Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dışkapı No:2/A Toroslar/MERSİN adresine gönderildiği ve adres kapalı olması nedeniyle Mahalle muhtarına tebligat yapıldığı, en son Özden Huzurevi Müdürlüğü Osmaniye adresine gönderilen satış ilanının 05.02.2018 tarihinde davacı/borçluya bizzat tebliğ edildiği, Eşi Melahat AKINERLER'e yapılan tebligatlardan bilirkişi raporunun Yeni Mah. 33189 Sokak No:2/3 Mezitli/MERSİN adresine gönderildiği ve 08.08.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, 103 davet kağıdının aynı adrese gönderildiği ve 14.12.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, satış ilanının aynı adrese gönderildiği ve 07.09.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 128/a maddesine göre, Kıymet Takdirinin ilgililere tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazı havi şikayette bulunmak gerekmektedir. İtiraz tarihinden itibaren gerekli masraf ve harç, mahkeme veznesine yatırılır....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, 103 davetiyesi tebliğ edilmesi nedeniyle şikayet süresinin tebliğden itibaren başlayacağını, tebligat yapılmaması halinde öğrenme tarihinin esas alınacağını, mahkemenin de gerekçeli kararda bu durumu kabul ettikten sonra aksi gerekçeyle karar vermesi nedeniyle çelişkiye düştüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, ayrıca faiz oranı ve faiz başlangıç tarihine itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya yapılan hesap kat ihtarına ilişkin tebligatta, muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ismine de yer verilmediğinden yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/2 ve Tebligat Yönetmeliği...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçluya örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....

      Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti ileri süren kişinin takipte taraf ehliyeti olmadığı, taraf olmayan üçüncü kişinin İİK 82 maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetini ileri süremeyeceği, bu yönde şikayet ileri sürmesi için özel bir kanun hükmü de bulunmadığı anlaşıldığından haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte haczin kaldırılmasında hukuki yararlarının bulunduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda şikayetçinin, haczin konulduğu icra takibinin tarafı olmayan üçüncü kişi olduğu anlaşılmaktadır. İcra takibinin tarafı olmayan üçüncü kişiler, tarafı olmadıkları icra takibindeki hacizlerin kaldırılmasını şikayet yoluyla icra mahkemesinden isteyemezler....

      de borçluların yıllık geçinebilecekleri miktarın belirlenip, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlardan elde ettiği gelir hesaplanarak ve taşınmazların değeriyle orantılı gelir elde edilip edilmediği belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin davacının dava dilekçesini taraflarına tebliğ etmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca mahkeme tarafından Vakıflar Bankasından istenecek hesap dokümanlarından hesapların kamuya tahsisli olduğu belirlenmesi gerekirken mahkemece hiç bir ayrım yapmadan dosya üzerinden eksik inceleme ile tek taraflı hüküm tesis edildiğini, dilekçe ekinde sunulan 11.03.2021 tarih ve 90 sayılı meclis kararında kamuya tahsisli ve haczedilemez olan mal ve hesapların yazıldığını, haczedilmezlik itirazının İİK nun 16.maddesine göre ayrımını icra hukuk mahkemesinin yapması gerekirken sadece davacının iddiaları yönünde tek taraflı inceleme yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra müdürünün alacaklının haciz talebini olduğu gibi kabul etmek gibi bir yasal zorunluluğunun bulunmadığını, İİK nun 82.maddesine 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı kanunun 16.maddesiyle eklenen...

        Ancak ikinci haciz, süresinde satış talebinde bulunulduğu için, şikayet tarihinde ve halen ayaktadır. Davacıya tebliğe gönderilen 103 davetiyesi de açıkça konulan ikinci hacze yöneliktir. Bu davetiyenin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddia da ileri sürülmemektedir. O halde davacının şikayete konu hacizden haberdar olma tarihi olarak 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 14/09/2020 tarihinin kabulü gerekmekte olup bu tarihe göre 02/08/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir....

        Şikayet dilekçesi, icra dosyası ve tüm dosya kapsamıyla; Yargıtay 12. hukuk dairesi 2018/12368 E 2019/18176 K sayılı kararında "....Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....

        Mahkemece dayanak ilamın karar tarihinin 27.07.2011, 5999 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinin ise 30.06.2010 olması nedeniyle borçlu idarenin mal ve haklarının haczedilemeyeceği gerekçesiyle haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği günden itibaren 7 günlük süreye tabidir. Asıl dava dosyası olan.........2013/171 E. sayılı dosyasında şikayet tarihi 12.02.2013, birleşen dosyada ise şikayet tarihi 21.02.2013 olup, asıl dosyadaki şikayet ile hacizden haberdar olunduğuna göre birleşen dosyada 21.02.2013 tarihinde yapılan şikayet yönünden 7 günlük süre geçirilmiştir. Öte yandan asıl dosyada vergi hesabı olması nedeniyle hesaptaki paranın 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrası gereğince haczedilemeyeceğine yönelik şikayet Mahkemece incelenmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu