Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece ''borçlu vekiline gönderilen icra emrinin iptaline, haczedilen buzdolabı ve televizyon üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, yürüme bandı üzerindeki haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı borçlu vekili temyiz etmiştir. İcra Mahkemesi'nce yargılamada vekillikten çekilen Av. ...adına çıkarılan icra emri iptal edilmiş olduğundan bu durumda kesinleşmiş takipten ve yasaya uygun hacizden söz edilemez. O halde haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve yürüme bandı üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasına sıra cetvelinde birinci sırada yer verildiğini, söz konusu takip dosyasında ödeme emrinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edilmesine ve bu tebliğ işleminden sonra ilanen tebligat yapılmasına rağmen ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin usulsüz olarak yapılan ilk tebligata göre belirlendiğini, bu nedenle müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının sıra cetvelinin ikinci sırasında yer aldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin birinci sırasının iptaline, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin doğru olarak düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....

      Şti'nin 3. kişideki alacağının paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanın dosyasının 1. sıraya yazıldığını, oysa kendi hacizlerinin daha önce olduğunu, ayrıca şikayet olunanın icra dosyasında tebligatın, ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın icra dosyasında esaslı bir usulsüzlük bulunmadığı, takip talebindeki imza eksikliğinin bilahare giderilebileceği, ayrıca bu iddianın ve tebligat usulsüzlüğü iddiasının daha önce şikayet konusu yapılıp reddedildiği, keza icra dosyalarının incelenmesinde şikayet olunanın kesin haczinin daha önce olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

        2020/473 Esas, 2020/457 Karar sayılı ilamı ile itirazın kabul edildiğini ve takibin durdurulduğunu, anılan dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, öğrenme tarihindeki değişikliğe ilişkin kararın kesinleşmediğini belirterek, icra memurunun haczin kaldırılması ve takibin durdurulmasına yönelik 25/12/2020 tarihli kararının kaldırılmasına ve hacizlerin devamına karar verilmesini istemiştir....

        Bu hali ile yapılan tebligat; 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan usulsüzdür. Ancak borçlu takip dosyasından 06/06/2018 tarihinde dosyanın tamamının fotokopisini aldığından bu tarihte tebliğe muttali olmuş olup, 7 günlük süre içinde şikayet yapılmadığından İlk Derece Mahkemesince takibin usulüne aykırı kesinleştirildiğine yönelik şikayetin reddine dair kararı yerindedir. Davacı borçlunun taşınmaz üzerindeki haczin İİK 106. ve İİK 110. maddesine göre kaldırılması ve yeniden kıymet takdiri yapılmasına yönelik istinaf incelenmesinde ; Borçlunun, İİK'nın 106- 110 maddeleri gereğince taşınmazlarının üzerindeki haczin kaldırılması şikayeti hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir (Yargıtay 12. HD'nin 2018/16218- 2019/2701 E-K sayılı ilamı)....

        Şikayet olunan banka vekili, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 ve 41. maddelerine uygun olduğunu, satış avansının süresi içinde yatırıldığını, ayrıca şikayetçinin itirazında hukuki yararı olmadığını, zira şikayetçiye ait takip ve haczin .....sayılı ilk kesin haczin şerhedildiği dosyadan daha sonra olduğunu, bu dosyaya isabet eden paranın takip konusu alacağın sadece bir kısmının tahsil edildiğini, bu dosya alacağı tamamen tahsil edilmeden diğer dosyalara para isabet etmeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından dava dışı borçlu şirket adına yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne uygun olduğu, haczinin de düşmediği, diğer şikayet olunan ...'ın alacağının 3 ve 4. sırada yer almasına rağmen bu sıralara pay ayrılmadığı, bu nedenle ...'...

          DAVA Şikayet eden üçüncü kişi vekili dilekçesinde; Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesinin adresten geçici mi sürekli mi ayrıldığı tespitinin yapılmamasından, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiş olmasından ötürü usulsüz tebliğ edildiklerini, usulsüz tebligatlara binaen taşınmaz ve araçlarının haczedildiğini ileri sürerek adı geçen tebligatların usulsüzlüğünün tespiti ve öğrenme tarihinin 28.02.2021 olarak düzeltilmesi ile icra dosyasından taşınmaz ve araçları üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, tüm tebligatların usul ve yasaya uygun tebliğ edildiğini beyan ederek şikayetin süreden aksi halde esastan reddini istemiştir. III....

            Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

            Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin ....01.2013 gün ve 2012/6822 Esas, 2013/237 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, şikayet olunanın başlattığı takip sırasında, borçlunun satılan taşınmazlarının bedelinin dağıtımına ilişkin sıra cetvelinde, şikayet olunanın alacağının birinci sırada yer aldığını, şikayet olunan dosyasındaki ödeme emrinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edilmesine ve bu tebliğ işleminden sonra ilanen tebligat yapılmasına rağmen, haczin kesinleşme tarihinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligata göre belirlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin birinci sırasının iptaline, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Somut olayda, borçlu icra mahkemesine ....04.2015 tarihinde yaptığı başvuruda; kayden maliki olduğu 369 ada 48 sayılı parseldeki ... numaralı bağımsız bölümün haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak, meskeniyet iddiasına ilişkin yargılamanın devamı sırasında alacaklı icra müdürlüğüne verdiği ....05.2015 tarihli dilekçesiyle mahcuz taşınmazın borçlunun haline uygun meskeni olduğunu beyan ederek haczin kaldırılması isteminde bulunmuş ve anılan talep doğrultusunda ....05.2015 tarihinde taşınmaz üzerine konulan haciz fekkedilmiştir. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulması gerekirken; bu husus, göz ardı edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu