Şikayet konusu tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine başvurulması gerekir. Somut olayda, şikayet konusunun borçlu aleyhine başlatılan takipte yapılan tebligatın usulsüzlüğü olduğu, şikayet edenin kendisine kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihte dosyadan haberdar olduğunu belirttiği, kıymet takdir raporunun 17/04/2019 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür. Bu durumda, anılan takipten en geç 17/04/2019 tarihinde haberdar olunmasına rağmen, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetini 7 günlük yasal süre aşıldıktan sonra 25/02/2020 tarihinde yapmış olması nedeniyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2021/138 ESAS 2021/250 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 3....
Dava İİK'nun 82/1- 4 ve 82/1- 12 maddeleri uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Öncelikle her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih, 15/15 sayılı ... ve HGK'nun 17.03.1954 tarih, 3/40-49 sayılı kararları). Borçlunun haczedilmezlik şikayetinden sonra banka mevduatı üzerindeki haczin kaldırılmış olması, şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez....
Haczedilmezlik şikayeti, kural olarak takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, icra takibinin tarafı olmayan 3. kişiler, tarafı olmadıkları icra takibindeki hacizlerin kaldırılmasını şikayet yoluyla icra mahkemesinden isteyemezler. 2021/11101 esas 2022/5348 karar sayılı 12. H.D ilamında da açıkça belirtildiği üzere davacının haczedilmezlik şikayetinde aktif husumetinin bulunmadığı aşikardır. O halde ilk derece mahkemesinin haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet yokluğu sebebiyle red kararının hukuka aykırılığından bahsedilmez. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan borçlu Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının tespiti halinde bu durum haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. İİK'nun 18. maddesinde, ''Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir...'' düzenlemesi mevcuttur....
Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan borçlu Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının tespiti halinde bu durum haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. İİK'nun 18. maddesinde, ''Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir...'' düzenlemesi mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır. Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği "tevsik edilmeden", Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin, haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmemesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak haczedilmezlik iddiasında bulunulmasına engel teşkil eder....