Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 11/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin 29/04/2019 olduğunun bildirildiği, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra, 23/05/2019 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/11/2012 NUMARASI : 2012/181-2012/934 -KARAR- Dosyanın incelenmesinde, şikayetçi İstanbul Muhakemat Müdürlüğüne Dairemiz ilamı ile şikayet olunanın karar düzeltme dilekçesinin, diğer şikayetçileri ise şikayet olunanın karar düzeltme dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosya içinde rastlanmadığından, adı geçenlere Dairemiz ilamı ile karar düzeltme dilekçesi tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosyaya konulması ya da kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle tebliğ tarihinin saptanması, tebliğ edilmemiş ise eksiklerin tamamlanarak gerekli sürelerin beklenmesinden sonra karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emri ve hesap kat ihtarının tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile başlatılan takibin ve icra iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin şikayetçiye 01.03.2017...
Davacı/borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihinin 20/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebliğin usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Diğer yandan borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin aksi yazılı delille ispat edilebilir. Somut olayda; takip dosyasından borçluya ödeme emrinin 26/08/2019 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ise 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 26/08/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, ayrıca ve açıkça 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik şikayette bulunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın evde olmaması nedeni ile aynı konutta ikamet eden Melih Gürses'e ödeme emrinin tebliğ edildiği, tebligatı alan kişi ile posta memurunun ayrı ayrı tebligat parçasında imzalarının bulunduğu, tebligatı alan kişi ile muhatabın birlikte ikamet etmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belgeyle ispatlanabilir ve bu konuda tanık dinlenerek sonuca gidilemez(Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararı). Ayrıca tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası da her türlü delille kanıtlanabilir(HGK. nun 2003/12- 600 E. – 2003/606 K.)....
Gerekçeli kararın şikayet olunan vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanmadığından mahkemece, gerekçeli karar şikayet olunan vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, gerekçeli kararın şikayet olunan vekiline tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, şikayet olunan vekili tarafından temyiz dilekçesi sunulması halinde bu dilekçenin dosyaya eklenmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçeli kararın şikayet olunan vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanmadığından mahkemece, gerekçeli karar şikayet olunan vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, gerekçeli kararın şikayet olunan vekiline tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, şikayet olunan vekili tarafından temyiz dilekçesi sunulması halinde bu dilekçenin dosyaya eklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu ve anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesi ile şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
a yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve buna göre hacze yönelik şikayetin ve ayrıca borçlu Merve Ulaş'ın icra kefaletine ilişkin şikayetinin esaslarının incelenerek gerekli kararın verilmesi gerekirken, borçluların duruşmaya gelmediklerinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....