Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına da güven sarsılmış olacaktır. ... İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun ....04.1992 tarih, .../... sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir. Kabule göre de; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nun .../.... maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK m. 82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....

        Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına da güven sarsılmış olacaktır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarih, 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibarettir. Kabule göre de; borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir....

          şikayetçi olması gerektiğini, yine üçüncü haciz ihbarnamesindeki tebligat usulsüzlüğü iddiası nedeni ile en geç 12.12.2018 tarihine kadar şikayetçi olması gerekirken 21.02.2019 tarihinde süresinden sonra itirazda bulunduğunu, şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca şikayetler süresinde yapılmış olsa dahi reddi gerektiğini, şikayetçinin adreste ikamet ettiğini, tebligat memurunun adreste kendisini bulamayınca tebligatları muhtara bıraktığını ikrar ettiğini, ortada usulsüz tebligat bulunmadığını, hacizlerin fekkine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın şikayet olup şikayet konusu işlemlerin tebligat memurluğu ve icra müdürleri tarafından yapılması ve dosya üzerinden karar verilmesi nedeni ile müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmeyeceğini, belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istediğini bildirmiştir...

          nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, satış ilanı tebligatının bila tebliğ iadesi üzerine alacaklının talebi olmaksızın TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılmasının usulsüz olduğunu, davalılar Salih Sevim ve Muzeher Çetinkaya'ya karşı açılan davalar açısından tefrik kararı verildiğini ve sadece alacaklısı T3 olan icra dosyasından inceleme yapılmışsa da hükümde tefrik edilen dosyaların davalılarının da davalı olarak gösterilmiş olmasının ve tüm davalılar yönünden hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.82/12 maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mersin 4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....

              Sözü edilen tebligatın usulsüzlüğü de iddia edilmediğine göre artık haczi 05/08/2021 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir ki, 05/09/2021 tarihli haczedilmezlik şikayeti öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece süresinde gider avansı yatırılmadığından dava şartı yokluğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu öncelikle tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup başvuru bu haliyle İİK.nun 16.maddesine dayalıdır....

                UYAP Entegrasyonu