Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

      Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....

      Maddesine göre davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin bu tebliğe yönelik usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmadığı gibi tebliğ işleminde de usulsüzlük bulunmadığı, davanın ise ödeme emrinin tebliğ edildiği beş günlük itiraz süresi geçtikten çok sonra 14/02/2020 tarihinde açıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesinin davacı şirket yönünden davanın süre yönünden reddine dair kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin hukuk davasında karar verilmesi için ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğine dair iddiasının icra mahkemesinde görülen ve ivedi işlerden olan itiraz ve şikayetlerde geçerli olmadığı, diğer taraftan davacılardan T2 hakkında yapılan bir takip bulunmadığından anılan kişinin takipte taraf sıfatı bulunmadığından imzaya ve borca itiraz edemeyeceğinden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle bu kişi yönünden davanın reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; İstinaf edilen kararda HMK.355 mad. gereğince kamu...

      Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olmadığını ve borcunun olmadığını iddia ederek takibin durdurulmasına ve davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; takip borçluları T1 ve Hüseyin Şahin aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip borçluları vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca senetteki imzaların T1'e ait olmadığı, takibe konu 90.000,00- TL bedelli senetteki imzanın davacı Hüseyin Şahin'e ait olmadığı, takibe konu diğer senedin de Hüseyin Şahin'e zorla imzalattırıldığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süresinde açılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, davacı T1'e çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.maddeye uygun ödeme emrinin tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun ve haber bırakılan komşunun isminin açıkça yazmadığı, daire 5'ten sorularak daire 5'e haber bırakıldığı, bu nedenle davacı T1 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile beyan ettiği tebliğ tarihi olan 18/07/2022 tarih itibari ile borca ve imzaya yönelik itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla...

        İcra Dairesinin 2021/5335 esas sayılı icra takip dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi takip alacaklısına herhangi bir borcununda olmadığını belirterek borca, imzaya, borcun ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla takibin tedbiren durdurulmasına ve iptaline ayrıca asıl alacağın %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya/borca itiraza ilişkindir. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/2072 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve dava dışı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlu T6 26/11/2018 tarihinde, davacı borçlu şirkete ise 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz olarak 07/02/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada; davalı alacaklının takipten 05/02/2021 tarihinde feragat etmesi nedeniyle, icra dosyası feragat ile kapatıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        İcra takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12.08.2015 tarihinde İİK'nun 62. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile tebligatın 06.08.2015'te yapıldığını belirterek imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu görülmüştür. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından başlatılan takibe ilişkin olarak borca, faize ve fer'ilerine, ödeme emrine, ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmesine ilişkin nedenlerini belirterek süresiz şikayet yoluyla itiraz ettiklerini, takibe konu borç düzenli olarak alacaklının banka hesabına yatırıldığından müvekkilinin borcunun bulunmadığını, ancak mahkemece eksik soruşturma yapılarak, usul ve esasta hata yapılarak davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Borçlu, kira alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini, ayrıca ödeme emrine, borca, faiz ve ferilerine yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu