Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava İİK'nun 170. maddeleri uyarınca uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz ve 16, 21 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yöneliktir. Dava dilekçesinde açıkça takibe dayanak senetteki imzaya itiraz edilmiş olup, daha sonra yargılama aşamasında ve istinaf başvuru dilekçesinde davacının borca itiraz ile ilgili ileri sürdüğü hususların dar yetkili icra hukuk mahkemesinde değerlendirilmesi usulen mümkün değildir. Yine imzaya itiraz yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterlidir. Kaldı ki davacı da duruşmada alınan beyanında imzasını ikrar etmiştir. Bu itibarla dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine gerek yoktur. Davacının buna ilişkin istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2016/678 ESAS - 2021/278 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligat mazbatasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin takipten 22/07/2016 tarihinde 103. davet kağıdı tebliği ile haberdar olduğunu, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, imzalarının taklit edildiğini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiğini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Bu durumda, davacının en geç suç duyurusunda bulunduğu tarih olan 07.02.2020 tarihi itibariyle takipten haberdar olduğu ve 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 04.03.2020 tarihinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerekmektedir. İİK'nın 168.maddesinin 3 ve 4.fıkralarına göre; kambiyo senedi vasfına ilişkin şikayetlerin ve imzaya itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, davacının ödeme emrinden/takipten en geç 07.02.2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü nedeniyle, davacının 04.03.2020 tarihi itibariyle ileri sürdüğü kambiyo vasfına yönelik şikayeti ve imzaya itirazı da süresinde değildir....

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar/borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçluların, murisleri hakkında başlatılan takibe alacaklının talebi üzerine mirasçıların dahil edildiğini, ancak murise yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın murise ait olmadığı ile sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince murise yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu ve takibin muris hakkında itirazsız kesinleşmiş olması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin esastan, imzaya ve borca itirazın ise süreden reddine hükmedildiği, şikayetçi borçluların istinafı üzerine Bölge Adliye...

    Dava dilekçesinde davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığından, tebliğ tarihinin düzeltilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde gecikmiş itirazın kabulü ile imzaya ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması istenilmiş olup, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmesine rağmen, takip dosyasında davacıya yapılan tebliğin öğrenme tarihinin 23/06/2022 tarihi olarak tespitine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Usulsüz tebliğ şikayetinin ve gecikmiş itirazın doğuracağı hukuki sonuçlar farklı olup, gecikmiş itirazın, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olması halinde değerlendirilmesi mümkün olduğundan, bu hali ile, hüküm fıkrası kendi içinde çelişki içerdiği gibi, kurulan hüküm infaza da olanaklı değildir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı HMK'nın 297. maddesinde belirtilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2021 NUMARASI : 2019/1385 ESAS - 2021/148 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin davacı şirketin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 18.11.2019 tarihi olarak düzeltilmesine, süresinde imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde;" Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin esastan reddine, Davacının imzaya, borca ve ferilerine itirazının ise süre aşımından reddine," dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu beyan ederek icra dosyasından dava tarihi itibariyle haberdar olduğunu ileri sürmüştür. Takibin dayanağı belge, ödeme emri, takip talebi ve ekleri ile ödeme emri tebliğ mazbatasına ait UYAP işlem kütükleri incelendiğinde; davacının ilk defa 13.04.2022 tarihinde uyap vatandaş portal sistemi üzerinden girerek yukarıda belirtilen tüm evrakları okuduğu anlaşılmıştır. Usulsüz tebliğ iddiasıyla birlikte imzaya ve borca itiraza ilişkin dava 28.04.2022 tarihinde açılmıştır. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 169/1 maddesi atfıyla 168/5. maddesine göre borca itirazın; 170/1 maddesi atfıyla 168/4. maddesine göre imzaya itirazın, ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32/1 maddesine göre;"Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır."...

    İcra Mahkemesi'nin 02.10.2014 tarih ve 2014/735-684 E-K sayılı kararı ile ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, ... İcra Dairesi'nin yetkili olduğunun belirlenmesine karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği yetkili ... İcra Dairesi'nce borçlulara kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine ilişkin örnek 10 numaralı ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır. Borçluların yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca, imzaya itiraz ve şikayet hakkı bulunmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenmesi bu şikayetin sonucuna göre diğer itiraz ve şikayetlerin yasal süresinde olması durumunda esastan inceleme yapılması gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile borçluların takipten haberdar oldukları ve takibin kesinleştiği gerekçesiyle istemin süreden reddi isabetsizdir....

      İCRA HUKUK TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/495 ESAS- 2021/235 KARAR DAVA KONUSU : USÜLSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 27/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin hakkındaki takibi e devlet aracılığı ile ''yeni 2018 günü öğrendiğini'', çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, haksız takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın tefriki ile usulsüz tebliğ şikayetinin her iki davacı yönünden de reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiş, dairemizin 15/10/2020 tarihli kararıyla istinaf kabul edilerek karar kaldırılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğ şikayetinin davacı T2 yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer şirket yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu