Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/120 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasından dava dilekçesinin tebliğ olunması ile haberdar olduğunu, daha önce bir tebligat varsa da usulsüz olduğunu ve usulsüz tebliğe ilişkin haklarını saklı tuttuğunu beyanla 19.06.2023 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, yapılan takipte davacı adına çıkarılan 103 davet kağıdının 03.06.2023 tarihinde kendisine tebliğ edildiği, davanın 19.06.2023 tarihinde açıldığından bahisle davanın süre aşımı nedeniyle reddine kesin olarak karar verildiği, borçlu şikayet edenin diğer temyiz nedenleri yanında icra dosyasındaki 103 tebliğ mazbatası incelendiğinde bu tebligatın TK 21/e göre muhtarlığa yapıldığı, ancak bu doğrultuda tebliğin yapılabilmesi için gerekli şartları sağlamadığı iddiasıyla kararın kaldırılması istendiği, İlk Derece Mahkemesince 19.10.2023 tarihli istinaf değerlendirme kararı ile "kararın dava değeri itibariyle kesin karar olması nedeniyle hmk 346/1.maddesine istinaden istinaf...
Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....
Tebligat Kanunu madde 35'e göre tebligat yapılarak dava işlemlerine devam edildiğini, cevap sürelerinin kaçırıldığını ve müvekkilinin aracının bağlanması ile dosyadan ve ihtiyati hacizden 27.02.2023 tarihinde haberdar olunduğunu, bu sebeple yasal süresi içerisinde ihtiyati haczin kaldırılması talebinde bulunuyor olup müvekkilinin ticaret sicil gazetesinde yer alan şirket ilanını ve mal kaçırma şüphesinin ve borca batık olmadığını gösterir şekilde icra müdürlüğünden araç takyidat bilgilerinin de sorulmasını talep ettiklerini, açılmış olan bu dava haricinde şirketin ne borç kaydı ne de mal kaçırma şüphesinin olduğunu, Yargıtay kararları ve Tebligat Kanunu gereğince asıl dava ve verilmiş olan ihtiyati haciz kararında da usulsüz tebligata ilişkin hükümlerin uygulandığını, Tebligat Kanunu madde 35'in uygulanabilmesi için tebligatın daha önce aynı adreste muhataba (ya da onun adına tebligatı almaya yetkili kimselere) en az bir kez yapılmış olması, muhatabın taşındığı yeni adresi ilgili yargı...
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki şikayetçi vekili ile şikayet olunan ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetvelinde 3. sırada gösterildiğini, 1. sırada yer alan şikayet olunan ...’ın aynı zamanda Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/6599 E. sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile yer aldığını, hem alacaklı hem borçlu sıfatı tek kişide birleştiğinden sıra cetvelinde pay ayrılmasının mümkün olmadığını, yine 2. sırada yer alan Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2012/8291 E. sayılı dosyasında şikayet olunan alacaklı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.'nin takibinin usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmediğini, haczin geçerli olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kira alacağından dolayı ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun, 13 örnek ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçlarına konulan haczin de usulsüz olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 27.04.2015 olarak düzeltilmesi, araçlara konulan haczin kaldırılması ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu gerekçsiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
2017/3359 K.sayılı ilamı ile; borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle şikayetin sürede olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek bozulduğu görülmektedir....
Şikayet olunan banka vekili, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 ve 41. maddelerine uygun olduğunu, ayrıca satış avansının süresi içinde yatırıldığını, ayrıca şikayetçinin itirazında hukuki yararı olmadığını, zira şikayetçiye ait takip ve haczin ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3780 sayılı ilk kesin haczin şerhedildiği dosyadan daha sonra olduğunu, bu dosyaya isabet eden paranın takip konusu alacağın sadece bir kısmının tahsil edildiğini, bu dosya alacağı tamamen tahsil edilmeden, diğer dosyalara para isabet etmeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından dava dışı borçlu şirket adına yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne uygun olduğu, tebligatın usulsüz olması halinde dahi takip dosyasında taraf olmayan üçüncü şahsın bunu ileri sürmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca sıra cetvelinin düzenlendiği icra dosyasında diğer şikayet olunan ...'...
borçluya süre verilerek mahcuzların muhammen bedeli nispetinde bir teminat gösterilmesinin ve gösterilecek teminatın mahcuzlar üzerindeki haczin yerine kabul edilmesi gerektiğini, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararın istinaf mahkemesince kaldırılmasına karar verilmesi ihtimalinde bu defa davalı alacaklı müvekkilinin bir zararı söz konusu olmaması gerektiğini, ancak mahkemece bu yönde bir uygulama da yapılmadığını ve doğrudan hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
nce konulan haczin düşmüş durumda olduğunu, şikayet olunanın takip dosyasında iade edilen 10.03.2008 tarihli ilk tebligattan sonra resmi dairelerden adres sorulmadan ve ilk adresten farklı adrese tebligat yapıldığından Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan 09.04.2008 tarihli tebliğ işleminin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple takibin kesinleşmediğini ve iade edilen ilk tebligat tarihi olan 10.03.2008 tarihinden sonraki işlemlerin geçersiz hale geldiğini ileri sürerek, ...'nün 2008/660 Esas sayılı dosyasındaki 10.03.2008 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde sıra cetveline itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ...'nün 2008/660 Esas sayılı takip dosyasından sıra cetveli tanzim edildiği, sıra cetvelinin 1. sırasında ...'nün 2008/660 Esas sayılı dosyasının, 2. sırasında ......
icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. tarafından ise şikayet konu haczin takip sayılı dosyası ile yapıldığı, davacının taşınmaza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmakla anılan takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması talebini inceleme yetkisi,ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....