından aynı mahkemenin 2019/805 E. sayısına kaydedilen dava dilekçesi ile, 1. haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmeyeceği, 2. haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden, 3. haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği, belirtilerek 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine ilişkin icra müdürlüğü kararı ile 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali , 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti , icra müdürlüğünce şikayetçi hakkında yapılan işlemlerin iptali talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince her iki dosya birleştirilerek yargılamaya 2019/792 E. sayılı dosya üzerinden devam edilmiş ve ASIL VE BİRLEŞEN 2019/805- 2019/1035 E.K....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayet istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Erzurum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2989 Esas sayılı dosyasında davacı T1 çıkarılan tebligatın 13/05/2020 tarihinde yapıldığı, bunun usulsüz olduğunun ifade edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü yönünde karar verildiği, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....