Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Buna göre kendisine ödeme emri usulsüz tebliğ edilen ilgili açısından şikayet süresi ödeme emri tebligatını öğrendiği tarihten başlar ve şikayet mercii icra dairesi olmayıp icra mahkemeleridir. Davacı tarafın beyan ettiği öğrenme tarihi 23.10.2019 tarihine göre icra mahkemesine 7 gün içinde başvuruda bulunulmamıştır....
Borçlunun daha evvel sulh hukuk mahkemesinde görülmekte olan tahliye davasında mevcut dava dilekçesine göre hakkında yapılan takipten haberdar olmasına rağmen; bölge adliye mahkemesince, tahliye davasına ilişkin dava dilekçesinde iş bu davaya konu icra dosyası nedeniyle tahliye talebinde bulunulmadığı, bu nedenle o davada yapılan dava dilekçesi tebliğiyle dava konusu takibi öğrenmediğinden bahisle, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapıldığı kabul edilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere bahsi geçen tahliyeye ilişkin dava dosyasına esas dava dilekçesinin incelenmesinde; tebligat usulsüzlüğü şikayetine konu takip dosyası numarasının yer aldığı, dolayısıyla şikayet edenin sulh hukuk mahkemesi dilekçesi tebliği ile hakkındaki takipten 20.04.2019 tarihinde haberdar olmasına rağmen 7 gün içinde şikayette bulunmadığından öğrenme tarihine göre yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
ne "gösterilen adreste iş yeri yetkililerinin o anda toplantı olduğundan iş yerinde daimi çalıştığının beyan eden ehil ve reşit çalışan Ali Saral'a" şerhli 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddesine gereğince yapıldığı anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlulardan olan T1 Taşocakları İşletmeciliği Nak. Tic. Ltd. Şti. hükmi şahıs olup yapılmış olunan tebliğ 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirtilen şekilde yapılmış olup bu durumda davacı-borçlu T1 Taşocakları İşletmeciliği Nak. Tic. Ltd. Şti.'ne satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemi Tebligat Kanuna göre usulüne uygun yapılmıştır. Tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verdiği bu kapsam da sadece ihalenin feshini isteyen davacı T1 Taşocakları İşletmeciliği Nak. Tic. Ltd. Şti....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmiş olup, haczedilmezlik iddiasının 3 günlük yasal süresi içinde yapılmadığını, şikayetin öncelikle süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, borçlunun keşif sırasında hacizden haberdar olduğundan haczedilmezlik iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal şikayet süresinde yapılmadığını, taşınmazın davacının mesken olarak kullandığı ev olmadığını, davacıya babasından miras olarak kaldığını, tapuda arsa niteliğinde olduğunu, taşınmazın davacının haline münasip evi olarak değerlendirilemeyecek nitelikte olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Tebligat mazbatasına, dağıtıcı tarafından, muhatabın çarşıda olduğuna dair beyanda bulunan kişinin adı-soyadı ile imzadan imtina edip etmediği yazılmadığından tebliğ işlemi usulsüzdür. Tebligatın mahalle muhtarına teslimi ve haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırılması işleminden sonra haber verilen komşu isminin belirtilmiş olması ise söz konusu usulsüzlüğü gidermemektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacak olmasına ve muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilecek olmasına göre ve davacıya yapılan kıymet takdir raporu tebligatı da usulsüz olduğundan davacının usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarih olan 07/02/2020 tarihine göre şikayet süresindedir. İİK'nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi hacdezilemez....
Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda Mahkeme; meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, şikayet eden T1 tapu kayıt maliki olmadığı, davacının taşınmazdaki hissesini 31/03/2021 tarihinde T3 sattığı gözetildiğinde, şikayet edenin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin aktif sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK'nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu ...'den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı ...'ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Davacı-borçlunun İcra Hukuk Mahkemesine başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, davacı - borçluya ödeme emrinin 20/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı - borçlunun vekili aracılığıyla 28/10/2022 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunularak borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği, bu durumda davacı - borçlunun takipten ve tebligattan en geç 28/10/2022 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir....
muhammen bedelli taşınmazın 38.600.00 TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, şikayet dilekçesinde de kıymet takdiri tebliğ işlemine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar şatış ilanı tebligat usulsüzlüğü İİK 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeni ise de yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince anılan taşınmaza ilişkin davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece, ihalenin feshi isteminin reddi gerekirken istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayet nedenleri ile birlikte vekil olmasına rağmen tüm tebligatların borçlu asile tebliğ edildiğini, borçlu asile yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu ileri sürerek, 10.09.2013 tarihli ihalenin feshini istediği, mahkemece kıymet takdiri raporu ile satış ilanı tebliğ işleminin vekil olmasına rağmen borçlu asile yapılmasının usulsüz olduğu kabul edilerek ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri...