WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 02/12/2020 tarih, 2020/270 E., 20220/2394 K. sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "...Borçlunun başvurusunda, süresi içerisinde, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesini, sonra aynı takip dosyası için usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte terditli olarak, yetki itirazı, takip öncesi ve sonrası zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borca itirazın beş günlük süreye tabi olduğu, somut olayda itirazın 05.07.2019 tarihinde yapıldığı ve süresinde olmadığı gerekçesi ile "istemin reddine" hükmedildiği görülmektedir....

Somut olayda, icra takip dosyasında borçluya ödeme emrinin 08.05.2009 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının 25.09.2009, 23.02.2010 ve 28.06.2010 tarihlerinde borçlu hakkında haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 10.12.2010 tarihinde İİK.nun 143. maddesine dayalı olarak kesin aciz vesikası düzenlendiği görülmektedir. Aciz vesikasının icra müdürlüğünce İİK.nun 143.maddesine göre düzenlediğinin belirtilmesi karşısında, bu madde uyarınca verilmiş kesin aciz vesikası olduğunun kabulü zorunludur. Taraflardan her hangi birinin şikayeti sonucu icra mahkemesince iptal edilmediği sürece de geçerliliğini koruyacaktır. Bu durumda, kesin aciz vesikasının düzenlendiği tarihe kadar TTK'nun 726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi geçmediği ve aciz vesikasının düzenlendiği tarihten şikayet tarihine kadar da İİK'nun 143/6. maddesinde düzenlenen 20 yıllık sürede dolmadığı ve takibin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır....

    Kaldı ki usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmesi halinde borçlunun yetkiye, imzaya, borca itirazları ile kambiyo şikayeti ve takip öncesi ya da sonrasına ilişkin zamanaşımı şikayetleri inceleneceğinden İİK'nın 168 ve devamı maddelerine göre kanun gereği duruşma açılması zorunlu olduğundan, öncelikle taraf teşkili sağlanıp duruşma açılarak karar verilmelidir. Zira, 2007 yılından itibaren uzun bir süreç geçirmiş dosyada borçlunun takipten haberdar olduğunun, takip dosyası dışındaki yazılı belgelerle kanıtlanması, yine zamanaşımını durduran veya kesen işlemlerin (menfi tespit gibi) bulunması mümkün olup, savunma alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir. Bu hali ile davalı alacaklının karar verilmeden önce davaya katılımı sağlanmadan, duruşma açılmadan, varsa savunma ve delilleri toplanmadan verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez....

    ın şikayeti devam etmesine karşın, şikayet yokluğundan düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Alacaklı vekili, haczedilmezlik şikayeti için yasal yedi günlük şikayet süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece haciz ihbarnamelerinin iptali için dava açılmış ise de, bu konuda davacı alacaklının şikayet hakkı olmadığı...5. İcra Müdürlüğü’nden gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı ancak üçüncü şahıs olan ... Doğal Gaz AŞ tarafından itiraz edilebileceği gerekçesiyle haciz ihbarnameleri bakımından şikayetin reddine, 19.09.2014 tarihli haciz bakımından ise; Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2014/577 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı ilamda iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminata hükmedildiğinden borçlunun bu yöndeki şikayeti yerinde olduğu gerekçesiyle...5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/10285 Esas sayılı dosyasında Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2014/ 577 Esas sayılı dosyasına gönderilen 19/09/2014 tarihli haciz müzekkeresinin iptaline karar verilmiş olup, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....

        Somut olayda, takip dosyasında alacaklı tarafından belli dönemlerde dosya borcunun hesaplanarak borçluya muhtıra çıkartılması talep edilmiş ise de ödeme muhtırasının gönderilmesine ilişkin talepler zamanaşımını keser nitelikte icra takip işlemi değildir. Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesi’nin de kabulünde olduğu üzere, borçlunun icra mahkemesine yaptığı 13.07.2010 tarihli hesap tablosuna ilişkin şikayeti tek başına zamanaşımını kesmediği gibi icra mahkemesince takibin durdurulmasına ilişkin bir karar verilmediği de görülmektedir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19.03.2007 ile şikayet tarihi olan 03.04.2017 tarihleri arasında on yıllık zamanaşımı gerçekleştiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir....

          Anayasası'nın 141/III. maddesine göre; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur Borçluların şikayet dilekçesinde belirttiği talepleri arasında kat malikleri hakkında takip yapılması gerekirken Site Yönetimi hakkında takip başlatıldığı şikayeti de bulunmakta ise de İcra Mahkemesi'nce bu konu karar gerekçesinde tartışılmamış ve bu hususta açıkça olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir Bu durumda, Mahkemece, borçlular vekilinin kat malikleri hakkında takip yapılması gerekirken Site Yönetimi hakkında takip başlatılamayacağı yönündeki şikayeti de incelenerek gerekçesi açıklanmak suretiyle, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....

            Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ..., Prada S.A. ve ... şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “…Yukarıda sözü edilen eylemleri takip edecek anlaşma,mektup, faks veya e-posta yoluyla iletilecek yazılı onay üzerine vaka bazında yapılacaktır.” ve “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamaların bulunması ve Dairemizin 11.02.2021 tarihli tevdii kararına rağmen, şikayetçi firmalar vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, sanık...

              Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....

                İİK'nun 60/.... maddesinde; icra müdürünün takip talebi üzerine ödeme emri düzenleyeceği, İİK' nun 61/.... maddesinde ise; takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanacağı hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmesine ilişkin şikayet olup borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, icra müdürlüğünün ........2015 tarihli yazısında çek aslının icra kasasında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece; borçlunun dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulu yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu